Değirmen, Sabahattin Ali’nin 1928-1934 yılları arasında yazdığı 16 öyküden ve üç bölümden oluşuyor. Bu baskı,1935’te Remzi kitaphanesi ve 1965 Varlık yayınları ile 2018 YKY harmanlanarak oluşturulmuş. 1935’teki ilk metne bağlı kalınarak Osmanlıca kelimelere müdehale edilmemiş. Dipnotlarla bir kere açıklanıp bırakılmış. Okurken biraz yoruyor.
İlk bölüm 2928-29 yıllarında yazılan 5 öyküden oluşuyor. Yazarın gelişimini bu bölümde görmek mümkün. Edebi sanat- felsefe yapmaya çalışmış; olmamış. Kendisi de bu bölümü eleştiriyor. Okurlarının önüne çıkartırken rahatsızlık hissettiğini ama bir kere okuyucunun gözü önüne çıkarttığı yanlarını gizlemeyi uygun bulmadığını yazıyor. İkinci bölümde 8 öykü var. Marko Paşa’daki yazılarını okur gibi hissettim. Kitabın bence en güzel kısmıydı. Kısa ama vurucu öyküler, toplumsal çarpıklıkları, ahlaksızlıkları gözler önüne seriyor. Üçüncü bölüm yine 1927-28’de yazılan üç öyküden oluşuyor ve ikinci bölüm çizgisini izliyor. Hikayelerden bazılarının Osmanlı döneminde geçiyor.
İlk bölümü okurken sıkıldım. Özellikle ikinci bölümü sevdim. Sabahattin Ali’nin bence diğer kitaplarına nazaran gölgede kalmış. Sırça Köşkü severek okumuştum. Beklentinizi yüksek tutmadan okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar :))