Victor Hugo'dan kısa sayılabilecek ama insanda çok derin izler ve düşünceler bırakan
Bir İdam Mahkumu,hümanizmin en çarpıcı eserlerinden biri.Bir sabaha ölüme mahkum edilmiş bir insan olarak uyansaydınız, ne hissederdiniz? Bir idam mahkumunun, mahkumiyetinden, giyotinle idam edilişine kadar geçen zamandaki iç dünyasını yansıtan muhteşem bir kitap. Empatiyi iliklerinize kadar hissediyorsunuz.Öyle ki mahkumun yerine geçiyor, birkaç saat sonra ölmeyi düşünmenin baskısı altında boğuluyorsunuz.Hata yapan insanların tekrar topluma adaptasyon eğitimi verilmemesi ve düzgün bir gözetim altında toplumla kaynaştırılmamasını ince bir şekilde eleştirmiş yazarımız. Birçok ülkede insanlar hala idam mahkumu.Sadece sessizce kendi iç dünyalarıyla cebelleşiyorlar.Okumaya değer bir kitap olarak görüyor mutlaka okurken bu duyguları hissedeceğinizi umuyorum.
Sağlıcakla kalın,kitapla kalın.
"Gölgeye oturalım," dedi Lord Henry. Hem bu güneşte daha fazla kalırsanız
cildiniz bozulur, Basil de bir daha resminizi yapmaz. Yanmamaya özen göstermelisiniz; bronzlaşmak size hiç yakışmaz."
Dorian gülerek "Yanarsam ne olur ki?" dedi ve bahçenin neredeyse bittiği yerde bir banka oturdu.
"Sizin için bu her şey
Mükemmel bir kitapti.bir olayı birden fazla karakterin gözünden anlatma ve zaman geçişleri şaşırtıcıydı. Sems gibi bir ana karakter kitabı tek başına sirtlaniyor..
Lion Feuchtwanger, Kirke'nin laneti nedeniyle domuza dönüşen gemicilerin bu yeni durumlarından hoşnut kaldıklarını ve Odysseus'un büyüyü bozup onları eski hallerine döndürmek için yaptığı her şeye delicesine karşı çıktıklarını söyler. Odysseus adamlarına, onları bu lanetten kurtaracak
büyülü otlar bulduğunu ve çok yakında tekrar insan olabileceklerini söylediğinde domuza dönüşmüş gemiciler öyle bir kaçar ki, gayretkeş kurtarıcıları arkalarından bakakalır. Sonunda Odysseus domuzlardan birini yakalamayı başarır; büyülü otu üzerine sürer sürmez domuzun sert kılları dökülür ve altından çıka çıka Elpenoros adlı bir gemici çıkar. Feuchtwanger'ın ısrarla altını çizdiği üzere Elpenoros, "ne güreşte üstün başarılar göstermiş ne de kıvrak zekasıyla bilinen, tıpkı
diğerleri gibi sıradan" bir gemicidir. "Kurtarılmış" Elpenoros eski haline dönmekten hiç de memnun değildir; "kurtarıcısına" öfkeyle saldırır.
"Yine mi sen, lanet olası, işgüzar herif? Yine mi başımızın etini yemek, bizi canımızdan bezdirmek istiyorsun; yine mi her türlü tehlikeye atılalım, yine mi durmadan yeni kararlar almaya zorlayalım yüreklerimizi? Oysa ne kadar mutluydum ben; gönlümce çamurda yuvarlanıyor, güneşin altında
uyuşuk uyuşuk yatıyordum, hapur hupur yemek yiyor; canımın istediği gibi homurdanıp böğürüyordum; aklımda ne
derin düşünceler vardı ne de, "Şimdi ne yapsam, şunu mu yoksa bunu mu?" gibi endişeler vardı. Ne diye geldin ki?! Beni tutup lanet olası eski hayatıma geri göndermek için mi?"
"Siz öyle düşünmediğiniz sürece hiçbir şey acınası değildir ve siz ondan memnun olmadığınız sürece hiçbir şey mutluluk getiremez."
Boethius, Felsefenin Tesellisi