Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir zamanlar, insanlığın en karanlık ve vahşi yüzünü gördüm. O kadar dehşet vericiydi ki, cehennemin en derin bölgelerinde dolaşan iblisler bile onun yanında çocuk gibi kalırdı. Ama yanıldım. O vahşet bile, içimdeki umudu yok edemedi.
Halbuki Martin hayatın baskı ve gerilimini, heyecan ve alınterini, şiddetli isyanını hissediyordu; asıl yazılması gereken buydu işte! Umacak hiçbir şey kalmamışken bile umudunu yitirmeyenleri; çılgın âşıkları; baskı ve gerilim altında, her türlü dehşet ve facia arasında mücadelesini sürdürenleri; gayretlerinin gücüyle hayatın kabuğunu çatlatan devleri yüceltmek istiyordu.
Reklam
“Fani olduğundan şüphelenmek dehşet hissini başlatır; fani olduğundan emin olmak dehşet hissine son verir.”
Özlem dehşet duygusunu bastırabilir mi?ait olma duygusu,nefretten baskın çıkabilir mi? Nefret unutulabilir mi?
504 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Sonunda bitti. Her sayfasında farklı bir iştah kesici cümleyle karşılaşmanız kaçınılmaz. Bu kitabı yazarken türlü müşgüllere ram olan yazarın kalemine ve zihnine sağlık diliyorum. Çünkü her zihin bu denli kirli, iğrenç oyunları bu şekilde yazamaz. Dehşet verici. Savaşların artık ateşli silahlara ihtiyaç duymadığı bir çağdayız. Ve emperyalistlerin, kapitalistlerin insanları boğazından kendilerine nasıl hapsettiklerini bilmek savaşta ağır bir yara almak gibi. Tarımın önemini bu kitapla birlikte iyice anladım. Ancak ülkemizde tarıma değer vermeyen hükumetlerin olduğunu ve hala iktidarını sürdürdüğünü görmekte acı verici. Üretim sahasında çok büyük imkanlara, fırsatlara sahip olsakta değerlendiren bir yönetimin olmadığını üzülerek biliyoruz. Bu kitabı herkes okumalı. Dört elle tarıma sarılmalı. Üretmeli. Emperyalistlerin vicdanına kalmamalı. İnsanoğlunun akıbeti iyi görünmüyor. Dönen oyunları görmeliyiz. İnsanlar haklarını savunmalı. Umarım herkes geç olmadan ciddiyetini kavrar bu yaşananların. İyi okumalar...
Saklı Seçilmişler
Saklı SeçilmişlerSoner Yalçın · Kırmızı Kedi · 20182,978 okunma
Bir imgeye, bir hayale fısıltıyla haykırdı -iki kez haykırdı, bir soluk verişten öteye geçmeyen bir haykırış... 'Dehşet! Dehşet!'
Reklam
Umacak hiçbir şey kalmamışken bile umudunu yitirmeyenleri; çılgın âşıkları; baskı ve gerilim altında, her türlü dehşet ve facia arasında mücadelesini sürdürenleri; gayretlerinin gücüyle hayatın kabuğunu çatlatan devleri yüceltmek istiyordu.
Belki de vicdanıyla baş başa kalınca, "Namus da neymiş, kan dökülse ne çıkar sanki?" diye sorar kendi kendine. Belki bana itiraz edenler, hasta, kuşkulu tabiatlı olduğumu, ölçüsüz iftira ettiğimi, sayıkladığımı, büyüttüğümü söyleyenler çıkacaktır, öyle olsa keşke. Bu herkesten önce beni memnun ederdi! İsterseniz inanmayın, beni hasta
Sayfa 925 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Güzellik acıdır.”
Kitabı bitirdikten sonra yaklaşık 10 dakika hiçbir şey yapmadan oturdum. Ne okuduğumu, neler hissettiğimi düşündüm. Beni çok içine çeken ve farklı şeyler hissettiren bir kitap oldu. Ufak bir düşünce kargaşası yaşadığım için biraz karmaşık ve uzun bir inceleme olacak. Büyük ihtimalle çok uzun olduğu için kimse okumayacak ama yine de düşüncelerimi
Gizli Tarih
Gizli TarihDonna Tartt · Pegasus Yayınları · 20181,598 okunma
Nihayet dehşet saldırıya kurban giden okul müdürümüzü katleden zanlı tutuklandı... diyeceğim fakat bir müddet sonra geri serbest kalacağı aklımın ucundan gitmiyor 🫣
Reklam
"Ve günler, hatırlamak istemeyeceğimiz bir huzursuzluk taşır, sinesine çekilmiş öfke ve nefretimizi bir anda uyandıran; işine koyulmasını bekleyen. Yarı baygın suretimizle bakar kalırken insanlığın doğurduğu dehşete, derin sızlamalar hissederiz; kanı boğan dehşet, hissizliğe gem vurulmuş ahlaksızlık, siluetinden boşanmış, pervasız zannedilen o malum insanlığın kokuşmuşluğu ve harap edilmiş fertlerin darmadağın bedenleri, zilletin şiddetinden ve apansız gelecek mutluluğun sertliğini arayan mahkûmların; sefilliklerini izleyecekleri düşmanlarının, sevimsizliklere ortak olacağı o, şakasız, umut vadeden ve alaya gelemeyecek kadar kallavi günleri gözleyen gözlerin hafif ıslak ehemmiyetiyle. Ciddi bir baş ağrısı ve umursamazlık getiriyor günler üzerime, bir baston üzerine dayanmış birkaç yıllık yaşanmışlıkla yalpalayan ihtirayın teki olmuşum! Tüm cesaretiyle harikulade çalışan, dert, tasa ve kaygıya yeri olmayan bu beden; bir çılgın arzuda boğuşuyor... kendimize ediyoruz kötülüğün en kötüsünü, dayanmak elde değil böyle eğreti yaşayana, bıkıyorum kendimden, anla." D.p
"...insanın yüreğinde daha anlaşılmaz, dehşet verici bir şey vardır. İştah demek yetersiz kalır. Kibir demek yine yetersiz, renk ve iştah sözcüklerini bir araya getirmek yetmez."
Sayfa 41 - Karakutu Yayınları
İçimdeyse, elbette, her zaman olduğum gibiydim ve insanların zorbalıkları ve kendine güvenlerine karşı hissettiğim şüphe, dehşet ve endişe azalmamıştı. Dışarıdan insanları ifadesiz bir yüzle selamlayabileceğim noktaya yavaş yavaş ulaşmıştım sadece. Hayır, bu tamamen doğru değil. Her zaman yitik bir soytarının alaycı sırıtışı yüzümdeydi ama ne olursa olsun, görüşmelerim ve kısa muhabbetlerim umutsuzca perişan olsa da, yine de bunları sürdürmek için bir "yetenek" geliştirmeyi başarmıştım.
Artık erkolara cevap verip dalga geçiyom gençler böylesi daha zevkli yazana ters yapin dehset ZHHSJ
216 syf.
4/10 puan verdi
Uyan artık uykudan uyan, uyan esirler dünyası…
Baştan söyleyeyim. Kurgu edebiyatta okuyucunun korkularına oynamak bana ucuz bir numara gibi geliyor. Daha önce ‘Radikal Şıkların Sayımı’ için de söylemiştim –orada da cahil halk kitlelerinin entelektüellere karşı nefreti ‘kitap okuyanlar’a yönelmiş bir öfke haline geliyor, ortaya çıkan şiddetin o kitabı okuyanlarda bir dehşet uyanması
Uyuyamayanlar
UyuyamayanlarAdrian Barnes · April Yayıncılık · 2017465 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.