188 syf.
·
Not rated
Dünya, farklılıkların bir arada olması ile renklidir. Keşifler, icatlar farklı düşünen zihinlerden çıkar. Sadece okumak, araştırmak değil, hayal gücünüzü çalıştırmak, düşünce dünyanızı kalıplardan çıkarmak gerekir. O yüzden yazarın kitabının birbiriyle bağlantılı ya da tamamen farklı konuları ele alıyor olması ilginizi çekebilir. Ben sosyal medyada karşılaştığım videoları gibi kitabını da eğlenerek okuduğumu söyleyebilirim. Çünkü yazar; medeniyeti farklı düşünen insanların birbirini öldürmeden bir arada yaşaması olarak tanımlar ama benim gibi düşünmeyen herkes cahildir, olmasalar da olur tezatlığını sonuna kadar yansıtır. Bu açıdan zıtlıklar zenginliktir, bu kadar kesin yargıda bulunmasak mı diye düşünsem de bazı görüşlerine katıldığımı söyleyebilirim. Özellikle çocukların küçük yaştan itibaren bilgi ile tanıştırılması, okuması, düşünmeye, merak etmeye teşvik edilmesi gerektiği konusunda. Kitap; deprem ile başlayıp, felsefe, köylü, zırva nedir gibi birbirinden alakasız ya da bir şekilde aynı konuya bağlanan, 22 başlık altında kısa kısa bölümlerle aktarılan yazarın düşüncelerini içeriyor. Evet, her konu ile ilgili bilgiler de var ama öğrenme amaçlı okuyacağınız bir kitap değil. Zaten kitabın arka kapağında da belirtildiği gibi amaç bilgi vermekten ziyade, okuru yazarın bakış açısı ile tanıştırıp düşünmeye yönlendirmek.
Cehaletten Kurtulma Sanatı
Cehaletten Kurtulma SanatıCelal Şengör · Masa Kitap · 202427 okunma
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sır İstanbul
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Mustafa Yurttutar
Mustafa Yurttutar
kaleminden
The Secret of Constantinapolis
The Secret of Constantinapolis
kitabının yorumu ile geldim Haziran ayının sıradaki kitabı 2023 yılı basımlı 500 sayfalık bir kitap. Zaman tünelinde yolculuk yapıyormuş gibi asırlar öncesinde kaleme alınan parşömenler Tuba komiserin günlüklerinde kesişiyor, her biri bir dünyaya açılıyordu, bir yaşam öyküsüne; ama hep
The Secret of Constantinapolis
The Secret of ConstantinapolisMustafa Yurttutar · Roman Yayınevi · 202426 okunma
Reklam
Deprem
O nasıl bi sallantıydı öyle. Allah'ım sen koru
Şimdi biz alıntımızı silecek bir deprem bekliyoruz...
Sayfa 441
ağlamıyorum: gözlerim kurşun sıkıyor susmuyorum: sessizliğim lisan bilmediğimden seni sevmiyorum: mesleğim gereği kanı uzaya çıkaran ilk insan ama omzunda uyusam deprem oluyor dizlerinde uyansam bir bakıyorum bahar gelmiş, geçmiş hatta geçmiş hataysa gelecekten bize ne, şimdiden de bıktıksa yıllar sonra gece vakti pencerenin altında bir ıslık sesi duyarsan uyan, kendi ellerini okşa, kendi ellerini öp benim yerime hatırla: üzerine hayat sıçratmış biri vardı sen yıkadıkça geçmedi o leke, gitgide yerleşti daha derine ağlamıyorum: gözlerim senin yağmurunun ardından gökkuşağı susmuyorum: konuşsam adın felç olup inecek sanki dilime ne fark eder: ha sakatım, ha özürlüyüm, ha engelliyim ayrılalım sevgilim. ben iyi değilim.
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Daha dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorum Yeni bir koşunun başlangıcında Biraz deprem sonrası
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.