Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
146 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Yenibütüncü Şiirin Manifestosu Yazılar/Karşı Yazılar
Yenibütüncü Şiirin Manifestosu, Ocak 1988’de Broy Şiir Dergisi’nin 27. sayısında Veysel Çolak, Seyyit Nezir, Metin Cengiz, Hüseyin Haydar ve Tuğrul Keskin imzalarıyla yayımlanmıştı. Yenibütüncü Şiirin Manifestosu Yazılar/Karşı Yazılar isimli bu 146 sayfalık çalışmaya da, manifestonun tam metnini okuyarak başlıyoruz. Klaros Yayınlarından, Veysel
Yenibütüncü Şiirin Manifestosu
Yenibütüncü Şiirin ManifestosuVeysel Çolak · Klaros Yayınları · 20214 okunma
Tanrının Kulesi
“Tanrının Kulesi” Yine webtoon klasmanında başarılı ve etkili bir eser yeni yeni Türkçeye basılmaya başlanmış bir seri şuanlık güncel olarak 5.cilt basıldı ilk 2 cildi okumuş biri olarak şiddetle tavsiye ederim bir “Solo Leveling” olamasa da ona yakın olduğunu söyliyebilirim (Değerlendirme olarak)
Reklam
Friedrich Nietzsche
20. yüzyılda önem kazanan diğer bir filozof da Friedrich Nietzsche'dir. 1844 ile 1900 arasında yaşayan Nietzsche de Hegel felsefesine ve bu felsefeden çıkıp gelişen 'Tarihselciliğe' tepki göstermişti. Hegel ve izleyicilerinin tarihe ilgisini çok cılız buluyor, bunun karşısına yaşamın kendisini çıkarıyordu. 'Tüm değerleri yeniden değerlendirme' yolunda yaptığı çağrıdan çok söz edilir. Özellikle 'köle ahlakı' olarak nitelediği Hıristiyan ahlakına karşı çıkıyordu. Böylece güçlülerin yaşamının gelişmesi zayıflar tarafından engellenmemiş olacaktı. Nietzsche'ye göre Hıristiyanlık ve felsefi gelenek dünyadan kopmuştu, 'göklere' ya da 'fikirler dünyasına' yönelmişti. 'Asıl dünya' sayılıyordu bunlar, oysa görünüşten başka bir şey değillerdi."
Sayfa 511 - Pan
143 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
(spoiler)
DEĞERLENDİRME Ah Lennie o kadar üzüldüm ki sana değerlendirmemi duygularım bu kadar tazeyken şimdi,kitabım bittiği gibi yazmak istedim. Çok üzgünüm çünkü bu kitabın böyle bitmesini hiç istemedim. Şu ana kadar okuduğum en sürükleyici kitapların başında gelirdi Fareler ve İnsanlar. O kadar akıcı bir anlatımı vardı ki kapılmıştım adeta bir sayfa daha bir sayfa daha diye diye gece 3 e kadar uyuyamamıştım. Bir yandan da sayfalar azaldıkça üzülüyordum çünkü Lennie hayaline kavuşsun çok istedikleri o çiftliğe tavşanlara tavuklara sahip olsunlar istedim. Lennie çok tatlıydı evet büyük hataları vardı herkes gibi kitabın sonunda o da yaptıklarının bedelini ödedi. Kitabın dili çok hafifti. Okurken takılmadan sürüklenip gidiyorsunuz adeta.Bazen kendinizi kitaptaki karakterlerin yerine koyabiliyorsunuz. Ben bazen George oldum Lennie kızamadım bazen de Lennie oldum curley'e haddini bildirmek istedim.kitabı 7 den 70 e herkes okuyabilir güzel dersler çıkaracağınız gibi çok güzel bir okuma keyfi de yaşıyorsunuz.Kitaplarda keşke diziler gibi sezon finali yapsaydı çünkü devamının gelmesini çok istiyorum. Ama mümkünü olmayan bir kitap Jonh STEİNBECK mezarından kalkıp gelip devam edemez ya Veeee sizlereee önereceğim bir kitap daha ama bu kitabı ilk sıraya koyabilirimm Okumak çok güzel çok keyifli mutluyken okuyun mutsuzken okuyun depresyondayken,sinirliyken yalnız olduğunuzu düşününce,uzaklaşmak istediğinizde, sığınacak bir yer aradığınızda hepsinin çözümü kitaplar olabilir çünkü size her zaman her şeyden iyi gelecek olan kitaplardır hoşça kalın keyifli okumalar
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Varlık Yayınları · 1995172,6bin okunma
Çalışma (boş zamanı değerlendirme kılığına girdiğinde bile) yaşamın genelini baskı ve denetim altına alan, belirli yer ve zamanlarda kendisinden kurtulmanın olanaksız olduğu bir kod doğrultusunda düzenlenen sürekli meşguliyet türünden bir şeydir. İnsanları her yerde okulda, fabrikada, kumsalda veya televizyon karşısında ya da bilgi ve görgüsünü artırmak amacıyla eğitim programlarıyla -toplumsal düzeyde dur durak bilmeyen- meşgul etmek gerekmekte- dir. Ancak sözcüğün özgün anlamındaki emek artık üretken bir süreç değildir. Emek artık toplumun aynasından başka bir şey değildir. Toplumu başka bir yapılanma düşlemekten alıkoyan, özgün bir fantastik gerçeklik ilkesidir. Belki de onu ölüm içtepisi olarak adlandırmak gerekiyor.
Sayfa 25 - Üretimin Sonu / KindleKitabı okuyor
176 syf.
