Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimi insan almadan vermemekte direnir, kimi ise karşılığını alabilmek için verir. Oysa almak ve vermek aynı anda yaşanan olgulardır. Kendimizi hissederek ve hissettirecek verdiğimizde bunu karşı taraf algılar ve o da kendisini hissettirir. Onu hissedebilmek de bize bir şey verir. Bu öylesi bir yaşantıdır ki, o anda insanlar ayrı varlıklar olduklarının bilincinde değildir. Ama benliğini böylesine paylaşmak, bir diğer insana tutsak olmaktan çok farklıdır. Bu, sevginin kendisidir.
Sayfa 172Kitabı okudu
“Küstüm boz!” diye bir tabir vardı eskiden yakın arkadaşlar arasında. İşaret parmağımızla orta parmağımızı çapraz yapardık hani nedensizce. O çocuksu oyun geçmişte kaldı. Her nedense küskünlük huyu peşimiz sıra geldi bizimle birlikte. Göğsümüzü gere gere övündüğümüz yetişkin hallerimizin eteklerine yapışıp kaldı hatta. Oysa yetişkin olmanın
Reklam
344 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mülksüzler | Ursula K. Le Guin incelemesi
Kendilerine 'Odocu' diyen bir grup insanın yaşamına tanıklık ederek hikayeye başlıyoruz. Bu insanların ataları üç kuşak önce bilinen Dünya'dan göç ederek yeni bir gezegene, Ay'a taşınıyor ve burada 'ikircikli bir ütopya' kuruyor. Le Guin'in kurduğu ideal dünyanın diğer örneklerinden farkı, her şeyi tüm
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
“Neler gördük neler? Bir küvet düşün. İçinde iki insan var. Aralarındaki fark; birinin ölü, diğerinin ise canlı olması. Biri katil, diğeri de kurban. Katil elindeki bıçakla öldürdüğü kişiyi küvetin içinde parçalara ayırmaya çalışıyor. Biz de onları izliyoruz. Bir taraftan bize bakıyor, diğer taraftan kesmeye devam ediyor. Gözlerinden sabit bir öfke fışkırıyor. Her taraf kan içinde. Kesiyor, kesiyor, arada anlamsızca bize bakıyor ve yine kesmeye devam ediyor.”
Kendimizi hissederek ve hissettirerek verdiğimizde bunu karşı taraf algılar ve o da kendisini hissetti­rir. Onu hissedebilmek de bize bir şey verir. Bu öylesi bir ya­şantıdır ki, o anda insanlar ayrı varlıklar olduklarının bilincin­ de değildir. Ama benliğini böylesine paylaşmak, bir diğer insa­na tutsak olmaktan çok farklıdır. Bu, sevginin kendisidir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Halide Edip de, çeviriye yazdığı önsözde, kitabın son sahnesinin üzerinde duruyor ve Orwell'in yansız yaklaşımını vurguluyor: "Orwell, bilerek bilmeyerek, herhangi bir idarenin, nizam ve kanundan ayrılınca nasıl bir afete yakalanacağını resmetmiştir. Bilhassa, çiftlik memurlarının hayvanların yem saatini unuttukları gün ihtilalin
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Amin Maalouf ile ilk olarak Semerkant ile tanıştım ve en ilgimi çeken, beni en etkileyen kitaplar arasına ayırmıştım. Daha sonra yazarın bütün kitaplarını okumak isteyerek kitap fuarından Doğu’nun Limanları’nı aldım. Ve bu kitapla Amin Maalouf en sevdiğim yazarlar listesinde bu sefer kesin olarak yerini aldı. Ele aldığı konunun zenginliği, ele alış üslubu, kitabın özellikle yarısından sonra meraktan bırakamam ve sonunda ağlayarak kitabın kapağını kapatmam benim bu kitap için söyleyebileceğim en basit tanımlar olacak. Çok kitap övmeyi sevmem; çünkü herkesin bir kitaptan beklentisi, kitaptan aldığı keyif bambaşkadır; ancak eğer hemen hemen aynı zevklere sahipsek bu kitabı seveceğinize eminim. Ayrıca yazar için şunu belirtmek isterim ki beni en çok cezbeden şey, yazarın gerek Arap-Yahudi gerek diğer yaşanan savaşlara olan bakış açısı ile kesinlikle taraf tutan bir izlenim bırakmaması. Savaşın haklısı-haksızı ayrımı yapmak yerine zarar göreni ve yaralanan, parçalananlar insanları ele alması beni en çok etkileyen şeyler oldu.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,3bin okunma
Hisseden Kıssa .
