Dışlananlar ( roman-sayfa 8)
_ komiser izin verirseniz evimize girebilir miyiz artık?
_ henüz değil, bahçenizde ve evin içinde son bir arama yaptıracağım bekleyin...
Karı koca birbirlerine bakarlar...komiser gider...tam bu sırada önce bir helikopter sesi ve sonra gökyüzünden yere kırmızı boya akmaya başlar...bir anda ne olup bittiğini kavrayamayan Jason ve Mary baştan aşağıya kan kırmızı renk alırlar...tabi evleri de aynı renge bürünmüştür...o anda evin içerisinde arama yapan polisler bu kırmızılıktan nasibini almamışlar ve dışarıya çıkıp şaşkın şaşkın etraflarına bakmaktadırlar...
Komiser koşarak karı kocanın yanına gelir...
_ bu ne demek oluyor? Kim bunlar? Sizden ne istiyorlar?
_sanırım gözdağı vermek amaçları!
_ kim olabilir peki bir fikriniz var mı Jason?
_ hiç bilmiyorum komiser...
Mayıs 
Hanife Çıta
Ebrar 2150
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Allah (c.c) alemlerin rabbidir.Sanal alem de buna dahildir.
Kadın İçin En Hayırlı Özellik Nedir?
Bir konuya açıklık getirelim inşallah.
Bir kadın için en hayırlı özellik zaruret dışında erkeklere görünmemesi erkeklerin de onu görmemesidir bunu baz alırsak otomatikman erkeklerle zaruriyet miktarınca konuşulması gerektiği giriyor devreye.O halde mesela manavın önünden geçerken kolay gelsin,bakkala nasılsın vs.muhabbete girilmesine fırsat verilmez.Eve usta çağırınca erkeksiz eve alınmaz alınacaksa da 2.bir kişi yanınızda mutlaka bulunmalı,işi tarif edilir işi bitinceye kadar yanında durulmaz(seyrederken muhabbet edilmez)Şimdi bunu sosyal medya ya uyarlayalım.Abi,abla,kardeş adı altında yorumlaşabilir miyiz?Ha bakkalın önünden geçerken selam verip konuşmuşsun ha burda fark var mı?yok.Yine bunu baz alalım Ünsiyet kuralacak mecralara dahil olmalı mıyız?ama bak "şuna şuna dikkat ediyoruz adı altında" kendini kandırmacadan öte gitmeyen erkek grubuyla,ünsiyet kurulmasına dahil olmalı mıyız?Bu bilgiyi paylaşmam çok saliha bir kadın olduğumdan değil gözümüze gözümüze sokup doğruymuşçasına rahatlığınıza dert ettiriyorsunuz!Başlamayın lütfen ilminle övünme,yok kibirli,yok bişey bişey.Ben bu bilgiyi paylaşırım artık size kalmış nefsani yorum yapıp yapmamak.
Hemdem
@Cano01
·04 Nisan 2021 11:43
Yine bir gün Peygamberimiz Hz.Ali'nin ve ashabından bazılarının bulunduğu bir toplulukta:"Kadın için en hayırlı özellik nedir?"diye sormuştu.Orada bulunanlar çeşitli cevaplar vermişlerdi ama Efendimiz
(sav) o verilen cevaplardan pek memnun olmamıştı.Hz.Ali eve gelip Peygamberimizin sorduğu bu soruyu Hz.Fâtıma'ya sormuştu,
Hz.Fâtıma bu soruya hiç düşünmeden şöyle cevap vermişti:
"Bi kadın için en hayırlı özellik zaruret dışında erkeklere görünmemesi,erkeklerin de onu görmemesidir."Hz.Ali bu cevabı alınca hemen Efendimize (sav) koşmuş ve cevabı söylemişti.
Efendimiz (sav) tebessüm etmiş ve "Bu cevap Fâtıma'nın cevabıdır,o benden bir parçadır"demişti.
Sayfa 212Kitabı okudu
"Maksadı imanı bir saate sıkıştırmak değil,imanı ziyadeleştirmek"
Bu çağrıya kulak ver
Abdullah b.Revaha arkadaşına : "Gel de bir saat iman edelim" dedi.Arkadaşı : "Niye biz mümin değil miyiz?" diye karşılık verdi.Bunun üzerine Abdullah b.Revaha şu cevabı verdi :"Evet müminiz elhamdulillah.Ama gel Allah'ı zikredelim ki/analım ki imanımız artsın!"
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi
İlim yolcusu
@Kitapdakal
·28 Nisan 06:34
Abdullah b. Revaha (ra) arkadaşlarına ara ara şöyle der:
"Gelin bir saat oturup iman edelim!"
Yani imanlarımızı yenileyelim/tefekkür edelim
Doğum, yaşamın başlangıcıdır.
