Yabani Kalbin Yakınlarında

Clarice Lispector
İçine bakarak yeniden sustu. Hatırladı: denizden başka alanı olmayan hafif dalgayım, tartışıyor, kayıyor, gülüyor, veriyor, uyuyorum ama ah benim, hep içimde, hep içimde. Bu ne zamandandı? Çocukken mi okumuştu? Düşünmüş müydü? Birden anımsadı: şimdi düşünmüştü bunu, belki de kendi kolunu Otávio’nunkinin yanına koymadan önce, belki de çığlık atmak istediği o anda… Her şey gittikçe geçmişte kalıyordu… Ve geçmiş gelecek kadar gizemliydi… Evet… sessiz bir arabanın hızlanması gibi, görmüştü ki, bazen sokakta rastladığı adam… sessizlikte ona bakan adam, bir bıçak gibi ince ve keskin. O gece onu hafifçe hissetmişti, farkındalığına bir toplu iğnenin başı gibi dokunarak… bir ikaz gibi… ama hangi anda? Rüyasında mı? Gece uyuyamadığında mı? Yeni bir ağrı dalgası ve yaşam fışkırıyor, onu boğuyordu, hapis endişesiyle. Yumuşak bir mutluluk ve şükranla gözleri yaşardı. Konuşmuştu… sözcükler dilden önce geliyordu, kaynaktan önce, kaynağın kendisinden. Otávio’ya yaklaştı, ona ruhunu vererek ve yine de adeta bir dünyayı içmiş gibi sarhoş, tamamlanmış hissederek. Bir kadın gibiydi. Bahçedeki karanlık ağaçlar gizlice sessizliği seyrediyordu, biliyordu sadece, biliyordu… Uyuyakaldı. Yaşamı nasıl bir şiir üzerine kurulu olabilirdi? Lídia’nın içinde duyduğu o mırıltı ne söylüyor olabilirdi? Sesi olan kadın sayısız kadınla çarpıldı… Ama son kertede neredeydi kutsallıkları? En zayıfında bile zeka ile elde edilmemiş bilginin gölgesi vardı. Kör şeylerin zekası. Devrilince, denize düşüp bir balığı öldürecek olan diğer taşa vuracak bir taşın gücü. Bazen aynı güç sadece biraz anne ve eş olan kadınlarda da görülebilir, erkeklerin utangaç dişileri, yengesi gibi, Armanda gibi. Yine de o güç, zayıflıktaki birlik… Ah, belki de abartıyordur, kadınların kutsallığı kendine özgü bir şey değildir de var oluşlarında bulunuyordur sadece. Clarice Lispector “Lispector 20. Yüzyılın saklı dehalarından birisi. O, Pessoa, Borges ve Flann O’Brien ile aynı lige ait: feci derecede orijinal, parlak ve düşündürücü.” Colm Tóibín “Gerçekten inanılmaz bir yazar.” Jonathan Franzen “Lispector, yatağın başucundaki İncil ya da I Ching etkisi yapıyor: hem çok eski hem çok yeni.” Valeria Luiselli “Nabokov ile aynı düzeyde bir dahi.” Jeff VanderMeer “1940’da Kafka’nın yapıtları çevrildiğinde Amerika’da ne etki yaptıysa şimdi de aynısını Clarice Lispector’un eserleri yapıyor.” Flavorwire (Tanıtım Bülteninden)
Author:
Clarice Lispector
Clarice Lispector
Translator:
Başak Bingöl
Başak Bingöl
Estimated Reading Time: 4 hrs. 59 min.Page Number: 176Publication Date: September 2019Publisher: Monokl YayınlarıOriginal Title: Perto do Coraçao Selvagem
ISBN: 9786055159962Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
176 syf.
·
Not rated
His, insanın yaşadığı evin hatırası gibi değişken.
DİPÇE: Bu kitap yazarın ilk eseri. ‘’Yalnızdı. Terk edilmişti, mutluydu, yakındı yaşamın yabani kalbine.’’  Joyce'a ait bir epigrafla başlıyor eser. Kitaba başlamadan epigrafın muhtevası büyülüyor okuru. Hem zorlu bir okuma düşüncesi  hem yaşamın yabani kalbine çekimin cazibesi  karşı karşıya geliyor. Daha önce eserlerini okuyanlar bilir Lispector'un  uyarısı tanıdıktır: Deneysel imla ve noktalama  yanı sıra dokunulmaması gereken bir cümle yapısı. Bu yazım tarzı, karakterle öyle bütünleşiyor ki  bitmiş sanılan cümleye yapılan her eklenti, anlamı değiştiriyor. Okuru anında farklı bir yola sokuyor bu durum. Duygudan duyguya sıçratıyor adeta. Tıpkı Joana’nın hayatı gibi. Kadın Joana'ya varmak için dolambaçlı yollardan geçiriyor yazar. Çocuk Joana, ergen Joana ve bütünlemek istediğimiz Joana. Joana'ya giden yollar ise; Otavio, Lidia, Baba, Yenge ve Öğretmen'den geçiyor. Ne var ki bu karakterlere de Joana'nın gözünden ulaşıyoruz sadece. "Şimdi elim beni nereye götürse öyle yazacağım: ne yazacağını kurcalayacak değilim." der Yaşam Suyunda. Hakikaten yazmaya böyle başladığını düşünüyorum Lispector'un. Dili ters yüz ederek yazdığı gibi zihinsel yolculuğunda da kurcalamıyor karakterini. Salıveriyor ortaya. Joana’nın kalbi ve zihni  nerede çatışıyorsa oradan birkaç kırıntı toplayabiliyor okur. Sonsuzluğa yayılıyor bu çarpışma sanki. Kendi kendini var eden bir anlatı Lispector'unki. Yaşamın yabani kalbi...Yalnız  yakalanan mutluluğa açılıyor belki sadece... Okunmalı Esen kalın.
