Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gezmeler, izlenimler, konuşmalar..
Onca yerler gezdim.. Onca şehir, yüzlerce mekan.. Binlerce farklı meslek grupları ve yaşlardan insanlar.. Sohbetler ettik, çaylar içtik. Ortak sonuç olarak tek çıkarımım Ekseriyatımız; *kendimiz değildik. *kendi eksenimizde değildik. *kendimize yabancı idik!. Kendi olmayan, olamayanlar ile sohbet etmek ise taze demli bir çay içmek gibi olmuyordu. Bayağı ve zorakilik.. Demlenmiş, kendini bilmiş insanların o ruhu kuşatan, kalbi miss kokusu gibi saran hoş sohbetlerine ihtiyacımız var bizim.
Günaydın kitapçılar
Menemenler,omletler yapılsın,demli çaylar,köpüklü kahveler içilsin,sohbetler edilsin.Ruhun için en mükemmel kahvaltıyı hak ediyorsun.Kendini sevmekten asla geçmezse çiçeğim.Kendini seversen enerji çevrene de yayılır çevreni de sevmeye ve değer vermeye başlarsın.
Reklam
Saklı Bahçe
Bu sabah, sessiz kalmıştı bahçedeki asmalı köşk. Mor ve yeşil taneli salkımları olan asma suskundu, yapraklarında oluşan dökülmeler için güneşin gölgesine bezenmeliydi… Kiremit rengi çatının boynundaki sarmaşıklar, Küçük Hanım’ın demli çayına yarenlik yapıyordu. Aralanmak dahi istemiyordu demir kapı! Siyah halka bir elin içinde “Küçük Hanım’a çayın var mı ?” diye seslenmiyordu… Bahçe her zamanki cambaz hareketlerini sergilemiyor ve dutlardaki albenili hava Küçük Hanım’ın dikkatini çekmiyordu. Cezbedici her şey bugün saklı bir bahçe gibiydi. Çıtı pıtı demlik, bugün tek bir gönlün sohbetinde kalmaya kararlıydı. Buhar imece usulü çıkıyor gibiydi. Zarif bir bardağın içindeki çay, renginden mutlu olmasına rağmen deminin kaygısını çekiyordu. Çaydaki demin kararı, kendine dönüşte zorlanan Küçük Hanım’ındı. Kamelya! Kambur ağaçların ortasında bahçenin en güzel yerinde durmaktan çok memnundu. Kararlı gözlerini bir sütun gibi dimdik duran bahçe kapısına çevirmiş, güne ortak olacak bir ayak sesini bekliyordu. Derlenmeliydi bugün sohbetler!Kalbin kölesi olan yalnızlıkların dağıtılması gerekiyordu.
Demli bir sohbeti nasıl özledim, Ya erken, ya geç tüm sohbetler. *Fhant
BEN SENİ NASIL SEVDİM ANLATAYIMMI. GÜNEŞİN BULUTA DEĞMESİ GİBİ. ÇORAKLIKDA SUSUZ KALAN DALLARADA. YAĞMURUN YAPRAĞI EĞMESİ GİBİ. HANİ ÜÇ BEŞ GÜN ÇAYSIZ KALIN YA. DEMLİ BİR ÇAYDA İLK YUDUM GİBİ. SOHBETLER OLUR YA ,DOYUMSUZ TATLI.
BEN SENİ NASIL SEVDİM ANLATAYIMMI. GÜNEŞİN BULUTA DEĞMESİ GİBİ. ÇORAKLIKDA SUSUZ KALAN DALLARADA. YAĞMURUN YAPRAĞI EĞMESİ GİBİ. HANİ ÜÇ BEŞ GÜN ÇAYSIZ KALIN YA. DEMLİ BİR ÇAYDA İLK YUDUM GİBİ. SOHBETLER OLUR YA ,DOYUMSUZ TATLI.
Reklam
İsa Çolaker MUHABBET VAR DİNLERSEN "Dert söyletir, kalem yazdırır" der, İbrahim Tenekeci. İnsanı muhabbet besler, düşünce yazdırır. Muhabbetsiz bir yaşam düşünemiyorum. Pandemik günler, evde muhabbetin arttığı günler oldu. Ruhun gıdası muhabbettir. "Benim ağam sudan soğuk bakıyor" dizelerinde, muhabbetsiz ve aşksız hayata
GODAMAN•
Kışı seviyorum, Kahvenin 40 yıllık hatrı daha bi kıymetli oluyor, Çaylar içilince daha demli sohbetler ediliyor, İnsanlar birbirine daha sıkı sarılıyor, Velhasıl kış güzel...
Bunları biliyor musunuz? *Hüseyin Rahmi Gürpınar, kadınları kendine daha yakın bulur ve onlarla birlikte oturup sohbetler eder, danteller, örgüler örermiş. *Guiness Rekorlar kitabına göre, devlet kütüphanelerinden en çok çalınan kitap Guiness Rekorlar kitabıymış. *Mary Shelly unutulmaz eseri Frankenstein'ı yazdığında 19 yaşındaymış. *Mark Twain'in
Bunları biliyor musunuz?
*Hüseyin Rahmi Gürpınar, kadınları kendine daha yakın bulur ve onlarla birlikte oturup sohbetler eder, danteller, örgüler örermiş. *Guiness Rekorlar kitabına göre, devlet kütüphanelerinden en çok çalınan kitap Guiness Rekorlar kitabıymış. *Mary Shelly unutulmaz eseri Frankenstein'ı yazdığında 19 yaşındaymış. *Mark Twain'in yazdığı Tom Sawyer