Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
4 (73). MÜZZEMMİL SÛRESİ
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُزَّمِّلُ (١) قُمِ ٱلَّيۡلَ إِلَّا قَلِيلٗا (٢) نِّصۡفَهُ أَوِ ٱنقُصۡ مِنۡهُ قَلِيلًا (٣) أَوۡ زِدۡ عَلَيۡهِ وَرَتِّلِ ٱلۡقُرۡءَانَ تَرۡتِيلًا (٤) إِنَّا سَنُلۡقِي عَلَيۡكَ قَوۡلٗا ثَقِيلًا (٥) إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيۡلِ هِيَ أَشَدُّ وَطۡـٔٗا وَأَقۡوَمُ قِيلًا (٦) إِنَّ لَكَ فِي
Sayfa 61 - İşaret Yay. 1. Baskı: İstanbul 2018
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Beləcə gedəydik, çıxıb gedəydik. ikimiz hardasa gözdən itəydik Nə sən deyəydin ki, gecdi, get artıq, nə mən deyəydim ki, dayan azacıq. Nə səndən "hardasan" soruşaydilar. nə mənim işimə qarışaydılar. Yenə danışaydı, yenə güləydin, mənim gözlərimdə güzgülənəydin. Sən dərsdən qalaydin, mən işdən.. Ancaq Dərsdə də, işdə də hamıdan qabaq, sənin qiymətini tez yazaydılar, mənim maaşımı düz yazaydılar. Dünya bir azacıq nağıllanaydı, işiqlar yerdə yox,göydə yanaydı. Biz yerdə itəydik...ruhu,fikri şən Eh, göydən üç alma düşür deyəsən, Doğrudan nağıldı..
"Ne çok kayıp verdim akın akın içimde savaşan ordumdan. Şartlar ağır dayan be sol yanım, dayan. Bilmez misin ağarmaz hiçbir zaman gün ağarmadan."
Sayfa 226Kitabı okudu
2.Cilt
"Sabah akşam Rablerine dua ederek O’nun rızâsını kazanmaya çalışanlarla beraber sıkıntılara karşı dayan. Gözlerini onlardan ayırma.”  Kehf sûresi(18), 28 Peygamber Efendimiz’in fakir ve kimsesiz Müslümanlarla beraber oturup kalkması, Mekke’nin kendini beğenmiş zenginlerinin canını sıkıyordu. Onlara göre fakirler ayrı bir sınıftı. Böyle olduğu için de herkesin kendine denk olanlarla beraber oturup kalkması gerektiğini düşünüyorlardı. Bu müşrikler bazı konuları görüşmek üzere Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem’in yanına geldiklerinde, Habbâb İbni Eret, Suheyb-i Rûmî ve Bilâl-i Habeşî gibi kölelerin ve diğer yoksulların, en azından kendileri gidene kadar dışarı çıkmalarını istediler. Bunun üzerine, yukarıdaki âyet-i kerîme nâzil oldu. Allah Teâlâ, Resûl-i Ekrem’ine hitâben, sen o adamların dediklerine bakma. Sabah akşam sadece Rablerinin rızâsını kazanmak için ibadet edip duran o yoksul, ama samimi müslümanları, kâfirlerin sözüne bakarak yanından kovma. Allah’ın kendilerinden râzı olduğu insanlar bu yoksul ve kimsesiz mü’minlerdir. Sen hep onlarla birlikte olmaya bak. Malına, mülküne güvenip şımaran o adamları kazanmak pahasına da olsa, fakir Müslümanları gücendirme, buyurdu.
Reklam
“O hâlde sen Allah’a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık hakikat üzeresin.” (Neml, 27/79) Mesaj: 348. Müslümanlar Allah’a tevekkül etmelidirler. 349. Hz. Peygamber’in bildirdikleri, apaçık gerçeklerdir. 350. Doğruların yardımcısı Allah’tır.
Sayfa 383Kitabı okudu
278 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.