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
“Yalnızdı. Terk edilmişti, mutluydu, yakındı yaşamın yabani kalbine.” James Joyce’un bu dizelerinden yola çıkıyor Lispector. Joana’ yı konuşturuyor sonra. Joana’nın kalbini yabanileştiriyor, sonra ehlileştiriyor, Otavio’ya veriyor, parçalatıyor, üzerine basılıyor o kalbin. Bizse artık biçimini kaybetmiş ama sesini yitirmemiş kalbin yakınlarında dolanıyoruz. O kalp; acı yüklü, hayallerle çevrili, deli atıyor. Joana mutluluklarıyla, geçmişiyle, arada kalışlarıyla ilerliyor. Ağır aksak.. . Clarice Lispector; Yaşam Suyu ve Yıldızın Saati’nden sonra yine etkiliyor beni. Puslu ruhuyla.. . ‘Yabani Kalbin Yakınlarında’ deneysel cümle yapısına sahip, noktalama işaretleri, duyguların ardışıklığı oldukça iç içe ve birbirinden ayırması güç. Başak Bingöl Yüce ise çevirisiyle; eseri okumayı daha da keyifli hale getiriyor~ Sancar Dalaman’ın kapak çalışmasıyla . Ve altını çizdiğim onca cümleden birisini ekleyeyim: “Bazı şeyleri görebilmek için bir miktar körlük gereklidir.”
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Xoş gördük, Lispector... Əlvida, Lispector...
İlahi, elə yordu ki bu kitab məni... Keçən ilin sonlarından başlamışdım, heç cür bitmək bilmirdi. 176 səhifəlik monoloq, özü də "Gənc Verterin Əzabları"ndan sonra... Bərbad deyildi, əksinə, Lispector'un bədii təsvir və ifadə vasitələrindən istifadə şəkli olduqca qəşəng, söz seçimləri isə çox incə idi. Amma elə bu ədəbi ustalıq
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Aslında hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum. Yani hiç olmadığım kadar mutluyum. Ruh halim, aşırı sağlıklı  Lispector... Sessiz çıkıkların kadını. Acı yüklü, deli bir kadın. Şu mutlu halim de bile derinden etkileyebiliyor beni. Kesinlikle Lispector’un kalemine hayranım. Ve dilerim ki @monoklkitap Clarice Lispector’un bütün eserlerini biz okurlara kazandırır. Bu vesile ile naçizane talebimi de sunmuş olayım  Lispector, puslu bir ruha sahip. Konuyu nasıl, ne şekilde, nereden nereye bağlıyor anlamıyorsunuz ama çok seviyorsunuz her cümlesini. Öncelikle kitaba geçmeden evvel Portekiz aslından bu eşsiz eseri çevirip biz okurlara kazandıran Başak Bingöl Yüce'ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kitapta üç karakter. Joana, Otávio ve Lídia. Farklı bir anlatım. Darbenin nereden geleceği belirsiz. Bu kadının yazdıklarını, hissettiklerini anlatmak zor. Her kelimesini içime işlememe rağmen hakkında cümle kuramıyorum. Çünkü öyle bir yazar Lispector. Joana üstünden bir anlatım. Dağıtılan bir kalp. Yerle bir... Yine sessiz çığlıklar... Joana mutlu aslında ama öyle bir zaman dilimi geliyor ki araya sıkışıyor, kalbi dağlanıyor. Satır satır çizilesi her cümle. Aktardığı diyaloglar bile. Ertelemeyin. Mutlaka tanışın bu eşsiz yazar ile. Namıdiğer Mısır Kedisi ile... Sağlıksız okumalar dilerim. (Neden böyle dediğimi Lispector okuyunca anlayacaksınız. ) "Özgürdü... Bazen her şey nasıl da basitleşiyordu..."
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
………………………………………………………………………..… Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
176 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Yabani Kalbin Yakınlarında/Claris’e Lispector . Kitapta Joana’nın daha çocukluktan başlayan var olma mücadelesi anlatılıyor. Joana, küçük yaşta annesi tarafından terk edilmiş ve kısa süre sonra babasını da kaybeden, amcası ve yengesi ile yaşarken kendisini yetiştirme yurdunda bulan yalnız bir çocuktur. Etrafında insanlar olsa bile onu anlayamadıkları için kalabalıklar içindeki yalnızı oynar. Çocuk yaşta yaşadığı sıkıntılar yetişkinlikte de peşini bırakmaz. Kendisini hiçbir yere ait hissetmez, bir türlü mutlu olamaz. Hatta acı çekmeyi sevmeye başlar. . Kitapta bilinç akışı tekniği denilen iç monologlar oldukça fazla. Bu nedenle okurken birazcık zorlanabilirsiniz. Yine benim fikrimce herkese hitap edecek bir kitap olmadığını düşünmekle birlikte keyif alanlar için ise her okuma da farklı bir anlam kazanacaktır. . Beni önemsiz bir köpek gibi eve alan biri, bana kapıyı açan, beni tanıyan, bir köpek gibi beni şiddetle seven, istediğim tek şey bu, bir köpek gibi bir çocuk gibi.
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201974 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.