Deniz, Yusuf, Hüseyin, her şeyden önce insandı. Hem de çok insan !
Seven, sevilen, korkan, üzülen, ağlayan, gencecik yaşta ölüme çeyrek kala mavra geçebilecek kadar da cesur insanlardı.
BASIN GÖREVİ.
Sistemin,cepheden saldırıya geçecek kadar kendisini güçlü hissetmediği olaylarda veya olgularda,iletişim or.
hanları,ilke olarak görmezlikten gelmeyi,yok saymayı tercih ediyorlar.
Özellikle büyük basın,tekelci basın organları 20 yıl önce,12 Mart Rejimi altında Deniz Gezmiş,Hüseyin İnan ve Yusuf a Aslan için darağacının kurulmasına kaynaklık eden Genelkur
mat Emrinin yayınlanmış olmasını görmezlikten gelmeyi yeğledi.
Genelkurmay Başkanlığının 16 Temmuz 1971 tarihli yazılı emri,23 Nisan 1992 tarihli Aktüel dergisinde yayınlandı.20.Yıl Kampanyası çerçevesinde geceler düzenlendi.
TBMM’ye soru önergesi verildi.Ankara-Karşıyaka Mezarlığın
da geniş katılımlı bir anma toplantısı
yapıldı.6 Mayıstaki anma toplantısın
da açılan bayraklar dışında,20.yıl kampanyasının ve Genelkurmay Emrinin,Cumhuriyet gazetesini ve Star-1 Kırmızı Koltuk Programını saymazsak,büyük basın ve iletişim organları açısından fazlaca bir haber değeri taşımadığı görüldü.
Sıkıyönetim askeri mahkemeleri yasa
ya göre siyasal iktidara bağlımlıdır.
Atama,yer değiştirme ve özlük hakları yürütme organı tarafından düzenle
bir.Bu mahkemeler,hakim güvencesi
ne sahip değildirler.Her zaman siyasal iktidar tarafından görevden alınabilirler.Yerleri değiştirilebilir.Bu mahkemeler,suçlar işlendikten sonra kuruldukları için”doğal hakim” ilkesi
ne de aykırıdırlar.
Bu yargılamada biz savunmalar tarafından mahkemenin kuruluşuna karşı bütün bu haklı itirazlar yapılmış
ve buna ilişkin yasanın iptali için Ana
yasa mahkemesine başvurulması istenilmiştirAma bu savunmalar ve itirazlar reddedilmiştir.
İşte Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ve arkadaşları, mahke
me niteliği olmayan bir kurul tarafın
dan ölüm cezasına mahkum edilmiştir.Yani ortada bir mahkeme
kararı olmadan sehpaya gönderilmiş
dir.
Deniz Gezmiş:
"Yaşasın, Türkiye halkının bağımsızlığı; yaşasın, Marxizm-
Leninizm' in yüce ideolojisi; yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi; kahrolsun, emperyalizm!"
Yusuf Aslan:
"Ben halkımın bağımsızlığı ve mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar, şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika' nın hizmetindesiniz. Yaşasın, devrimciler; kahrolsun.faşizm!"
Hüseyin İnan:
"Ben, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı, hu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra hu bayrağı, Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın, işçiler, köylüler ve yaşasın, devrimciler; kahrolsun, faşizm!"
Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan haklarında,olaya uygun düşen ve hapis cezasını gerektiren TCY’nın 168.maddesinin uygulanmasından kaçınılması,bunu yerine ölüm cezasını gerektiren aynı yasanın 146.maddesinin uygulanma
sı ve buna göre verilen ölüm cezaları
bunun en tipik örneklerinden birini oluşturmaktadır.Bu keyfi uygulama.
12 Eylül döneminde de sürmüş,verilen ölüm cezalarında ve.
yapılan infazlarda kendini göstermiş.
tir.Bunun bu ölüm cezaları her yönüy
le ülkemiz adaleti açısından gizlenemez bir skandal oluşturmuş tur.Gerçekten hukuk açısından olaya bakıldığı zaman,yaşamlarına son verilen gençler hakkında TCY’nın 146.maddesinin uygulama yeri bulun
madığı açık seçik görülmektedir.
20.yılında Deniz Gezmiş,Hüseyin inan
ve Yusuf Aslan’ın siyaseten katletil.
mesinin,askeri yargı kararlarıyla işlenen bütün resmi cinayetlerin mahkum edilmesi için bir başlangıç oluşturacağına inanıyoruz.
mahkum
12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor
1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale