Derine indik çok derin denize
Öylesine kaldı üstümüzde Hitit güneşi, Ama rüzgârı da kuşları da
Duymuyoruz, belleğimizde hepsi
- Bastığınız yerin ışıması. Neredesiniz?
- Denizin kırık basamaklarında,
Balıklar geçiyor üstümüzden,
Kaygılı, savaş görmüş kırgın yüzler
Toplanmışlar kendiliğinden, düşünüyorlar
Varlığı bir çocuk güzelliğinde
Yokluğu akmayan bir dağ çeşmesinde
- "Yaşantı" diyor yanı başımda duran üçüncü kişi, "daha büyük denizden, belleğin aydınlığı ağrıyor, sessizliğin sesi oluyor yüzlerimiz."