Onlar için ABD’nin çıkarları dışında hiçbir şeyin değeri yoktur. Bugün de Türkiye onun için bir müttefikten ziyade kullanıp atacağı bir ülke konumundadır. Bu kullanıp atma işlemi Türkiye’yi tamamen ateş çemberi içine aldığı zaman yapacağı işlemdir. Sırasıyla Irak’ın ve Suriye’nin işgali ve buralarda kurduğu askeri üstler, buraların geçici işgal yerleri olmadığını, kalıcı işgaller olup daha ileri hamleler için kullanacağını göstermekte. derkitarih.com/index.php/2019/...
ABD için hiçbir zaman daimi dost ya da düşman ülkeler olmadı, sadece dönemin konjöktürüne göre şekil alan bir ABD diplomatik ilişkileri söz konusu oldu. Mesela dünyanın herhangi bir yerinde yapılan askeri darbeleri demokrasiye karşı bir hareket olarak görebiliyorken, Venezuela’daki askeri teşebbüsü açık açık destekledi. derkitarih.com/index.php/2019/...
Bunları yapabildiğimizi gören veya duyan var mı? O Halde belirttiğimiz gibi Güç unsuruna ulaşmış koşullara sahip bir ülke değiliz. Peki bu durumda ne yapmalıyız? İktidar, Osmanlı Devleti’nin Hasta Adam ilan edildikten kısa bir süre önce izlemeye başladığı Denge Politikasını izlemeye çalışıyor, bunda pek başarılı oluyor mu? Bazen evet ama genel itibariyle hayır demek doğru olacak. Birçok kez ABD’nin doğal müttefiki gibi hareket ederek son derece yanlış politikalar izledi.derkitarih.com/index.php/2019/...
Türkiye bunların hangisine sahip? Şu pozisyonda hiçbirine sahip değil, eğer sahip olsaydı Amerikan ekonomisinin gribal enfeksiyon geçirip aksırmasından, sanki zatüre olmuş gibi yataklara düşmezdik. Bilimsel olarak bunlara sahip olsaydık, sanırım bugün teknolojik ürünleri ithal eden değil, ihraç eden olurduk. Siyasi olarak sözü dinlenen bir ülke konumunda yer alsaydık, Doğutürkistan’da katliama maruz kalan Türk kardeşlerimiz için kamuoyu oluşturabilir ve Çin’in bu vahşetini engelleyebilirdik.derkitarih.com/index.php/2019/...
Bundan dolayı Türklerin burdan hak iddaa etmesi son derece doğal bir durumdur. Peki burdan hak edecek tarihi geçmişe sahip olduğumuz kadar, Siyasi, Ekonomik ve Askeri olarak güçlü müyüz? Bu soruların cevabını net bir şekilde verdiğimiz taktirde zaten hak iddaa ettiğimiz yerleri tekrardan topraklarımıza katmak zor olmaz. derkitarih.com/index.php/2019/...
Ortadoğu çemberi uzun bir süre Türk egemenliğinde kalmış idi. Mısır’da Tolonoğulları’nın (868-905) iktidarı ile başlayan ve Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silindiği 1923’e kadar süren Türk egemenliği, bu coğrafya ile bağların hep diri kalmasını sağladı.derkitarih.com/index.php/2019/...
Yanlış hamlelerin gerekçeleri neydi? Bazı kimselerce bu coğrafyalardan toprak almak, bazılarınca ise ticareti canlandırmak adına imtiyazlar elde etmekti. Her ne gibi bir beklenti söz konusu olduysa bile anlaşılan o ki bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmediği gibi istikbalimizi tehlikeye atacak gelişmelerin yaşanmasına neden oldu. derkitarih.com/index.php/2019/...
Siz içeride birlik olamayıp, aynı coğrafyada yaşamanıza rağmen birbirinizi düşman olarak bellerseniz, dışarıdaki avcı için yem olmanız kaçınılmazdır.derkitarih.com/index.php/2019/...
Çünkü bilime yön veren birçok medeniyet burda kuruldu ve bir su dalgası gibi merkezden çevreye doğru yayıldı. İşte kader dersek o dönemlerin toplumlarına büyük bir haksızlık etmiş oluruz. derkitarih.com/index.php/2019/...