İkbal'in tabiriyle "göç katarları toplandı." İbn Haldun'un tabiriyle "ümran rüzgarı döndü." Zamanın ruhu değişti. Çünkü mazlumlar zalimleşmeye, ezilenler ezmeye başladı. Çünkü muhalefetin/devrimin mantığı, devletin/iktidarın man-tığına teslim oldu. Çünkü İslamcılar iktidar işini beceremedi. İktidar felsefesi ve dili üretemedi. İktidara gelince "700 yıllık eserlerle averelik etmek" dışında yapabilecekleri bir şey yoktu. Veya o gömleği tümden çıkarıp liberalizme sığınmak ve kapitalistleşmek dışında şansları yoktu... İran'da Beheşti'nin düşündüğü toprak reformları gerçekleşeme-di. En büyük tepki toprak ağlarının desteklediği mollalardan gel-di. Muhalefette Ali, Ebuzer, Hüseyin söylemi, iktidarda Muaviye, Yezid fıkhı... Artık isyan, fetih, ele geçirme, devrim yapma dönemi bitti. Ele geçen ele geçti, kaleler fethedildi, devrilen devrildi. Şimdi abdestli tağutlar, tesbihli monşerler var. Zamanın ruhu değişti. Çünkü Begoviç'in dediği gibi acılar ve ızdıraplar içinde doğan dinler ve devrimler rahat ve konfora gömülünce biter. Sahte din statüko için yalan söylemeye, devlet de zalimleşmeye başlayınca yolun sonuna varılmıştır. Geriye kalan onları gerçekleştirme ça-basından başka bir şey değildir. Onların gerçekleşmesi ise aynı zamanda ölümleri demektir...
Yürüyen hangi yoldan geldiğini, en güzel manzaranın hangi patikadan görüldüğünü, görüşün hangi noktada daha iyi olduğundan bahseder. Buna rağmen bir aksesuar piyasası yaratmaktan geri kalınmamıştır: devrim niteliğinde ayakkabılar, inanılmaz çoraplar, müthiş sağlam pantolonlar...
Sayfa 6 - Epub
Geri115
152 öğeden 151 ile 152 arasındakiler gösteriliyor.