Kitabı elinize almadan önce, antidepresanınızı yanınıza almayı unutmayın
Romantik akımının Fransız öncüsü V.Hugo'nun okurda depresif izler bırakan eseriyle merhaba.
Çocukluğunda yaşadığı siyasi karmaşayı eserinde hissettiren Fransız yazar, aynı zamanda ölüm cezasının insanlık dışı yönünü ve toplum üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Fransız Devrimi sonrası monarşik yönetimin izlerini taşıyan eserde, bir taraftan idam cezasının ve hafifletilmiş (!) ceza olan "ömür boyu kürek mahrumiyeti"nin acımasızlığı ortaya konulmuş, diğer taraftan ceza derecesinin nüfuz sahibi kimseler ile standart toplum arasında farklı oluşundan sebep eşitsizliğin kol gezdiği bir dönemden bahsedilmiştir.
Yaşadıklarını "bir mahkumun entelektüel otopsisi" olarak niteleyen yazar, kahramanımızı bize "ölümü kürek mahkumiyetine tercih ederek esareti men eden" yürekli(!) biri olarak tanıtsa da biz onu idam günü yaklaştıkça içinde yaşadığı panik, korku ve hezeyanları ile hatırlayacağız.
İdam cezasının tavizsiz bir şekilde karşı çıkıldığı eserde, 6 haftalık zindan sürecinde kahramanımızla birlikte siz de can çekişecek, giyotin sehpasına uzanan o ıstırap merdivenini onunla birlikte tırmanacaksınız.