Bir insanın dünyaya gelmesiyle birlikte, yaşam serüveni de başlar.
Yeni doğan bir bebek, dünyayı keşfetmeye, büyümeye ve öğrenmeye başlar.
Yaşam, keşiflerle, deneyimlerle, sevinçlerle ve zorluklarla dolu bir yolculuktur. Her anıyla öğrenir, büyür, değişiriz. Yaşam, bazen bize güzellikler sunar, bazen ise bizi sınar.
Ölüm ise yaşamın doğal ve her canlının yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Ancak ölüm, sadece bir son değil, aynı zamanda yaşamanın devamıdır. İnsanların ardında bıraktığı miraslar, hatıralar ve etkiler, onların ölümsüzlüğünü sağlar.
Ölüm, her hikayenin son cümlesidir.
Ama ölüm, yaşamın sonu değil, hikayenin sonudur; ve fakat hikaye, ölümsüzdür.
Ancak ölümün ardında bıraktığı anılar, izler ve etkiler sonsuzluğa uzanır.
Ey kara toprak, şimdi aldın mı onu?
Yüreğimizde yangın, gözlerimizde yaş oldu.
Güneş düşerken ufuklara, o bir daha doğmayacak mı?
Sesini duyamayacak mıyız artık, o güzelim tınıyı?
İnsanın ruhu, bir şekilde yaşamaya devam eder; sevdikleriyle, hatıralarıyla, eserleriyle.
Her ne olursa olsun, ölümün karanlığıyla yüzleşmek insana yaşamın değerini hatırlatır.
Çünkü ölüm, yaşamın ta kendisidir; ikisi birbirini tamamlayan, birbirine karışan birer parçadır. Ve belki de ölüm, insanı gerçekten yaşamaya davet eden en derin sırdır...
Keşke hiç kimse ölmese.... 😔
Dokuzlama “Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun?”
Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun? Biz, ''Kâlûbelâ''da beraber değil miydik? Ben o günü hatırlayamıyorum. Sen de hatırlayamazsın. Ama, mutlaka yanyana idik. Tanrı buyruğuna beraber baş eğmedik mi? Evet demedik mi? Çünkü sensiz eksik oluyorum. Yarım oluyorum. Biz, birbirimize ''Kâlû belâ''da
UZUN 1 YOLCULUK
Uzun 1 yolculuk...
Uzun bir yolculuğa çıkarız belki...
Ne dersin
Karlı bir kış akşamında
Buğulu camların ardından bakardık yollara
Bacasından gri duman tüten soluk sarı ışıklara
Tokluk uğruna aç toprakları
Süren biz değil miyiz?
Güzellik uğruna
Çirkin savaşları veren
Biz değil miyiz?
Namlular gölgesinde aşkları,
Ölümler denizinde dostlukları kuran
Biz değil miyiz?
Demek ki ölüm korkutmuyor artık
Demek ki gelecek yakın
Ha bugün ha yarın
Varacak olan
Biz değil miyiz?
#beritan
Doğu psikolojisi diye bir şey var. Batılı arkadaşlarım, aile dostlarımız olunca doğu batı farkını daha iyi gözlemleme fırsatı buldum. Batı genel olarak hür, bastırılmış duygulardan uzak, daha yüzeysel duygulara sahip. Doğu ise en entelektüel en marjinal insanı olsun hepsinin arkasında bir trajedi var. Bu yüzden doğudan çıkan sanatçılar, edebiyatçılar eserlerindeki duyguyu size çok net hissettir. Ama bu beğendiğim bir şey mi ? Elbette değil. Bu bölgenin aile yapısındaki sertlik, yaşadıkları acılar, siyasi olaylar, ağır gelenekler yani sosyolojik yapısı ne yazık ki gelecek nesilleri olumsuz olarak etkiledi. Çoğu kişide toplum korkusu, bastırılmış duygular hakim. Keşke hiç bunlar olmasaydı da doğunun insanı çok sıcak çok içten laflarını duymasakdık batılılar gibi. Bir şeyleri ispatlamak ya da açıklamak zorunda kalmadan yaşayabilseydik. Keşke hep iyi ve sağlıklı büyüseydik de "doğunun insanı" sloganı bizden beri olsaydı. Önemli olan biz değil miyiz zaten ? Biz iyi olalım, kim bizi nasıl bilirse bilseydi.
Nasıl olsa mukadder bir ölümü Şehadete çevirmek?
Neden olmasın ki.. yaşamak bir an değil midir ve o an gelmeyecek mi? ve nasıl yaşarsak öylece ölmeyecek miyiz?
Şehit olmak için Şehitler gibi yaşamak gerek.
İslam'ın şafağı ve Cennet rengini ve kokusunu Şehitlerin gül yaralarından almaz mı?
Ali Şeriati