"Ama kız benden nefret ediyor."
"Senden nefret etmek imkânsız." Ayağa kalktı ve sırt çantasını duvara yasladığı yere doğru yürüdü. "Güven bana denedim."
Düşünmekten daha büyük sermayesi olmayan insan, kalbine düşleriyle süslediği şükrünü iliştirince dünyaya dahi meydan okuyabilir. Demir paletleri altında canavar hislerle ilerleyen tankların karşısında bir Filistinli, dünyayı karşısına alabilir. Kız çocuğu da olsa zulüm karşısında tetikte bekleyen acımasız parmağa, "Durma bas!" diye meydan okuyabilir. Belki ölebilir! Ama ölüm, mazlumun zalime boyun eğmek korkusundan daha büyük olmayabilir. Ancak inanan bir kalp bunu bilir.
O kadar doluyum ki incelemeye sondan başlayacağım çünkü hâlâ bir anda olanlara inanamıyorum. Yazar bütün kitap boyunca herşeyi ağırdan alıp son sayfalalarda her şeyi bir anda yazdığı için donup kaldım. Diyeceğim tek şey "NE?!" oldu.
Kitap iki kısma ayrılmıştı ve ben birinci kısmı daha çok sevdim. Çünkü gereksiz çok fazla detay
SEVDA KARASI
Herkese Merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile geldim.
Yazarımızın kalemini zaten çok seviyorum yine çok sevdim.
Sımsıcak sevgi dolu bir hikaye okumak ister misiniz?
O zaman hiç düşünmeden bu güzelliği sepetinize atın.
Ay ay ayyy ben ne okudum böyle Çok güzeldi hiç bitsin istemedim… Lahza serisinden sonra ilaç gibi geldi desem yeridir. Ne yazsa okurum dediğim favori yazarlarımdan. Harika bir mahalle kurgusu sizi bekliyor. Ahu ve Demir için nasıl bir yol var ? O yolda hangi engeller karşılarına çıkıyor ? Onlar nasıl bir yol çiziyor okuyup öğrenmelisiniz.