Dilara

Dilara
@dayboo
Ne kitapsız ne kedisiz
İnsanın lekesiz belleği...
Çocuk, biz onu eğip bükene, kendimizden bir kalıba dökene, hayal hanesini aptal bir ortalamaya oturtana kadar pırıl pırıl bir şairdir, ressamdır, müzisyendir. Bize akıl dışı gelen ne varsa çocuk için bir sevinç kaynağıdır, yeni bir dünya bilgisidir, sonsuzluğun keşfidir. Çocuk, insanın lekesiz belleğidir. Korkmayın, onun kadar cesur sözler söyleyin ona, söylediğinizden ötesini anlayacaktır. Çocuk bizim ders vereceğimiz, hayatı öğreteceğimiz bir cahil değildir. Kurduğu oyunlarla bize hayatı öğreten bir bilgedir, güzellik büyücüsüdür, yaratıcı dehadır.
Reklam
Benim içine doğduğum, içinden dünyaya doğduğum kent o yıllarda daha da küçüktü. Bütün dünyaya uzaktı. Biz öyle sanıyorduk. Görsel medya dediğimiz bir bulantı hayatlarımıza girmemişti. Henüz şarkı söylemeyi biliyorduk. Yıldızlarımız vardı. Bahçelerimiz vardı. Hayal kurmayı unutmamıştık... ... Kitaplarda okuduğumuz o uzak dünyaları kalbimizde, dilimizde, gözlerimizde kuruyorduk.

Reader Follow Recommendations

See All
Bir ölüyü hayatta tutmak...
Bunu ancak canınızdan kopup giden öğretiyor size. Öncesi, bir kitabi bilgidir olsa olsa. O kopup gideni sevebilmek için ölümü de sevmeye başlıyorsunuz. Ama bu çok acı veren bir sevgi. Bir ölüyü hayatta tutmak... acı, çok acı.
Büyümek, emek ve saygıdan yapılmış büyülü bir yolculuktur.
Şimdi hangi kitaplardan | Öğreneceksiniz onu / Gelmiyorsa bazı şeyler / Çocukluktan geçerek. Çocuklara ne söyleyebilirim ki... ne yapıp edip kendilerini sevmeyi öğrensinler. Hiçbir zaman özsaygılarını yitirmesinler. Kendini sevmeyen insan sadece yara açar. Kitaplar olmadan hiçbir şeyi bilemeyiz. Edebiyat başta olmak üzere ne bulurlarsa. Müziksiz dünya dönmez. Çok geniş bir yelpazede müzik dinlesinler. Resim sanatıyla ilgili kitaplar okusunlar. Hayal kursunlar. Doğaya dokunsunlar. Börtü böceğe hayran olsunlar. Toprağa uzansınlar. Ondan sonra gerçekten bir kadını ya da erkeği sevebilirler. Başka ha- yatlara dokunabilirler. Büyümek, emek ve saygıdan yapılmış büyülü bir yolculuktur.
Reklam
Ne acımasız bir görgüdür ki çocuk sevgiyi anlayacak yaşlara geldiğinde, baba fersah fersah bir uzaklığa gömülmüştür. Çocuğunu sevmekten korkan bir insan olur mu? Haydi olur diyelim, kökü çok uzaklarda bir yara, bizim babamızda da kanayacaktır. Tamam da, bir insan çocuğunu neden döver? Hem de adam olması için! Ne zaman ki bir çocuk öndeki tekerleği izlemekten vazgeçer, bu acı da dönüşür. Ruhunu ezdiğiniz bir çocukla nasıl bir gelecek kuracaksınız?
Çocukluktan sonrası acımasız bir ruhsuzluğa, yaşama cezasına dönen bu dünyanın karşısına, şairin, dilini, kişiliğini, hayal gücünü, arzusunu ve acısını sonuna dek kullanarak yarattığı trajediden yapılmış bir güzelliktir. Hem dünyayı reddederiz hem de vazgeçemeyiz. Dünyayla birlikte yaşayabilmek için şiir yazarız, müzik yaparız, resim yaparız. Dünya, şairin hem ana rahmidir hem mezarıdır. Bir paradoks gibi görünse de tam da böyledir. Tahterevallinin bir ucunda dünya bir ucunda şiir vardır. Tam ortasında oturur şair.
İyimserlikten yapılmış bir gelecek hayali Yaşama sevinciyle iyimserlikten yapılmış bir gelecek hayalidir umut. Dünyadan, ölümden sonra da pay isteme direncidir.
Çok fazla susuyorsan, bağırmaman gereken yerlerde bağırırsın.
Çünkü iyi şeyler yapma arzumuz yani merhamet kapasitemiz sonsuz değildir. Eğer bu kapasitemizi olur olmadık yerde ve kişilerde kullanırsak, hem kendimiz hem de çevremizdekiler gerçekten merhametimize ihtiyaç duyduğunda yanıt veremeyebiliriz.
Reklam
Güzel insan, sende olmayanı ne başka bir insanda ne de başka bir eşyada bulabilirsin. İnsan hangi yola çıkıyorsa çıksın, başlangıç noktası kendisi olmalıdır. İnsanın kendi içinden başlamayan herhangi bir girişim ve değişim çabası başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
"...yaraları iyileştirmenin ilk yolu kaynağı bulmaktır."
Kötü şeyler herkesin başına gelir. Önemli olan bundan sonrası. Ya oturup durmadan kendine acırsın ya da canının acımasına rağmen kalkarsın ve yola devam edersin.
Hayat, derbederlik ve tembellik için çok uzun; fakat hırsla, yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır. Hayat duygularla çalışılacak ve resmedilecek bir kompozisyon, aynı zamanda mantıklı yazılacak bir rapor gibidir.
Herkes kendi talihinin mimarıdır; "faber est suae quisque fortunae." Bu yapı ve uyumu hayatınızın canlı renklerinde ve faydalı yaşamaya çalıştığınız için bunun neticesinin yarattığı olgunluğu yüz hatlarınızda taşır ve etrafa verirsiniz.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.