Ölüm Allah’ın emri... Ayrılık olmasaydı...
Ölene dek
...ellerim soğuyuncaya kadar kalabilir mi ellerin böyle?
Reklam
-Hangi insan, hangi insanı mezarda takib edebilmiş ki? Hastahanede görmez miydin? Hasta ölür, yakınları da bavullarını, çantalarını alıp tıpış tıpış giderler... – Ertesi gün, beş kişi, on kişi, elli kişi mezarının başında... Son kürek toprak, son kelime, son bakış, istersen son çığlık. Sonra? Mezarın başından ayrılmayacak tek kişi var mıdır? Böyle tek kişi gelmiş midir hayat boyunca?
Kabir
Sahici bir mülk mü istiyorsunuz? İşte burası... Ne ev sahibi kira ister, ne tahsildar uğrar, ne icra memuru... Ne kapı dışarı edilmek korkusu var, ne de seninki çok, benimki az kavgası! Herkes boyu kadar yere sahip... Ne müthiş adalet...
Ne tuhaf! Ben ölüleri değil dirileri ölü görmeğe başladım. Ölüyken ölüyoruz...
SELMA – Ben seninle olduğum kadar yaşıyorum. Gerisi yokluk... NİHAD – Yalnız birkaç ay... SELMA – İsterse birkaç saniye olsun... Ömrüm bu kadarmış derim... NİHAD – Bu kadar kısa bir ömrü kalan, ne yapar Selma?... SELMA – Allah’a yönelir...
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.