Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hatice

hatice
@denizkkurdu
Kocaeli
7 Ocak
52 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
"...Biz kente alışık değiliz. Bize göre değil buralar. Sağlığımıza dokunur. Valla, inanmazsın oğlum, neşem kaçtı bu kente geldik geleli. Gücüm kuvvetim azaldı sanki. Kolumu kaldırasım yok, yürekten gülesim yok. Gevşedim kaldım öyle. Ot gibi. İnsan dediğin hareket etmeli, bir şeyler yapmalı, böyle oturmakla olmaz! Canıma dokunuyor bu durum doğrusu."
Sayfa 169 - Dag DaughtryKitabı okudu
Reklam
"Bütün mesele ne biliyor musun, insan konuşabilir, Killeny konuşamaz. O gördüğün kafasının içinde düşünceler var, düpedüz düşünce... Güzelim kahverengi gözlerinde görebilirsin bunları. Ama bu düşünceleri bana iletemiyor. Kimi zaman öyle ıkınıyor, öyle sıkınıyor ki bana düşündüklerini anlatmak için, patlayacak sanırsın. Aramızda büyük bir boşluk var, birbirimize varmak içinde tek köprü, dil. Bende ne duygu ne düşünce varsa onda da var ama o boşluk... O boşluğu aşamıyor. Ama biliyor musun, bizi birbirimize en çok yaklaştıran numara, benim armonika çaldığım, onun da hav havlarıyla bana katıldığı oyunumuz. Konuşmamız yani... Müzik o köprüyü kurar gibi oluyor. Sözsüz şarkı söylüyor benimle Killeny. Ve... Anlatamam ki... Yani, şarkımızı bitirdiğimizde, birbirimize çok şey ilettiğimizi biliyorum, iletilmesinde sözlere gerek olmayan şeyler. Nasıl biliyor musun, ben çalıp o söylerken, papazların "din" dediği, "Tanrı'yı tanımak" dediği o şeyi duyuyoruz. Birlikte şarkı söylerken, dinsel duygulara benzer bir şeyler duyuyor, Tanrı'ya da bir hayli yaklaşıyorum. Sen bilmezsin, büyük, kocaman bir şey bu... Bu benim yaklaştığım Tanrı yani. Yeryüzü kadar, okyanuslar ve gökler ve de bütün yıldızlar kadar büyük. Bana öyle geliyor ki, önünde sonunda hepimiz aynı hamurdan yoğrulmuşuz. Her şey aynı hamurdan... Sen, ben, Killeny Boy, dağlar, kum, tuzlu su, böcekler, sinekler, güneşler, kayan yıldızlar, kuyruk yıldızlar..."
Sayfa 70 - Can yayınlarıKitabı okudu
Analitik yaratılışıma rağmen, hep idealist ve romantiktim, ama yine de bugüne kadar aşkın fiziksel özelliklerini kavrayamamıştım. Benim için bir kadınla bir erkek arasındaki aşk, onların ruhlarını birleştiren yüce ve tinsel bir bağdı. Vücutların birleşmesinin benim aşk evrenimde çok az bir yeri vardı. Ama ben kendi adıma, ruhun ten aracılığıyla şekil değiştirdiğini, kendisini ten aracılığıyla ifade ettiğini yeni yeni öğreniyordum. Sevilen kişinin saçlarının görüntüsü, ona dokunulması, onun dudaklarından dökülen düşünceler ve gözlerinde parıldayan ışık gibi ruhun soluğu, sesi ve özüydü. Her şeyden önce, saf ruh bilinemezdi, sadece sezilebilen bir şeydi; kendi terimleriyle kendini ifade de edemezdi.
Sayfa 89 - Karbon Kitaplar, cep boy, cilt 2 - Humphrey Van WeydenKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hımbıl, tohum ekmeye giden çiftçinin hikâyesini biliyor musun? Eğer hatırlıyorsan, tohumların bazıları fazla toprağın olmadığı taşlık yerlere düşüyor ve toprağın derinliğine sahip olamadıkları için hemen havaya sıçrıyorlardı. Ve güneş yükseldiğinde kavruldular, kökleri olmadığı için kurudular. Bazıları dikenlerin arasına düştüler ve dikenler onları yuttu." "Yani?" dedim. "Yani mi?" diye sordu, yarı huysuzca. "İyi değildi. Ben o tohumlardan biriydim."
Sayfa 111 - Karbon Kitaplar, cep boy, cilt 1Kitabı okudu
Bana göre ölüm, ağırbaşlılık ve asaletle karşılanmalıydı. Ölüm sakin bir şeydi, töreni kutsaldı. Ama alçak ve korkunç yanlarıyla ölüm şimdiye kadar haberdar olmadığım bir şeydi.
Sayfa 26 - Karbon Kitaplar, cep boy, cilt 1 - Humphrey Van WeydenKitabı okudu
Reklam
"Yaşam bir insanın elinde olunca," diye açıkladı bana, "hayat daha heyecanlı oluyor. İnsan doğuştan kumarbazdır ve hayat, kumarda ortaya konulabilecek en büyük paradır. Kaybetme riski ne kadar artarsa, heyecan da o kadar artar. Kendimi neden Leach'in ruhuyla kumar oynama zevkinden yoksun bırakayım? Bu bakımdan, ona iyilik yapıyorum. Alınan zevk karşılıklıdır. Gemideki diğer adamlardan daha şahane bir hayat sürüyor, ama bunun farkında değil. Çünkü onların sahip olmadığı bir şeye sahip; bir amacı, yapacak bir şeyi, ulaşmaya çalıştığı çok ilgi çekici bir son; beni öldürme arzusu, beni öldürebileceği umudu var. Gerçekten, Hımbıl, derin ve yüce yaşıyor. Şimdiye kadar böyle şahane ve hızlı yaşadığından kuşkuluyum. Kimi zaman, onu tutkusunun ve hassasiyetinin zirvesinde öfkeli gördüğümde onu gerçekten kıskanıyorum."
Sayfa 165 - Karbon Kitaplar, cep boy, cilt 1 - Kurt LarsenKitabı okudu
Geri116
246 öğeden 241 ile 246 arasındakiler gösteriliyor.