Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbn Sînâ, insanda biri ‘bilen’ ve diğeri ‘yapan’ olmak üzere iki yönün bulunduğunu ve mutluluğun formülünün bu iki yönün birlikte kemale erdirilmesinden geçtiğini söyler. ‘Bilen’ yönü kemale erdirmek, doğru inanca ulaşmakla olabilir. ‘Yapan’ yön de ancak bu tür bir doğru inanç sayesinde denetim altında tutulabilir.
İnsan denen yaratığın ne biçim bir varlık olduğunu, iş ilişkileri kadar sığ olmayan başka türlü ilişkiler içinde görüp tanımış bazı hayat adamları, insanlara karşı genel olarak gizli bir kuşku, denetim altında tutulan bir güvensizlik taşımaya o derece alışmışlardır ki, bu hallerinin farkında bile değillerdir; davranışları sanki bilinç dışı bir yerden yönetilir.
Sayfa 89 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kitap öncelikle her ebeveynin ve eğitimcinin en az 1 kere okuması gereken adeta bir başyapıt. Günlük hayatta çocuklara verilen ödüllerin ona iyilik yapılarak verildiğini ve bireye fayda sağladığını düşünsek de çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu sebepleriyle ve sonuçlarıyla birlikte, yapılan bilimsel deneyler ışığında yazar çok iyi bir şekilde açıklamış. Bir çocuk yetiştirirken ona baskı kurarak istediğimiz kişiye çevirmeye çalışarak ve sürekli denetim altında tutarak değil onu anlayarak gerektiği yerde birlikte çözüm yolları sunarak en önemlisi birlikte iş yaparak/vakit geçirerek onu hayata hazırlamanın ne gibi sonuçlar doğuracağını bize sunuyor. Bu kapsamda kitap, çocuk eğitimi noktasında okunacak eserlerin başında gelebilecek nitelikte.
Beni Ödülle Cezalandırma
Beni Ödülle CezalandırmaÖzgür Bolat · Doğan Kitap · 20166,6bin okunma
Bir yıldızın oluşumu, büyük bir miktar gaz kütlesel çekim kuvveti etkisinde kendi üstüne çökmesiyle başlar. Gaz kütlesi büzüştükçe, atomları gittikçe daha sık ve daha büyük hızlarla birbirlerine çarpar ve böylece gaz ısınır. Sonunda gaz öyle sıcak olur ki hidrojen atomları çarpışınca sıçrayacakları yerde birleşerek helyum atomları oluştururlar. Denetim altında patlatılan bir hidrojen bombasına benzeyen bu reaksiyonda salınan ısı, yıldıza parlaklığını verir.
Sayfa 94 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
352 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
1984, bugünün perde arkasına ve geleceğe karşı yapılan bir uyarıdır.Düşüncelerin,hareketlerin hatta duyguların dahi kısıtlanmış olduğu baskıcı bir dünyada savaş adı altında bilinci yıkanmış, köle haline getirilmiş bir toplum yapısı oluşturulmasının nasıl mümkün olduğu aktarılmıştır.Tele-ekranlar ile insanlar denetim adı altında baskıcı bir takip süreci altında yaşamaya zorlanmış, "Yenisöylem" ile toplumun düşünce kabiliyeti sınırlandırılmak istenmiş, sevgi kavramı toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmış, yönetim her şeyin mutlak hakimi olarak gösterilmiş ve "buharlaştırma" denilen yöntem ile aykırılar tarihten silinmiştir.Kitap geniş çaplı bir düşünme şansı sunmuş, eksi olarak bazı kısımları çok uzun (Winston'a verilen kitapçık) ve hemen geçmek istedim.İncelememi çevirmenin şu sözleriyle bitirmek istiyorum: "Orwell'ın bu kitabı yalnızca geleceğe ilişkin değil, günümüze ilişkin de bir uyarıdır.Belki de,gelecek şimdi olduğunda artık çok geç olacağına ilişkin bir uyarı." 7.5/10
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
Dört İlke
Birincisi TOPRAĞI İŞLEMEMEKTİR, yani toprağı sürerek ya da belleyerek altını üstüne getirmemektir. Yüzlerce yıldır, çiftçiler top rağı sürmenin ürün yetiştirmek için gerekli olduğunu varsaydılar. Ama toprağın sürülmemesi doğal tarım için esastır. Toprağın sü rülmesi bitki köklerinin yayılması ve mikro organizmaların, küçük hayvanların ve yer
Sayfa 56 - Kaos
Reklam
"Bilişsel bozulmanın en yaygın semptomu odaklanma güçlüğüdür (yüzde 86,2). Kafa karışıklığının, zihin bulanıklığının ve düşünmeyi denetim altında tutamamanın yüksek sıklığı 'bilişsel bozulmanın' YAB'ın önemli bir tarafı olduğunu gösterir."
“Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar.”
Onları denetim altında tutmak hiç de zor değildi.(Tesbite bak)
Doğuyorlar, sokaklarda büyüyorlar, on iki yaşında çalışmaya başlıyorlar,güzelleşip cinsel isteklerinin uyandığı kısa bir gelişme çağının ardından yirmisinde evleniyorlar, otuzunda orta yaşlı insanlar olup çıkıyorlar, altmışına geldiklerinde de bir ölüp gidiyorlardı. Ağır koşullarda çalışmaktan, boğaz kavgasından, komşularla didişmekten, sinema, futbol, bira ve en önemlisi de kumar yüzünden kafalarını çalıştırmaya fırsat bulamıyorlardı.
Birinin bir vakitler dediği gibi yapacağı tek şey deliliğini denetim altında tutmaktı.
Sayfa 67 - Can Sanat YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsanın hoşu­rıa giden gerçekleri ya da şiirleri sürekli elinin altında bulundurması ona güçlü bir denetim duygusu verir. Ancak bunları belleğine depola­dığı zaman, kişinin içindeki sahiplik duygusu ya da daha iyi bir ifadey­le,, anımsanan içeriğe bağlılık duygusu, daha da yoğunlaşır.
“Geçmişi denetim altında tutan,geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar.”
“Bilinmeyen hepimizi korkutuyor, ama içinin sesini dinleyene, korkunun yanı sıra "Korksan da dene" diyen sessiz bir ses eşlik edebiliyor. Sonra da bilinmeyeni keşfetmek üzere olmanın ürküntülü heyecanı ve hayatın kendisi. Risk alarak yaşamayı göze alabildiğimiz oranda hikâyelerimiz de artıyor, "gölge"mizi daha yakından tanıyabiliyoruz. Koruma altında yaşayanlarsa, zamanla müze parçasına dönüşüp, çevresindekilerin de kendileri gibi olmasını bekleyerek onları denetim altına alma eğilimi gösteriyorlar.”
Sayfa 122Kitabı okudu
Yeni araştırmalar mı?
Erkek bebeklerle daha çok konuşuluyor, daha çok cesaretlendiriliyor ve kızlara göre daha çok kucaklanıyor ve bu aynı şekilde çocukluk ve gençlik dönemlerinde de devam ediyor. Maceracılık da daha çok erkeklere mal edilen bir özelliktir ve o da bir ölçüde erken yaşlarda öğrenme ile oluşuyor. Yeni araştırmalar erkek çocuklara kız çocuklardan daha fazla özgürlük tanındıdığını ve daha az denetim altında tutulduklarını gösteriyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.