Günümüz Atatürkçüleri, Atatürk'ün din ve Allah konusundaki görüşlerini, onun iç dünyasına ait özel hayatının gizli tutulması gereken bir sırrı gibi görüyorlar: Oysa Atatürk, bu görüşlerini gizli tutmadı; bulgularını önderlik ettiği devrimin felsefesi olarak açıkladı; ders kitaplarına yazdırdı; milli eğitim aracılığıyla ve yayımlarla Cumhuriyet'in genç kuşaklarına ve geniş kitlelere aşıladı. Atatürk ile Tanrı arasındaki sorun, "kul ile Allah arasında" kalmadı; toplumun sorunu haline geldi; kültürel değişmenin merkezindeki bir sorun özelliğini kazandı. .... Kemalist Devrim, laikliği İslamcı kültürle kesin bir hesaplaşma olarak anlamıştı. Laiklik hareketinin te­melinde bir siyasal devrim vardı. Kemalistler, sultanlığı ve halifeliği yıkan bir devrime önderlik etmişlerdi. Bu siyasal devrim, toplumsal planda Osmanlı hakim sınıfıyla cephe cepheye gelmişti. Devrimci gündemin ideolojik ve kültürel maddesi ise, İslamiyetin tasfiyesi, en azından etkisinin kırılması idi.
Sayfa 15 - Kaynak Yayınları, 1994Kitabı okudu
“Devrim'in mantığı ile felsefesi arasında su ayrım vardır ki, mantığı savaşa karar verir, felsefesi ise sadece barışa götürür.”
Reklam
Devrim Endişesi
“Bana öyle geliyor ki büyük bir kriz yaşıyoruz… Fransız Devrimi dünyada bugüne kadar meydana gelen olayların en hayret verici olanıdır. En harika şeyler çoğu kez en tuhaf ve saçma araçlarla gündeme gelmiştir; en gülünç tarzlarda ve de, açıkçası en adi vasıtalarla. Hafif meşreplik ve yabanilikle örülü bu tuhaf kaos ortamında her şey tabiatının dışına çıkmış; her türden suç, bin bir çeşit tiyatro gösterisine sirayet etmiş görünmektedir. Bu korkunç derecede trajikomik sahneyi izlerken, birbirine zıt tutkular mecburen birbirini takip etmekte; zaman zaman da zihnimizde birbirine karışmaktadır; aşağılanmanın ardından öfke; kahkahanın ardından gözyaşı, küçümsenmenin ardından korku.” Görüldüğü üzere Burke, muhafazakârlığın Kapital’i olarak kabul edilen eserinde Devrimin sözde kazanımlarının patavatsız coşku krizine yol açtığını ve kraliyetin yaşadığı ıstırabın yıkıcı unsurlara leziz öğünler sunduğunu dile getirir.
Sayfa 29 - Kadim Yayınları, 2016
Yeniden inşacılık
İdeal toplum, sadece bir demokrasi olmamalı, aynı zamanda demokratik olarak kurulma- hıdır. Halkın zihninde gerçekleştirilecek bir devrim, yalnızca politika- Hacıların eylemi sayesinde gerçekleştirilecek herhangi bir değişmeden daha derin ve daha kalıcı olma şansına sahip olabilir. Ulusal demok rasinin mantıksal sonucu da bütün devletlerin katılacağı uluslarara- sı bir demokrasi yönetimi olacaktır.
Devrim, yeni bir ufka sıçramaktır.
Wittgenstein
"Kendinde devrim yapabilen bir insan devrimci olur.''
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
149 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.