Wow
Ve fakat bir şey çengellendi çok çengelengiz usu­ma; kitabı herkes internette bedava okuyacak ! - Yazarın telif hakkı n'olucak? sorusunu bezedim masanın nakışları hüzünlü örtüsü­ne. Her yanıtından sonra sanki gol atmış bir ayaktopçu gibi gerinerek arkasına yaslanan elleri dijital, bakışları alaycı adam: - Olmayacak. diye pervasızca bir kahkaha attı. Kahkahası yayıldı masa örtüsünün hüzünlü nakışları üstüne. Masa örtüsü tedirgin oldu. Boynunu büktü örtüye bir narin elin nak­şettiği kırmızı gül. - O zaman niye yazsın yazar? Yazarak nasıl ge­çinecek? Yazarın başka bir işi olup yazarlığı hafta sonu şiir yazan hekimler gibi, hobi olarak mı yapacak? deyince duraladı dijital adamın masa örtüsünün nakış­ları üstünde trampet çalan elleri. - Ona bir çare bulunacak herhalde... diyerek dudak büktü. - Ne çare bulunacak, sen çareyi bulur bulmaz, karşı çare üretecek internet korsanı. dedim. Sustu. Sağ kaşı iner gibi oldu, bunu kendine ya­kıştıramayarak yeniden kalktı. Sol kaş sağ kaşa fırça çekti: - Ne iniyorsun? İnecek kaş m ıyız lan biz? Kaşların muhabbeti sırasında; - Matbaacı ne iş yapacak? sorusunu sıvı olarak boca ettim masaya, masa örtüsü ıslandı, yapıştı masaya. - Hiç de yağmur havası değil! düşüncesini yaprakları nda gezdirdi boynu bükük, nak­şı güzel kırmızı gül. Elleri dijital, ruhu elektronik adamı şapa oturttu­ğum duygusunun huzuruyla arkama yaslanıyordum ki ; - Ne matbaası yahu, ilerde kağıt olmayacak! Mat­baacı kendine başka bir iş bulacak. alaycı yanıtıyla kalakaldım.
Sayfa 6 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okuyor
"Organizmayı", ilişkileri ve özellikleri büyük ölçüde bütünün içindeki fonksiyonlarıyla belirlenen birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan elemanlardan meydana gelen kar- maşık bir yapı olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla organizmanın bütünü bağımsız parçalarının toplamından daha fazla. Ben- zer şekilde duyusal algı, dağınık bilginin büyük
Reklam
Tüm dünyanın imrendiği topraklarda yaşıyoruz. Bereketli topraklar. Medeniyetlere ev sahipliği yapan, farklı kültürlerin izler bıraktığı, ecdadımızın yoğun mücadeleler ile sahip çıktığı güzel topraklar
Sayfa 14 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Anlaşılan, insanlar artık hologramlardan sevgi umuyor. Robotlara gönlünü kaptırıyor. Söz, duygu, düşünce hatta deneyim emojiye indirgendi. Benlik imgesi ise avatar. Hipergerçekliğin Everest zirvesi! Androidlerle nikahlanacağız. Etlerimiz kemiklerimizden sıyırılsın. Metal iskelet, elektronik devreler ve harddiskle yola devam ederiz. Markalı, yayımlanan, download edilen sanrılar, yaşantıdan daha güzel. Yapaylık, doğallıktan daha temiz. Ebedi mahkumiyet eşittir özgürlük. Kendini imha ise kemale ermenin güvenli yolu. Belki ben de bir çizgi film karakterinin dijital kopyasıyla istikrarlı bir ilişki kurar, ilelebet mutlu mesut yaşarım?.. Ne işim var fotojenik bir hayaletle?!
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Zeynep Tüfekçi, yapay zekâdan güç alan bir distopya yaratarak tüm dünyada muktedirlerin bizleri nasıl kontrol etmesine izin verdiğimizi 2017 yılında New York'ta yaptığı TED konuşmasında çok güzel özetliyor. İnsanlar yapay zekâyla ilgili korkularını dile getirdiğinde genellikle kontrolden çıkmış insansı robotları hayal ederler. Terminatör gibi. En çok korkmamız gereken şey yapay zekânın kendi başına bize ne yapacağı değil, güç sahibi insanların bizi kontrol ve manipüle etmek adına yeni, bazen saklı, bazen de belirsiz ve beklenmeyen şekilde bunu nasıl kullanacakları. Yakın gelecekteki bağımsızlığımızı ve itibarımızı tehdit eden teknolojinin büyük kısmı verilerimizi ve dikkatimizi toplayıp reklamcı ve benzerlerine satan şirketler tarafından geliştiriliyor. Tek bir video izlemek için YouTube'a girip bir saat sonra 27 video izlediğiniz oluyor mu hiç? YouTube'da sağ tarafta "sıradaki" diye bir sütun var ve otomatik yeni video başlatıyor. Bu bir algoritma, ilgilendiğinizi ve kendi başınıza bulamayacağınızı düşündüğü videoları seçiyor. Editör bir insan değil. Algoritmaların işi bu. Sizin ve sizin gibi insanların izlediklerini derliyor, ilgi alanlarınızın bunlar olduğu ve daha fazlasını görmek istediğiniz çıkarımını yapıyor, daha fazlasını gösteriyor. İyi, faydalı bir özelllik gibi görünüyor ama öyle değil. Reklamla finanse edilen bu platformların çoğu ücretsiz olmakla övünüyorlar. Bu bağlamda, bunun anlamı şu: Satılmakta olan ürün biziz. Kişisel veri ve dikkatimizin en yüksek ücreti veren otoriter veya demagoga satılmadığı bir dijital ekonomiye ihtiyacımız var..
