EĞER O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Soğuk olan hava değil Mahsun. İnsanlar soğuk. Hayat çok soğuk. Keşke bu kadar soğuk olmasaydı da dünya, sen de bu kadar üşümeseydin. 🎬 Tabutta Rövaşata(1996)
Reklam
"İnsanların duyguları olmasaydı cinayet de olmazdı".
Sayfa 72 - İnkılap yayınlarıKitabı okudu
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
"İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez..."
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
, öykücülüğünü ve romancılığını gözlemci gerçekçilikten eleştirel, hatta toplumcu gerçekçiliğe doğru geliştirmiş, bireysel boyutu da korumaya çalışarak yazın yoluyla bilinç oluşturmayı istemiştir.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
eserinde de görmekteyiz... Türk romanının tematik zenginlik gösterdiği bir zamanda yayımlanır Kuyucaklı Yusuf.. Eserin konusuna gelecek olursak; Kuyucaklı yusuf , 9 yaşındayken annesi babası eşkıya baskınında öldürülmüş, Kaymakam Selahattin Bey tarafından evlatlık edinilmiştir. Nazilli'den Edremit'e atanan Selahattin Bey, Yusuf'u okula gönderir kızı muazzez'den ayırt etmez. Tabi bu durumda üvey anne olan şahinde hanım ise Yusuf'u desteklemez anne merhameti göstermez. Eserin sonlarına doğru yusuf ve muazzez âni bir durumla evlenirler. Gerek geçim sıkıntısı ve o zamanların toplumsal sorunları âdetâ bir yüktür... Ilginç bir cinayet olayı ile açılan
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
Yine bir ölümle Muazzez'in ölümüyle sona erer...
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
, erdemleri ve kusurlarıyla bir yetimin, bir evlatlığın öyküsünden insanlık durumuna yükselmeyi başarmış bir yapıttır... Kitap bittikten sonra öğrendim ki;
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
eğer ölmüş olmasaydı
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
'a devam niteliğinde bir cilt yazacakmış.. O devamı okumayı çok isterdim. Bu yaşanan durumlardan sonra Yusuf'un hayatının nasıl ilerleyeceğini ve hangi aşamalardan geçtiğini görmek isterdim.. Okurken etkisi altına girdim. Okuyacaklara tavsiye ederim..
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174.8k okunma
Benim düşmanım olan adındır yalnızca Sen sensin Montague olmasan da. Hem Montague nedir ki? Ne eli bir erkeğin, Ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası. N'olur başka bir ad bul kendine. Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile Kokmaz mı aynı güzellikte? Romeo'nun da adi Romeo olmasaydı, Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı. Romeo, bırak, at bu adı! Senin parçan olmayan Bu ada karşılık al bütün varlığımı.
Sayfa 39 - JULİETKitabı okuyor
García Márquez küresel şöhretine rağmen nazik ve mütevazı, gerçekten de hayranlık uyandıracak kadar dengeli ve normal bir adam. Sohbetimiz boyunca onu şehir merkezindeki bir kafede, televizyon tamircisiyle içkisini yudumlarken ya da taco'cularla hikayeler anlatırken hayal etmek zor olmadı. García Márquez sohbet etmeyi o kadar seviyor ki arkadaşları ve ailesinin kurduğu temkinli eleme süreci olmasaydı, tüm gününü yazmak yerine konuşarak geçirebilirdi.
Reklam
Bir şey olmasaydı yazmak olmayacaktı. Başka bir şey de olmasaydı, silmek olmayacaktı.
272 syf.
·
Not rated
Merhabalar Bugün kalemi ile yeni tanıştığım Emre Timur'un Kuklacı adlı kitabı ile geldim. Okumadan önce herkes yazarın farklı, sıradışı bir kalemi var deniliyordu ben acaba nasıl diye düşünüyordum. Okuduktan sonra ilk yirmi sayfayı devirdikten sonra zaten herşeyi anladım. Gerçekten fazlasıyla sıra dışı bir kaleme sahip her satırı basit
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 202428 okunma
...Onun için her zaman dönüş de, gidiş yolculuğu kadar önemli olacaktı. Onun için gitmek yeterli değildi, işin yarısıydı yalnızca; dönmeliydi o. Böyle bir eğilimde, anlaşılabilir olanın uç noktalarında atılacağı dev araştırmanın doğası, belki de şimdiden hissediliyordu. Eğer dönüşün olanaklı olduğuna, kendisi dönmese bile yolculuğun doğasının dünyanın çevresini dolaşmak gibi bir dönüşü içerdiğine derin bir inancı olmasaydı, o yıllar sürecek serüvene büyük olasılıkla atılmazdı. Bir ırmakta iki kez yıkanamazsın, yeniden eve dönmek de olanak dışıdır. Bunu biliyordu; aslında bu, dünyaya temel bakışıydı. Ama o, bu gerçekçilik kabulünden dev kuramını geliştirmişti; buna göre en çok değişebilen şey, en derin sonsuzluktu, ırmakla olan ilişkiniz ve ırmağın kendisiyle ve sizle olan ilişkisi de salt bir kimlik yokluğundan hem çok daha karmaşık hem de daha güven verici bir şeydi. Genel Zaman Kuramı eve dönmenin mümkün olduğunu söylüyordu, yeter ki evin şu ana dek hiç bulunmadığınız bir yer olduğunu anlayın.
Sayfa 54
Ne de kolay ağlıyorsunuz! Siz bir takım insanlar, ne de kolay ağlıyorsunuz! Gözyaşlarınız olmasaydı neyle müdafaa edecektiniz kendinizi? Bir takım insanlar da var ki, ağlamıyorlar. Ağlamak onlara zor geliyor. Bir incir dalına asılmaktan daha zor.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.