‘dünya ne kadardı’ dedim ‘mavi kadar’ dedi
Sayfa 83 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bir gün bir sabah bir akşam Bir sen değilsin dedim, İlhan Berk, kendi kendime Bir sen değilsin Ne kadar insan yaşıyorsa bu memlekette O kadarız dayanan Dedim de rahatladım.
Reklam
"Dünyanın bir yerlerinde, önce geniş ilikleri açıp birinin gelmesini bekleyen insanlar da var. Kendilerini bulanların güzel düğmeler yapmasına yardım bile ediyorlar. Yüzüne bakınca ne düşündüğünü anlıyorum. Sistem aynıyken nazik birkaç kişinin birbirine yardım etmesinin ne manası var diyorsun, değil mi? O da doğru. Ama dün dedim ya. Zamana ihtiyaç." "Ne zamanı?" "Biraz dinlenebileceğimiz zamana. Düşünebileceğimiz, rahatlayabileceğimiz, geriye bakabileceğimiz zamana."
Sayfa 257 - Athica YayınlarıKitabı okudu
Bir pazartesi sabahı seni düşündüm Ağaçlara ve gökyüzüne bakarak İstanbul gözlerin gibi pırıl pırıldı Denizin dibinden geçen balıkları gördüm. Seni düşündüm de ağlamak geldi içimden Sonra beni elimden ayağımdan Sonra beni bu kadar senden eden İstanbul'a Dönüp merhaba dedim.
SabahlarıKitabı okuyor
A
Ben annemden niçin gittiğini bildiğim için nefret ediyorum. Biliyo- rum, çünkü o benim içimde." Lee ayağa fırladı. "Sakın!" dedi sertçe. "Duydun mu? Sakın bir daha görmeyeyim. Elbette içinde taşıyor olabilirsin. Herkes taşır. Ama ötekini de taşıyorsun. Bak, kaldır başını! Bana bak dedim!" Cal başını kaldırıp bitkin bir tonda, "Ne istiyorsun?" dedi. "Ötekini de taşıyorsun içinde. Dinle beni! Öyle olmasan, taşıyor muyum diye merak bile etmezdin. İşin kolayına kaçma sakın. Ken- dine atalarını mazeret göstermek çok kolaydır. Sakın ha, senin böyle bir şey yaptığını görmeyeyim! Şimdi bana dikkatle bak ki unutma- yasın. Her ne yaparsan yap, sen yapmış olacaksın, annen değil.
Sayfa 489
Kristal Rüya
sessizce "evet" dedim ve sabah rüzgarı gibi sana doğru titrek ve kararsız estim ama sen bir hiçtin ve gördüm ki hala da gönlünde arzularından başka hiçbir şey yok
Sayfa 59 - TelosKitabı okuyor
Reklam
"Hiç mi özlemiyorsun beni?" dedim. "Korkuyorum" dedi. "Sen beni o kadar çok sevdin ki, o yüzden korkuyorum." Onu kafamda çok yüceltip büyüttüğümü, bunun sonucunda muhtemel bir hayal kırıklığı yaşayacağını, bu hayal kırıklığıyla baş edecek gücü olmadığı için de ne yapacağını bilemediğini söyledi.
"Ulan enayi dedim, bu dünya fani bir dünya. Bu dünyada yiyip içtiğin, bir de sevip sevildiğin kâr kalır. Kime kalmış bu dünya?"
Everest yayınlarıKitabı okuyor
Filenin Ardında
"Senin fikrin benim için önemli," dedim dürüstçe. Burun delikleri genişledi. "Bak, bunu yapabileceğini biliyorum, o halde neden beni dinlemiyorsun?"
Sayfa 247 - Juno yayınlarıKitabı okuyor
- Dedim artık benim de kapım aralansın…
Reklam
Aşk, insanı hem yıkar hem kurar,dedim. Yaşamadan bilinemez ki dedi. Dünya bir mucize dedim. Bu da bilinemez yaşamadan. İnsan sevgisizlikten geliyor sevgiye sanırım,dedim. Ama bu bir gölün kendini boğmasına benziyor!
Sayfa 21 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
“Hayat kısa ve çok güzel aslında Füsun,” dedim birkaç yudum rakıdan sonra. “Kendini artık bu zalimlere hırpalatma.”
"Hep Paul. Her boyutta onu bulup duruyorsun. Kader denen şey bu olmalı, değil mi?" Her ne kadar şu anda kadere inanmak benim için çok zor olsa da, "Belki," dedim. Theo gözlerime baktı. "Ama sanki beni de aynı sıklıkla buluyorsun." "Evet. Sanırım."
"Beş bin film seyrettim. Her şeyin farkına vardım. Farkına varılacak bir şey kalmayınca da "Sıradaki hayat gelsin!" dedim."
"Bu hizmet aynı zamanda insanların birbirlerine uygun olup olmadığını da söylüyor" dedi Ayşe, biraz utanarak. Olup biteni o zaman fark ettim. "Ayşe, ben zaten evliyim" dedim. Elimi sevgiyle tuttu:" Ama şeriat Müslüman erkeklerin birden fazla eş almasına izin veriyor" dedi. Sonra boynuma sarıldı, başını omzuma koydu ve fısıldadı: "İkinci eşin olabilirim." Ani gelişen bu olaylardan şaşkına dönmüş halde irkilerek, "Ben aslında şeriatın o kısmına inanmıyorum" dedim.
Sayfa 237 - Mahya YayıncılıkKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.