Kitap değişik bir konsepte sahip. Hapishanelerde Felsefe dersi veren bir öğretmenin kendi anılarından derlediği kitap bazı derin felsefi mevzuları hayatla hep tuhaf bir ilişki içerisinde olan mahkumların bakış açısıyla tartışarak, çoğunlukla entellektüel derinliği olmayan bu insanların böylesine derin mevzulara nasıl yaklaştığını çok güzel aktarmış. Yazarın babası, abisi ve amcası gibi yakın akrabalarının da hapis geçmişi olduğu için aslında konuya uzak sayılmaz. Babası, yazarımız küçükken sık sık içeri girip çıkmış biri. Ayrıca bu durum, babasının kriminal bir karaktere sahip olması, yazarda derin travmalar yaratmış, okudukça anlaşılıyor. Zaman zaman aralara serpiştirdiği amcasının hapishane anıları, okuru safi felsefi konularla boğulmaktan kurtarıyor. Felsefi konuların uzun uzadıya tartışılmamış olmasının, ya yazarın okuru sıkmak istememesinden ya da mahkumlarla böylesi tartışmaların çok derinleşmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Sözün özü; kitap gayet güzel hazırlanmış, ilgi çekici, hatta yer yer akıcı diyebilirim. Size, hayata farklı bir pencereden baktıracak.