Tam olduğunuz yerde kalmanız ve sevilebilir olmadan önce değersizlik yaranızı iyileştirmeyi öğrenmeniz gerekecek.
Değersizlik duyguları yaşayan bir insan, ilişkilerinde tutarsızdır. Bazen üstünlüğünü kanıtlamak amacıyla insanlarla yoğun bir ilişkiye geçer, kendisini eksik ve yetersiz bulduğu zamanlarda da onlarla karşılaşmamaya çalışır.
Sayfa 80 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Okumanızı çok isterim
Bazen hepimiz talepte bulunmadan, ne istediğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu dile getirmeden anlaşılmak; sarıp sarmalanmak, ihtiyacımızı kendimiz bile bilmiyorken görünür olmak isteriz. Ben sadece kapıyı çalayım, ona sığınayım ve o bana ilgi, şefkat, merhamet, yakınlık versin. Fakat kimi zaman annemiz, eşimiz, en yakın arkadaşımız olsa da bunu bize sağlamaz, sağlayamaz insanlar. Ve değersizlik hissi kuşatır etrafımızı. Neden beni görmedi? Neden benim yanımda olmadı? Görmedi, çünkü kalbini görebilecek kadar her basar olan o değil. Duymadı, çünkü sessizliğinin sesini duyacak kadar semi olan o değil. İhtiyaç duyduğun yakınlığı verip içindeki yalnızlık hissini giderecek veli o değil. Her an şefkat ve merhamet kaynağı olacak kadar rahman o değil. Kapısını çaldıkların da senin kadar insan. İçinde kimleri Rab edindin? Kapısını sadece çaldın diye, neyi istediğini bile bilmezken sana ihtiyacını verebilecek tek kişi Allah. "Ve dua edin, karşılık vereyim" buyururken ayetinde, tam da böyle anlarla bizi ne kadar değerli tuttuğunu ifade ediyor. Sadece halimizi arz ediyoruz diye bize çok değerlisiniz diyor. Dualarımızı alışveriş listesine çevirmeyi bırakıp Rabbimizle yakın bir ilişki anına dönüştürebiliriz, dertleşebiliriz Rabbimizle. Yeter ki Rab olarak O'nu gördüğümüzü tüm varoluşumuzla ikrar edelim. Psk. Fatıma Şule Demirtaş
Acı verici bi farkındalık
... yaşamını değersizlik ve anlamsızlıkla geçirmişti,
Depresyon, yoğun utanç, değersizlik, ümitsizlik ve moralsizlik hislerinden ötürü en kötü acı çekme şekillerinden biridir. Depresyon ölümcül bir kanserden daha kötü görünebilir, çünkü birçok kanser hastası sevildiklerini hisseder ve ümitleri ve kendilerine güvenleri vardır. Birçok depresif hastam, aslında ölüme imrendiklerini ve intihar etmeye gerek kalmadan şerefleriyle ölmek adına kansere yakalanmak için dua ettiklerini söylediler.
Değersizliğin kaynağını sorgulamak için, özellikle hangi zamanlarda, kimlerle beraberken ve hangi ortamlarda değersiz hissettiğine bir bak bakalım. Değersizlik hissinin çıkışı ilk başta tesadüfi gibi görünse de, her zaman bir tetikleyici vardır. Bu bazen bir insan bazen de içinde bulunduğun ortamdır.
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
“Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir.” “Gerçek anlamda sevgi, diğer insanları da kendimiz kadar sevebilmeyi içerir, kendimizden çok ya da yerimize değil. Bir başka deyişle, sevgi, diğer insanların seçimlerini kendi seçimlerimiz gibi sevebildiğimizde gerçekleşir. Ama sevgi tek bir yaşantı değil
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922.9k okunma
“Onca yıldan sonra hâla deli olabiliriz. Onca yıldan sonra yine öfkeli olabiliriz. Hâla çekingen, kıskanç ya da değersizlik duygusuyla dolu olabiliriz. Söylemek istediğim şey şu ki… kendimizi bir yerlere fırlatıp daha iyi bir şey olmaya çalışmayalım. Bütün olay bizim olduğumuz gibi kendimizle dost olmamızdan ibaret.”
Sayfa 306Kitabı okudu
"...zarar görmeye duyduğum ihtiyacın nihayet ve nihayet ve nihayet bir bedene bürünüp karşıma dikilmiş olduğunu nihayet ve nihayet ve nihayet ve nihayet görebilmenin, kendime acıma duygumdan ayrılıp bağımsız bir mutluluğu ilan etmesi. Kendime verdiğim ömürlük ceza böyle mi sona eriyor gerçekten? Mutluluk gözyaşları dedikleri şey bu mu? Öfke nihayet ve nihayet ve nihayet ve nihayet ve nihayet dışarı çıktığında kendimi ve kendime yaptığım şeyi mi görebiliyorum? Hırpalanıp, parçalanıp, yaralanıp yere atılmış olan kendimi savurduğum yerden yine ben mi kaldıracağım birazdan? Kendimin asla tatmin olmayacak değersizlik hissine bakıp, içimdeki boşluğu karşıma alıp ona şunu mu diyebileceğim sonunda: git, ben gelmiyorum."
Hırpalanıp, parçalanıp, yaralanıp yere atılmış olan kendimi savurduğum yerden yine ben mi kaldıracağım birazdan? Kendimin asla tatmin olmayacak değersizlik hissine bakıp, içimdeki boşluğu karşıma alıp ona şunu mu diyebileceğim sonunda: “Siktir git,ben gelmiyorum.”
Reklam
Kendimizi hep tek kişi olarak değerlendirme eğilimindeyiz. Halbuki fiziken ve zihnen tek olsak da içimizde iki parça var, sağlıklı ben ve sağlıksız ben. Bu iki ben, her insanın içinde mevcuttur. Ama eğer sağlıksız olan “ben”in sesi daha çok çıkıyorsa, seni o yönetiyorsa, diğer tarafın ezilir, aşağılanır ve ihtiyacı olan ruhsal besinleri karşılayamaz. Bunun sonucunda içinde bir boşluk hissedersin, sıkıntı, mutsuzluk, değersizlik ve sevgisizlik sarar her yanını. Hayatın doğal zorluklarında bile, içindeki sağlıksız sen, seni suçlar. “Sen aptalsın, sen yapamadın, sevilmiyorsun işte, değersizsin, önemsizsin” der. Ve sen sağlıksız seni, kendin zannedersin, onun söylediklerini doğru kabul etmeye başlarsın... Ve sonuç, senin adına hüsran olur.
Bir insanın ne olduğu ile ne olması gerektiği konusundaki tutarsızlığı değersizlik duygularının doğal bir sonucudur. Bu nedenle kendisine yabancılaşma pahasına önemli başarılar kazanmış bazı insanlar, zaman zaman boşluk ve anlamsızlık duyguları yaşarlar.
Sayfa 79 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Değersizlik duygusu, bir insanın kendisini diğer insanlardan daha değersiz bir varlık olarak algılamasını tanımlar ve kökenini çocukluk yaşantılarından alır. Bir çocuğa değer verilmemesi, onu kendine özgü hakları olan özerk bir varlık olarak tanımama anlamına gelir. Çünkü bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi narsisist ihtiyaçlarına doyum sağlar.
Sayfa 77 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.