Edebiyatta özgünlük, yüzyıllar boyu ne Doğu'da ne Batı'da önemli bir meziyet sayılmışur. Ancak Batı'da romanın çıkışıyla birlikte durum değişmiş, bireyin önem kazanması sonucu sıradan insanların kendilerine özgü yaşamları, yazarlara yeni konular, değişik olay örgüleri aramaya itmiştir. Buna ek olarak, romantikler, sanatçının kendi yaşantısını, kişiliğini dile getirmesini sanatın koşulu sayınca özgünlük bir değer ölçütü olarak kabul edildi. Ne (var) ki yapısalcılık sonrasında, yapıların, daha önce yazılmış yapıtlardan bağımsız, tek ve özgün olamayacağı, her metnin kendinden önce gelen metinlerle ilişkili olduğu (intertextuality) ortaya konuldu. Bir anlamda, metinleri meydana getiren daha önceki metinlerdir deniyordu. Çünkü yazar yansıtmak istediği gerçeklikle baş başa kalamaz, araya girmiş başka metinler vardır ve gerçekçi roman bu olguyu ne kadar gizlemeye, hissettirmemeye çalışırsa çalışsın, yazar başka metinlerin gerçekliği yansıtma yollarını sergilemekten kurtulamaz. Bunu yaparken elbette ki bir yenilik getirebilir, ama yazarın bu katkısı, bu yeniliği bile ancak başka yapıtlarla karşılaştırıldığında meydana çıkar. Çağımızın postmodernist yazarları ise gerçekçilerin tersine, bu olguyu açığa vurmaya, görünür hale getirmeye çalışıyor ve romancıların kullanagelmekte oldukları taktikleri, kurgu mekanizmalarını, konvansiyonları kendi romanlarının konusu yapıyorlar. Romana, dış gerçekliği yansıtan, sosyoloji, ahlâk ya da felsefe alanlarında doğrudan dile getiren bir metin değil, kurmacanın kendi dünyasında oynanan bir oyun olarak bakıyorlar.
Sayfa 98 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, 1994, İstanbulKitabı okuyor
Anadolu romanında mekanın anlamı doğal olarak başkadır. Köy, kasaba ve yabanıl doğa, ezen/ezilen çatışması açısından bazı özellikler ifade eden coğrafya bölgeleridir. Bilindiği gibi dünya edebiyatında köy ve kent karşıtlığının tarihi çok eskilere gider. Köy, masumiyet, erdem, yapmacıksız saf insanlar ·ıe mutlu doğal yaşam demekir. Kent ise para hırsı, ikiyüzlülük, yapaylık, ahlaksızlık demektir. Anadolu romanında durum değişiktir. Köy idealize edilmiş pastoral bir tabloyu akla getirmez, çünkü gerçekçi bir yaklaşımla canlandırılmıştır. Yoksulluğun, cehaletin, ilkel yaşam koşullarının hüküm sürdüğü, insanların sömürüldüğü bir yerleşim alanıdır. Kasaba da değişik bir anlam taşır, çünkü egemen sınıfın o bölgedeki güç merkezidir. Bundan ötürü, köylü açısından kasaba, karakol, dayak, işkence, hapishane demektir. Taşbaş, Memidik, Hatçe, Koca Halil, Kürt Ahmet, Kambur Tellal ve daha birçokları karakola ya da hapishaneye düşer, dayak yer, işkence görürler. Buna bağlı olarak, ezen/ezilen karşıtlığı kimi romanlarda şehirli/köylü karşıtlığı şeklinde belirir.
Sayfa 321 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
Tutunamayanlar'da bilinç akımı hiç yok gibidir. Temel yöntem "alıntılanan iç konuşma"dır ve Atay bu yöntemi değişik ve ilginç şekillerde kullanır. Doğal olarak bu iç-konuşma birinci kişi ağzından verilir.