👇👇👇👇👇👇👇👇👇 Peygamber Efendimiz Evlilik İçin Ne Demiştir ? Ebû Hüreyre'den ( Radiyallahu Anh ) Nakledildiğine Göre, HZ. Peygamber ( Sallallâhu Aleyhi Vesellem ) Şöyle Buyurmuştur :
2 çeşit insan var gözlemlediğim. Bir taraf her düşünce yapısındaki kitapları okuyor, katılsa da kaltılmasa da. Bu tip insanlar diğer düşüncelere karşı empati ve saygı geliştirebiliyor. Tartışırken saygı çerçevesinde fikirlerini belirtiyorlar. Diğer taraf sadece kendi düşünce yapısındaki kitapları okuyorlar. Tek doğru var o da bizim fikrimiz anlayışındalar. Farklı bir görüş belirtirseniz sizinle fikir alışverişi yapmak yerine kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışıp en son hakarete başvuruyorlar. Sizi dinsiz ve vicdansız olarak ilan edip engelliyorlar. Bilmiyorlar ki asıl engelledikleri şey kendi beyinleridir. Bu tür insanlar her şeye kapalıdırlar.
Sevilen biri için en iyi şeyleri isteyen ve onu anlayabilme amacıyla eşduyuma girebilmede duyarlı yeteneklerinin tümünü kullanan her­ hangi bir kimse, kendi sınırlarını ihlal eder. Diğer taraf (eş, çocuk) ge­nellikle bu eşduyumu zorlama olarak algılar.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Endişe bir yanda kendi benlik gücümüzün diğer yanda ise benliğimize yönelik tehlikenin bulunduğu bir savaştır. Kazanan taraf ne kadar "tehlike" olursa, benlik bilincimiz de o kadar teslim olmak zorunda kalır. Ama içimizde kim olduğumuza dair güçlü bir irade gelişmişse tehlikenin üzerimizdeki tehdidi de o oranda azalır.
Sayfa 45 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
Kuantum Fiziği
20. yüzyılın başında geliştirilen ve atomlar ve subatomik parçacıklar gibi çok küçük ölçekteki fiziksel sistemlerin davranışlarını açıklamak için kullanılan fiziksel kuramların bir dalıdır. Klasik fizik, bu ölçekte yetersiz kaldığı için, kuantum fiziği bu boşluğu doldurmuştur. Kuantum fiziği, doğanın temel yasalarını anlamamızda devrim yaratan
Deneyimlerime göre iki çeşit kadın var: bütün hayatını annesine benzememeye çalışarak geçirenler ile tek arzusu annesi gibi olmak olanlar. Fakat genellikle iki tarafta umduğunu bulamaz- bir taraf dönüşmek istemediği kadının birebir kopyası olurken diğer taraf ne kadar uğraşırsa uğraşsın olmak istediği kadın gibi olamaz.
İki ayet var ki, bizleri atlamaya meyilli olduğumuz müthiş bir noktadan yakalıyor. İlkinde "O hâlde, eğer müminler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlü'ne itaat edin."69 diye buyruluyor. "İnsanlarla aranızı düzeltin." deniyor, yani sevelim-sevmeyelim, takdir edelim-etmeyelim, müminler olarak beşerî münasebetlerde insanlarla aramızı iyi tutmamız mutlak bir emir olarak geliyor. Kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin, insan insana bir ilişki vurgulanıyor. Şeytan ise diğer yandan "Hatasını anladı, geri adım attı.", "Özür diledi, muhtemelen menfaati var.", "Bir hesabı olmazsa böyle incelikli davranmazdı.", "Teklifimi kabul etti çünkü sonrasında benden daha büyüğünü isteyecek." gibi sol yanımızdan saldığı vesveselerle, bize doğru atılan iyi adımları sabote ediyor. Bu minvaldeki niyet okumaları, dostlar kervanındaki bir ömürlük dost- lukları bitiriyor. Yerlerine bir ömürlük küskünlükler kalıyor. "Ben haklıyım, o haksız" döngüsünden çıkmadıkça, -neden karşı taraf da böyle düşünmesin ve neden kendine göre haklı olmasın- "aramızı iyi etmenin mümkün olmadığını hatırlatıyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.