23 yaşında genç bir hekimsiniz. Anadolu’nun ortasında, bozkırın tüm hüznü ve yakıcılığıyla sarıp sarmaladığı bir kasabaya tayininiz çıkar.
Elinizde titrek reçeteler kalakalırsınız ortalık yerde. Uzayda kaybolmuş gibisinizdir.
Sağlık ocağındaki beş ya da altıncı ayınızı bitirdiğiniz bir günün sabahı, ‘ölü defin raporunu’ yazmanız için cenaze
Vedalaşırken elini uzatan Nastenka, temiz bakışını gözlerime dikerek:
— Artık daima birlikteyiz, değil mi? dedi.
Ah Nastenka!.. Şimdiki yalnızlığımı bilseydin…
Ne zaman irademe müracaat edersem büyük bir yorgunluk duyuyorum...
Kendimi hadiselerin eline bırakayım mı? Acaba şu anda o ne düşünüyor? Herhalde beni değil...
Şivan Perwer ve Ahmet Kaya'nın “çocuksuluğu” orada tanıştıkları ortamda hemen göze çarpıyordu. Ahmet Kaya eşini Şivan ile tanıştırırken, Şivan'ın bu özelliğini fırsat bilip onunla şakalaşır. Gülten Kaya bu durumu şöyle anlatıyor, “Sadece küçük bir anekdotu paylaşmak istiyorum. Ahmet, Köln'de Şivan'la beni tanıştırırken, bir yandan da bana göz kırparak, “Gültenciğim, Allaha aşkına sen söyle, “Şivan sen yakışıklı bir adam değilsin,” diyorum, bana kızıyor, şimdi sence yakışıklı mı değil mi” dedi. Ben de Ahmet'ten aldığım işaretle, “Valla haklısın Ahmet, hiç de yakışıklı değil,” dediğim anda, Şivan kulis koridorlarında Ahmet'i kovalamaya başladı. Bir yandan da, “Yahu sen ne acımasız bir adamsın, bari Gülten'i etkileme,” diye söyleniyordu.”
Mefa ilün mefa ilün mefa ilün mefa Ilün
1 Olur mi ehl-i diller meclisinde hürmet-i kallâş
Ne denlü olsa da şirin-sühan hem sûret-i beşşâş
2 Devâm üzre hired-mend eylemez anınla ünsiyyet
Degil mi bî-vefalıkla cihânda şöhret-i ayyâş
3 O hüsn-i alem-ârâyı müşahid ola mı her göz
Şu'a'-ı șemse tab-aver olur mı rü'yet-i huffaş
4 Musavvir isminin te'siridür kim bunca eşkali
Kim itdi nutfe-i cevher-nümâdan hazret-i nakkâş
5 Ahali-i mahalle bir vazife itmese ta'yin
İder mi mescid-i bî-vakfa Sıdkî hizmet-i ferraş
Kumar oynar mısın? Hiç sanmıyorum. Kaybedecek çok şeyin var çünkü. Kumar masasına oturamayacak kadar zenginsin. Her ne kadar sahip olduklarının hiçbiri gerçek hayatta para etmiyor olsa da çok zengin olmalısın. Korkaklığını başka türlü açıklamak mümkün değil. Dünyanın en zengin adamı kadar korkaksın! Oysa yoksulsun. Neden? Yoksulluğunun nedenini
İlişkiler için gerçekten bir sınır var mı? Varsa da ikinci sınıf sinema eleştirmenlerinin göremeyeceği bir sınır bu. İnsan severken basit sınıflandırmaların sınırını değil kendi sınırlarını görür, kendi sınırlarında dolaşır, kendi sınırlarına değer. Benim bildiğim tek sınır bu.