Sayfa 274 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okuyor
Darvincilik başlıklı makale
24 Kasım 1859'da, Türlerin Kökeni'ni yayınlayan Darwin, bilimsel evrim teorisinin temelini atarken, canlı varlık popülasyonlarında üreme sırasında gerçekleşen küçük değişiklikleri ve bu varyasyonların doğal seçiliminin özellikle çevreye ve nüfus fazlasına bağlı olduğunu ifade eden varyasyon/seçilim kavramsal çifti sayesinde biyolojide
Sayfa 188 - Yordam KitapKitabı okudu
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
“Sırça Fanus” İncelemesi
Sırça Fanus kitabı; Esther Greenwood adlı, okulunda başarılı ve tertipli bir genç kızın başına gelenler, arkadaşlık ve aşk ilişkileri, iş hayatına tutunma çabası ve yaşadığı psikolojik travmalar üzerine odaklanıyor. Esther, her ne kadar başarılı ve yıldızı parlayan bir öğrenci olsa da, içinde her zaman bir farklı olma isteği var. Kaldığı oteldeki
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911.6k okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Size, hayata farklı bir pencereden baktıracak.
Kitap değişik bir konsepte sahip. Hapishanelerde Felsefe dersi veren bir öğretmenin kendi anılarından derlediği kitap bazı derin felsefi mevzuları hayatla hep tuhaf bir ilişki içerisinde olan mahkumların bakış açısıyla tartışarak, çoğunlukla entellektüel derinliği olmayan bu insanların böylesine derin mevzulara nasıl yaklaştığını çok güzel aktarmış. Yazarın babası, abisi ve amcası gibi yakın akrabalarının da hapis geçmişi olduğu için aslında konuya uzak sayılmaz. Babası, yazarımız küçükken sık sık içeri girip çıkmış biri. Ayrıca bu durum, babasının kriminal bir karaktere sahip olması, yazarda derin travmalar yaratmış, okudukça anlaşılıyor. Zaman zaman aralara serpiştirdiği amcasının hapishane anıları, okuru safi felsefi konularla boğulmaktan kurtarıyor. Felsefi konuların uzun uzadıya tartışılmamış olmasının, ya yazarın okuru sıkmak istememesinden ya da mahkumlarla böylesi tartışmaların çok derinleşmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Sözün özü; kitap gayet güzel hazırlanmış, ilgi çekici, hatta yer yer akıcı diyebilirim. Size, hayata farklı bir pencereden baktıracak.
Hapishanede Felsefe
Hapishanede FelsefeAndy West · Domingo Yayınları · 202322 okunma
Reklam
İnsan Kapısı
➤İnsana doğa üzerinde tasarruf yetkisi verilmiştir. Mesela güneş ışığından her canlı yararlanır. Diğer canlılar o ışıktan bir kaç iş yapacak kadar istifade ederken, insan değişik seviyelerde güneş ışığını farklı işlemlerden geçirerek binlerce işte kullanabilir. Bu yüzden güneş en çok insan içindir, demekte hiçbir mahsur yoktur. ➤İnsana atom altına
Sayfa 32 - Hayy KitapKitabı okuyor
424 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
"Abluka", Bill Clinton döneminin ABD Savunma Bakanı William S. Cohen tarafından kaleme alınan bir gerilim romanıı. Kitap, terör örgütleri ve kitle imha silahlarının yayılması gibi güncel küresel tehditleri ele alıyor. Gerçek olabileceğini düşündüğüm dünyadaki olayların başdöndürücü şeklini iyi bir şekilde ele alıyor. Cohen, hükümet çevrelerinde edindiği deneyimleri ustalıkla kullanarak, aksiyon dolu bir hikaye yaratmış, kitapta değişik ülkelerden karakterleri derinlemesine işlemiş ve karmaşık/zor durumlarla yüzleşmek zorunda kalmalarını okuyucuya yansıtmayı başarmış. Kitap, okuyucuyu son sayfaya kadar merakla takip etmeyi başarıyor, sonuç olarak "Abluka", gerçekçi bir bakış açısıyla yazılmış çarpıcı bir roman olarak öne çıkıyor. Özellikle dış politika, küresel ilişkiler, ülkelerin stratejileri ve birbirlerine yapabildikleri konularını merak edenler için tavsiye ediyorum.
Abluka
AblukaWilliam S. Cohen · Timaş Yayınları · 200576 okunma
·
Not rated
ses ve sessizlik
Bu kitap, seslerin dünyasına eğlenceli bir bakış sunuyor. İçindeki bilgilerle, ses dalgalarının kulak zarını nasıl titreştirdiğini, bir mikrofonun nasıl çalıştığını ve daha fazlasını keşfedeceksiniz. Ayrıca, değişik kısa sınavlar ve çılgın karikatürlerle dolu olan bu kitap, bilimi eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Bilim hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Çıldırtan Sesler
Çıldırtan SeslerNick Arnold · Timaş Yayınları · 201418 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.