10/10 puan verdi
Bir çeşit hayat öğrenme kılavuzu. başyapıt. Cesare Pavese'nin en iyi kitabı olarak değerlendirdiği leuko ile söyleşiler, italyan edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da benzersiz başyapıtlarından biridir. leuko ile söyleşiler'de pavese, yaşam gibi, aşk gibi, ölüm gibi insan varoluşunun temel sorunlarını işlemek üzere, insanlığın en güzel yaratılarından birine, mitolojiye döner. ünlü mitoloji öykülerinden kahramanları karşı karşıya getirerek, onların diyalogları aracılığıyla insanların insanlarla, tanrılarla, yazgıyla, doğayla olan ilişkilerini benzersiz bir kavrayışla aktarır. mitolojik öykülerin bir çerçeve olarak seçilmesi, hem okura bu öyküleri yeni bir gözle okuma, onları yeni bir açıdan değerlendirme olanağı verir, hem de leuko ile söyleşiler'e bir tür kendine özgü tarihsel geri plan yaratır. belki de yalnızca vergilius'un çoban türküleri'yle karşılaştırılabilecek olan leuko ile söyleşiler, eşsiz bir yazarın düzyazı şiirleri olarak da görülebilir. ~Spoiler~ odyssesus : ama ölümsüz değil miydin? kalypso : ölümsüzüm, odyssesus. ölme umudum yok. yaşama umudum da. ânı kabul ediyorum. siz ölümlüleri benzer bir şeyler bekliyor, yaşlılık ve özlem. neden başını yaslamak istemiyorsun benim gibi, bu adanın üzerine? odyssesus : vazgeçmiş olduğuna inansam, yapardım bunu. ama sen de herşeyin hakimi oldun, bana, bir ölümlüye gereksinimin var, katlanmana yardım etmesi için. kalypso: karşılıklı bir iyilik,odyssessus. paylaşılmadığında, gerçek bir sessizlik yoktur.
Leuko ile Söyleşiler
Leuko ile SöyleşilerCesare Pavese · Can Yayınları · 202180 okunma
Reklam
İnsanlarda; bir ırkı, bir ulusu veya ayrıcalığı olan bir grubu, onun en kötü üyelerine bakarak değerlendirme eğilimi vardır. Her ne kadar bunun haksızlığı ortadaysa da, bu eğilimin haklı olan bir yönü de vardır. Çünkü bir topluluğun niteliği ve kaderi, birçok zaman onun en kötü elemanları tarafından belirlenir.
256 syf.
·
Puan vermedi
Amerika’nın güneyinde küçük bir kasabada, 1950’li yıllarda geçen Kadransız Saat; dönemin toplumsal portresini çizerken insanlar arası ilişkiler ile yaşamı ve ölümü sorgulamaktadır. Eczacı Malone, Emekli Yargıç Clane, yargıçın torunu Jester ve mavi gözleri ile dikkat çeken, ailesini tanımayan siyahi Sherman Pew. Bu dört erkek karakter ile ayrı temalar üzerinde durmuş yazar. Siyahilerin, anayasal hak kazanımlarına rağmen bunları kullanamaması, sosyal güvencelerinin olmaması, hala köle olarak görülmesi ; fakat yeni gelen kuşak ile bu kırılımın gerçekleştiği, ölümün varlığı ile beliren yaşamı değerlendirme duygusu, hayatta bir amaca ulaşma gibi varoluşsal değerlendirmeler ve dönemin toplumsal yapısı ustaca işlenmiş. Jester gibi imkanlara sahip olup kendi arayışını tamamlayan bir gencin karşısında en az onun kadar yetenekli olup da kendini gösterme fırsatı yakalayamayan ve buna öfkelenen, davranışları ile fark edilmek istenen Sherman ve öfkesi. Bir yerde mutlu sona ulaşırken diğer yanda dozajı gittikçe artan bir gerilim. Sherman unutulmaz genç bir karakter. Okurunun az olması şaşırtıcı, illa okunmalı mı bilemiyorum da ama akıcı üslubu ve konusu ile benim severek bitirdiğim bir eser oldu. McCullers’ın son yazdığı romanı Kadransız Saat’i okumak isteyen herkese önerebilirim.
Kadransız Saat
Kadransız SaatCarson McCullers · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019432 okunma
Her ilim dalında üstatlar, takip edilmesi gereken, kıymet verilen kişiler var. Bu alanda eğitim almışlar ve o işin uzmanı olmuşlar. Ama bunları dijital dünyada böyle kolay tespit edemiyoruz. Bir pandemi süreci geçirdik. Sosyal medyada gündem olan aşı karşıtları da aşı destekçileri de alanında uzman profesörlerdi. Hangi birine inanacağımızı şaşırdık. Akademik kariyerine, uzmanlık alanlarına bakarak değerlendirme yapabileceğimiz bir durumda değildik. O zaman devreye yakın çevre, güvenilir eş dost girdi. Şimdi ben çocuğumu doktora götürecek olsam sosyal medyadan değil birebir ilişkilerle güvendiğim kişilerin görüşlerine dayanarak hareket ederim. Komşum o doktora çocuğunu götürmüştür, memnun kalmıştır, bize de tavsiye eder.
113 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Shakespeare'in belki de en az bilinen ve en az sahnelenen oyunlarından biri. Bu eserin derinliklerine indikçe, neden hak ettiği ilgiyi görmediği biraz daha netleşiyor çünkü içerdiği temalar ve karakterlerin karmaşıklığı, onu daha zor anlaşılır ve sindirilir kılıyor. Yine de, Atinalı Timon yalnızca Shakespeare'in değil, aynı zamanda insan
Atinalı Timon
Atinalı TimonWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20081,774 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.