“İşte yaşam,milyarlarca yıldır olduğu gibi bugün de hala ,sırtına üşüşen yüzlerce karasineği kovmaya çalışan bir rodeo atı gibi acımasız devinimler ve kuyruk kamçılarıyla,varoluşunu sağladığı insancıklara ölüm saçıyordu. “
Sayfa 53 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
“Bir gün her bir zerresi aydınlığa ulaştığında bu boyuttaki süreç tamamlanacak. Ancak güç,açılımını bizim yaşarken asla öğrenemeyeceğimiz sonsuzluk denizi içinde ,yeni evrenlere kendini gerçekleştirmeye ve sınamaya devam edecek. “
Sayfa 21 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Takvimler sayfalarını birer birer yitiriyor,güneşin yerküreyle yaptığı açı git gide değişiyordu. Zaman denen dinginsiz canavar ,akrep ve yelkovan adı verilen pipetlerle kanını emiyordu yaşamın. “
Sayfa 35 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
“Olağanüstü bir düzeni algılıyor olmanın ilk soluğunu almıştı. Kuşku döllenmişti artık göğsünde. Bir kere kalbi vurmaya başlamıştı şüphenin. Kabuk çatladı ,sonsuza dek yaşamanın sırrı ,istiridyenin içindeki inci tanesi gibi parladı. Ne kadar eksilirse o kadar fazlaydı insanın şansı... “
Sayfa 30 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
Kuşlar her zaman doğru yerlere uçmaz. Onlara bu kadar güvenmemelisin. Bırak bu aydınlanma safsatalarını aptal, seni asıl yaşatan ve yaşatacak olan karanlıktır. Erişemeye çalıştığın aydınlık da en az karanlık kadar siyahtır. Hangisinin, ne zaman, ne kılıkta karşımıza çıkacağı ise belirsizdir.
Sayfa 61 - Cenova YayınlarıKitabı okudu
“İnsanın bilinç altı izin vermiyordu galiba,kökleri derinlerde saklı bazı görüntülerin zamanı gelmeden su yüzüne çıkmasına. Ama neden?”
Sayfa 29 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Değersizler
DEĞERSİZLER'den: "Neler yoktu ki o pis suyun içinde: yanıtı bulunamamış sorular, giderilememiş meraklar, ulaşılamamış hedefler, çürük bir diş gibi biteviye koku yapan kırgınlıklar, yorgunluklar... Kasvet, yüzlerce baloncuk yapmış bir urdu sanki bedenini saran. Ama aydınlanacaktı, içindeki irin büyümüş, kabına sığmaz olmuş, çamurlu ve kanlı bir sıvı gibi sızmaya başlamıştı artık kepenklerin altından. Arınmanın, temizlenip paklanmanın zamanı gelmişti. Her kâbus, içinde patlayan bir tümör baloncuğuydu sanki. Bunalım, akla ve bedene rahatsızlık veren bir çığlık gibi terk ediyordu vücudunu."
Cenova Yayınları
Değersizler
DEĞERSİZLER'den: "İnsanın bilinçaltı izin vermiyordu galiba, kökleri derinlerde saklı bazı görüntülerin zamanı gelmeden su yüzüne çıkmasına. Ama neden? Rüyasında görmek istiyordu işte, hazırdı, bekliyordu. Bazen de, böyle düşündüğü için rüyaları kurmaca bir gösteriye dönüşecek diye korkuyordu. Ansızın çıkıvermeliydi babası karşısına, hazırlıksız yakalanmalıydı, eli ayağına dolaşmalıydı, “Seni beklemiyordum” demeliydi. Gerçek olmalıydı karşılaşmaları. O kadar gerçek olmalıydı ki, yaşamın kendisi rüyaya dönüşmeliydi."
Cenova Yayınları
Değersizler !
Okul onlar için, bu genç adam tarafından biteviye yüceltilmekti, ince duyguların buyurgan sertliğe geçit vermemesiydi, aklın düzenbazlığına galip gelmesiydi, adalet duygusunun sömürüye karşı durmasıydı.
58 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.