Delillerin çokluğu (her zaman) gerçeği tüm yönlerden layıkıyla bilme imkânı vermez. (Mâturidi, Kitâbu't-Tevhid, 195) Mâtüridi, delilleri en isabetli şekilde kullanarak düşünceleri temellendirmek gerektiğini, bunun için geçerli delillere ihtiyaç olduğunu söyler. Deliller bir fikri ispatlamada oldukça önemli olduğundan vazgeçilmez bir
"Korku aklın gösterdiği delillerin hiçbirini dinlemeden günden güne büyür, güçlenir. Öyle ki sonunda, böyle anlarda her zamankinden daha açık, dinç olmasına karşın, duygulara karşı koyma yeteneğini bütünüyle yitirir akıl. Dinleyen yoktur onu artık,yararsız bir şey olmuştur. Bu parçalanma korkulu beklemeyi, kasveti daha da arttırır. Sanırım ölüden korkan insanlarda da durum bir bakıma aynıdır. Oysa neden korktuğumu bilmem benim acımı daha da arttırıyordu."
Reklam
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
İbn'ul Kayym Menazil șerhinde söyle demiştir: Tek ve Samed olan Allah'tan başka ibadete layık ilah olmadığına șehadet etmek -ki O, doğurmamış ve doğrulmamıştır onun benzeri hicbir șey yoktur.- işte bu apaçk Tevhid olup en büyük șirki de reddetmektedir. Tevhidin azameti sebebiyledir ki, onun adma kıble tayin olundu, bunun için kanlara ve mallara karşı zimmet (dokunulmazlık) tahsis edildi, bu sayede Daru'l-küff, Darul-islam'dan ayrlmış bulundu. Onun kabul vasıtasıyla insanlarn dine girmesi geçerli oldu. Kalbin kabulünün geçerli kıldığı doğru bir șehadet ile şüpheden, şaşkınlıktan ve kuşkudan kurtulmalarından sonra, șayet güzel bir şekilde istidlal etmezlerse (Tevhiď'in delilerini araștırıp ortaya koymazlarsa) işte bu, șahitlerle sıhhat kazanan avamın tevhididir. Şahitlerden kasıt, risalet ve mahlûkâtır ki bunlar sem (işitmeye dayalı delillerle yani naslar) yoluyla vacip olur, Hakk göstermekle bulunur, șahitlerin görüntüleriyle (göstermeleriyle) de büyür.
( Marques de Sade > Max Stirner > Nietzsche )
_Ben düşüncesizim. _Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. _Benim eylemlerimi komuta etmek, nasıl davranmam gerektiğini söylemek hiç kimsenin üstüne vazife değildir. _Ben tamamlanmamış bir tinim ve mükemmel tin için çaba göstermeliyim.
Sonra bunun kesin delile dayalı olarak ispatlandığını duyunca delilde şüphe etmezler de İslam'ın bilgisizliğe ve kesin delillerin inkârına dayandığına inanarak felsefeye karşı sevgi; İslam'a karşı da düşmanlık beslemeye başlarlar. İşte bu sebeple İslam'a ancak bu ilimlerin topyekûn inkâr edilmesi yoluyla yardım edilebileceğini sananların dine zararları çok büyük olmuştur. Dinde bu ilimlerle ilgili olumlu veya olumsuz bir yargı olmadığı gibi bu ilimler- de de din hakkında herhangi bir yargı yoktur.
Sayfa 28
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.