“Denize düşen üç kardeşin bir Hawaii adasına sürüklendiği bir hikâye okumuştum. Bir söylence aslında, eski zamanlardan. Çocuktum okuduğumda, detayları tam olarak hatırlayamasam da şöyle bir şeydi: Üç erkek kardeş tekneyle balığa çıkıyor, fırtınaya yakalanıp sürükleniyorlar, tekneleri batınca uzun bir süre denizde yüzüp sonunda ıssız bir sahile
Doğan KitapKitabı okudu
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Reklam
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Kurbanı Olmayan Milletlerin, Bayramı da Olmaz...
"Anacığım selam eder o cennet kokulu ellerinden hasretle öperim. Beni merak etme. Sen dua et anam! Ana bu mektubu kumandanım yazmamı istedi. Buraya gelirken saçıma neden kına yaktın? Arkadaşlarım alay ediyor ama kumandanım da neden kına yaktığını merak ediyor. Oğlun Hasan..." Aradan 3 ay geçer, Sait Bey'in gözüne birkaç mektup ilişir. Gelen mektuplar arasında rastgele birini seçer ve açar okur. Mektup Yozgat'tan Kınalı Hasan'a gelmiştir. (15 yaşında) "Hasan'ım, kınalı kuzum benim. Gönderdiğin mektubu aldım, çok sevindim, Allah da seni iki dünyada sevindirsin yavrum. Nassın, eyi misin? Bizi merak edip tasalanma e mi yavrum? Hasan'ım, kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunda bilinmeyecek ne var yavrum? Buralarda kurbanlar önce kınalanır, sonra kurban edilir. Ben de seni 4 kardeşin arasında bu vatana kurban seçtim de onun için kınaladım yavrum. İstedim ki Hz. ismail'e benzeyesin de ona kardeş olasın. İstedim ki yarın mahşer yerinde o kınalı saçından tanıyayım da şefaatine sığınayım yavrum. Bunda bilinmeyecek ne var? Hep kurbanlar kınalı olmaz mı?.. Hasretle gözlerinden öperim yavrum. Anan Haçça..." Bölük komutanı 3 ay önce sorduğu ve cevap alamadığı Hasan'ın saçının kınalanma hikmetini öğrenmiştir ama mektubun devamını getiremez, yaverine Hasan'ı bulup mektubunu vermesini emreder. Kınalı Hasan, 3 gün önce şehit düşmüş ve anasının dediği gibi İsmaillere kardeş olup, anasına şefaat etmek üzere mahşerin koridorlarında gezinmektedir.
•Beşinci kelime : (وَ لَهُ الْحَمْدُ )Hamd ve senâ, medih ve minnet Ona mahsustur. •Yani, hamd ve sena, medih ve minnet ona mahsustur, ona lâyıktır. Demek nimetler onundur ve onun hazinesinden çıkar. Hazine ise daimîdir. •İşte şu kelime, şöyle müjde verip diyor ki: Ey insan! Nimetin zevalinden elem çekme. Çünkü rahmet hazinesi tükenmez. Ve
Sayfa 228Kitabı okudu
HİTLER NASIL ÖLDÜ?
Sığınağın içindeki Adolf Hitler, sonuna kadar ümidini yitirmemiştir. O, Alman zaferine inanmaya devam ederken, Ruslar Berlin’i çepeçevre kuşatıyorlardı. Sovyet askerleri başkentin dörtte üçünü işgal ettikleri anlarda, Hitler hâlâ Wenck’i imdada çağırıyordu. Wenck gelecek, düşmanı kendi ülkesine kadar kovalayacaktı. Ortada yalnız Adolf Hitler’in
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.