662 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tüfek Mikrop Çelik jared Diamond Bu kitap tarihle ve tarih öncesi ile ilgili. İnsanlar neden farklı kıtalarda farklı hızda gelişti? sorusunun yanıtını arıyor . YAZAR sürekli BEREKETLİ HİLAL denen bölgeden söz ediyor. Burası Doğu Anadolu Bölgemiz ve Arabistan çölünden Nil Nehri'ne, Fırat ve Dicle de dahil Basra Körfezi'ne kadar olan bölge. Burada tarım yapıldığı için toplulukların, medeniyetin beşiği olarak kabul ediliyor. Kitap tarihle ve tarih öncesi ile ilgili ama konusu yalnızca bilimi ilgilendirmiyor. Aynı zamanda siyaset açısından da son derece önemli. Bütün kıtaların 13.000 yıllık tarihi 631 sayfalık bir kitaba sığar mı? Zor tabii. Süregelen arkeolojik çalışmalarla elde edilenleri yorumlayarak, olası etkiler hakkında sıkı sorular sorarak yol alıyor. Haliyle merak uyandırıyor. Onlarca sorudan biri şu: Niçin Afrikalıların ya da Amerikan yerlilerinin değil de sonunda silahlar, o iğrenç mikroplar ve çelik Avrupalıların payına düştü? Önce bir tipine bakıp sürünmez inşallah elimde dedim ama aktı gitti. İlk çağlardan bu günlere, nasıl geldik? Şaşırtıcı, ilginç, ürpertici, bence daha çok hazin. İnsanın gelişim yolculuğu en çok hırsa dayanıyor, bencil ve güvenilmez. Sinan Canan bir gence önermişti bu kitabı. Onun sayfasında görmüştüm. O genç (liseli gibi), bu kitabı okuduysa ben ne kadar geç kalmışım... Ha bu arada kahve sever misiniz? Cevabınız evet ise kahve bitkisini evcillestirdikleri için eski Etiyopyalılara teşekkür borçluyuz . Sayelerinde kahve keyfi yapıyoruz.
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167,7bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
"AŞK" Nedir!?.
Sahi. Nedir bu AŞK... Sevgi miydi yoksa emek mi? Bunu hiçbir zaman bilemedik.. Bir derviş Mansur'un yanına yaklaştı ve "AŞK Nedir, ey Ebu Mansur?" diye sordu. Mansur: "Aşkın ne olduğunu bugün, yarın ve öbür gün göreceksin..." diyebildi sadece. O gün Hallac-ı Mansur'u işkence yaparak katlettiler. Ertesi gün cansız bedenini büyük bir ateşe atıp yaktılar. Öbür gün ise küllerini Dicle Nehri'ne savundular... AŞK böylece tam manasını buldu. Anlayanlar buradan kendine bir pay çıkardı. Anlamayanlar ise aşka ulaşabilmek için kanatlara ihtiyacı var sanıp aldandı. Öyle ya. Aşka ulaşmak için AŞK'ın kendisinden başkasına ne gerek. Elbette ki her arayan aradığı aşkı bulamadı. Aşkı bulmak öyle kolay da değil. Ama şunu unutmamak gerekir ki bulanlar o arayanların arasındaydı... Aşka dair ne varsa Hallac-ı Mansur'un özünden okunuyordu. Ene-l HAK derken dahi özündeki aşktan izler taşımıyor muydu? Aşkın tarifini yapmak haddimize değil. AŞK'ın bir tarifi varsa dahi bunu bize değil Mansur gibi erlere bırakalım. Vesselam...
Reklam
402 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
1965 yılında Kahramanmaraş'ta doğan Nuri Yıldız, eğitim alanındaki başarılı kariyeri ve uluslararası alanda faaliyet gösteren aktivizmiyle tanınıyor. Aynı zamanda bir yazar olarak da önemli eserlere imza atmıştır. Dicle Üniversitesi'nde Sınıf Öğretmenliği, Anadolu Üniversitesi'nde Sosyal Bilgiler Bölümü ve son olarak Sütçü İmam
Brankhos
BrankhosNuri Yıldız · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20211 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Antik Çağ'ın İlk İmparatorluğu
Dicle'nin kıyısında kurulmuş, Antik Çağ'ın ilk imparatorluğu .Tarihteki ilk kütüphaneyi kurdular. İmparatorluğun halkının tamamı, bütün bölge halkları tarafından asimile edildi. Kökenlerinin bugün Suriye ve süryanilere dayandığı iddia ediliyor. Savaş ve yönetim ustası bir milletten yok olmaya sürüklendiler. "Antik Çağ'ın
Asurlular
AsurlularJosette Elayi · Kronik Kitap · 202313 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Unutulmuşların sesi, ikinci bölümde sürgünlerin, kaybedenlerin, bin yıllık topraklarından koparılıp atılan bütün kavimlerin hikayesine dönüşüyor. Herkesin barış içinde yaşadığı Mezopotamya toprakları kanla sulanıyor. Bedirhaniler yeniliyor, isyancılar her biri dünyanın başka bir kıyısına sürgün ediliyor ya da öldürülüyor. Mir, önce İstanbul’a, sonra Girit’e ve Şam’a sürgün edilimiştir ve orada yoksulluk içinde hayat mücadelesi vermektedir. Dengbêj Biro ve Esther de ardı sıra. Büyük umutlar sürgünle, göçle yeniden tarihin sayfalarına gömülüyor..
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin SürgünleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20141,919 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Unutulmuşların Sesine Kulak Verin
İki ciltlik bu eserle Dicle'nin Sesi'ne kulak verdik.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin Yakarışı
ve
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin Sürgünleri
. Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini. Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik. Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü. Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin SürgünleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20141,919 okunma
Reklam
472 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.