‘Mavi saçlı kız’ kitabında, kızını lösemiden kaybeden baba diyordu ki; “Kızım çok dağınıktı. Odasına ne zaman girsek dağınıklığına laf etmeden çıkmazdık. Oysa şimdi, yani kızım öldükten sonra onu özledikçe odasına giriyorum. Her yer çok düzenli. Meğer dağınıklıkta hayat varmış.”