Diyarbakır’ın durumu, yaklaşık olarak bölgenin bütün diğer şehirleri için de geçerli. Biraz ötemizde akmakta olan Dicle Nehri, Cizre, Musul-Ninova, Samarra, Ur, Bağdat’ı ziyaret ederek Basra’nın aşağılarında, Fırat Nehri’yle birlikte denize dökülmektedir. Yaklaşık yüz kilometre batımızdan aşağılara doğru akmakta olan Fırat Nehri ise Suriye topraklarından geçip Babil’e ulaştıktan sonra Dicle’yle aynı kaderi paylaşmaktadır. Çoğu Diyarbakır’a benzeyen Mezopotamya’nın en önemli şehirleri genellikle bu iki nehrin civarındadır. Ancak bu iki kadim nehrin sosyal, siyasal, kültürel etkisi, sadece Mezopotamya’yla sınırlı değil, Beyrut’tan Tahran’a kadar tüm Ortadoğu’yu kapsamaktadır. Tüm bölgedeki şehirlerin kaderi, sanki nehirlerle söz birliği etmiş gibi aynı: Diyarbakır, Hama, Humus ve Halep’ten Bağdat, Tahran, İsfahan ve Kabil’e kadar öteki şehirlerin de aynasıdır. Diyarbakır’ın makûs kaderi, onların da kaderidir.
≋O≋N≋S≋R≋A≋ ≋H≋Û≋N≋
Tüm olumsuzluklara rağmen Jülide ve Alp Aslan sevdalarına sahip çıkar ve gizlice nikah kıyarlar. Ama bukadar mutluluk size fazla denir gibi başlarına gelmeyen kalmaz. Of ya spoi vermeden anlatamam ki...
Bir seri hem eğlenceli olup hem nasıl yürek dağlar? diye soruyorsanız doğru adrestesiniz. Kahkahayı boğazınıza tıkıyor