Demem o ki sevgilim, yok yere kırma Bu ağaç yüreğinde yüce bir sevgi taşır.
“Sadece gül. Mutluymuşsun gibi gül.” “Mutlu olmadığım zamanlarda da mı güleyim?” “Elbette. İnsan beyni çok saftır. Kandır onu. Beyin gerçek mutlulukla sahte mutluluk arasındaki farkı anlayamazmış. Sahte gülüşüne bakıp mutlu olduğunu zanneder, bundan hoşlanırmış. Yani demem o ki, kandır beynini.”
Reklam
Ölüm yaşam kadar eski bir kavram iken, yaşam kadar doğal ve kaçınılmazken, yaşamı kendimize, ölümü başkalarına yakın görürüz. Demem o ki ölüm bizim gibi faniler için kaçınılmaz sonken bile asla ona yaklaşmak istemiyoruz. Oysa ölümden uzaklaşmak için harcadığımız her saniye bizi ölüme biraz daha yaklaştırmış oluyor. Velhasıl ölmek garip bir şey.
Sayfa 124Kitabı okudu
Ağaç budandıkça gençleşir biliyorum At koştukça açılır Her avcı özenle allalar kendini Benim demem o ki Ne yardan ne serden geçilir
"Köksüzlük, aidiyetsizlik değil miydi doğasında gezgin olan ruhun aslı? Bir yerde fazla kaldıkça, sadece bir kişi ve bir şey olmakla yükümlü kılınınca, içten içe insanı kıstıran o mengene endişe değil de ne? İnsansızlıkla mı terbiye olur insan? Dingin, durağan ve iç huzurda kararlı bir beden bir nevi hakikatinden ve sorgusundan uzak kalmaz mı? Demem o ki, bu endişe ne yaşatırsa yaşatsın bedene, elzem değil de ne ola?"
Demem o ki okumak isteyene, hiçbir şey engel değil. Yeter ki isteyin. İnanın. Kendinizi sevin. Aileniz için savaşın. Bu yollarda size destek çıkan, yardımınıza koşan muhakkak olacaktır.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.