Sayfa 68 - Mundi KitapKitabı okudu
Reklam
Sanayi devrimleri insanlığa refah, zenginlik, haz ve hız getirdi. Zorluklar aşıldı, mesafeler kısaldı, hele "dijital çağ"a ulaşıldı ki; daha neler olacak neler. İnanılmaz şeyler. Bu tablo karşısında yüzümü buruşturup, "Hadi ordan diyorum. Hayat size güzel". Ele geçirdiğiniz konforun içinde kölelerin kanı var. Dünya nüfusunun yarısının kazancına 62 kişi el koyuyor. (Sayın Erdoğan BM'de söyledi bunu). Ve dünyada dakikada açlıktan kaç çocuk ölüyor. Bu mu adalet, eşitlik, kardeşlik, ilerleme, hürriyet, medenilik, çağdaşlık vesaire.
Mobbing Bank Diyor ki;
Dijital Peygamberler Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı. Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar. Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar. Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat
Leanordo da vinci'ye göre," insan zekası, asla doğanın yaptığından daha güzel,daha basit ve daha amaca yönelik bir icat yapamayacaktır"
Sayfa 433Kitabı okudu
Internetin icadı ve sosyal medyadan ötürü, tarihte bir ilk yaşandı: Aptallık aktive oldu. Günümüze dek cahil, budala ve nobran kimseler 'Büyükleri bilir, kitapta yazıyormuş, haberlerde izledim... filan derler- di. Şimdi, dijital çağda, sosyal medya marifetiyle aptallar yayın yapmaktalar. Hayatlarını mesuliyet bilinciyle yaşamadıkları ve ersizlik duygularını pratik biçimde bastırmaya eğilimli of daklan için de parlak[!] fikirlerini uluorta söylüyor, yayıyorlar. Birbirlerini bulup gruplaşıyor, kümeleniyor, çoğalıyorlar. Cahil suretiyle başlayan süreç, yobaz özgüveniyle taçlanıyor. Sa- yılanının çokluğu, denyoların haklılık duygusunu pekiştiriyor. Aktif aptallık böylece dominant hale geliyor. Bir zırva, milyon- urca insan tarafından benimsenip tekrarlanınca, onun iyi, don nu ve güzel olduğu kesinlik[!] kazanıyor. Youtube'da 12 milyon kez tıklanmış bir Mozart senfonisinin altındaki 76 bin 'dislike', uptallığın gür çığlığının kayıtlı yankısı. Färäbi, Leonardo, İbn Rüşd, Darwin, Beethowen, Freud, Hawking... cehennemlik ve yahut çöp, ha?! Çünkü sen Twitter kullanıyorsun artık! Dehaya, hünere, esere saygı göstermene gerek kalmadı!?
Reklam
Sosyal ağlar hakiki arkadaşlıkları sürdürmeye de yarayabilir ayrıca, çoğunlukla zaten varolan reel ilişkilere dayanarak. Sanal uzam arkadaşlığın şu veya bu türü için, arkadaşlar arasında yaşam gerçekliğinin bir unsuruna, malumat alışverişi için, gündelik gevezelikler için, müşterek oyunlar için bir platforma dönüşebilir. Bütün mekânsal mesafeler kaybolur, zamanları kesiştirme zahmetine gerek kalmaz: Online olduğumda kimlerin orada olduğuna bir göz atarım, kimlerle uzun zamandır kendimden haber vermediğim de hatırlatılır bana. İster dijital ister analog: Her halükârda arkadaşlar güzel ve doygun bir yaşama doğru beraberce yola koyukabilirler. Arkadaşlık, çok yönlü bir mutluluk tecrübesidir.
Hayatımın en güzel yıllarını ülkem ve onurum için feda ettim. Peki ya aşk? Kendini aşktan çok uzun bir süre mahrum bırakmıştı. Peki ne uğruna?
Sayfa 359Kitabı okudu
Mesela geçenlerde D&R a gittim. Dijital yayıncılıkla uğraştığım ve araştırmacı yazar olduğum için sık sık gider insanların nelere baktığına bakarım. Genç bir çocukla satıcı arasında şöyle bir diyalog yaşandı. "Af edersiniz. Ben pek kitap okumam ama yaz tatili için tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı. Sürükleyici olsun lütfen. " "Tabi ki şöyle buyurun indirimde şuan." Arkadaşlar şok oldum. Koskoca kitapçı zincirinde çalışan satıcı hiç okuma alışkanlığı olmadığını belirten birine tutup Cesur Yeni Dünya'yı önerdi. Şok oldum. Yahu arkadaşım. Tamam kitap bir başyapıt. Orası zaten tartışılmaz. Ama adam sana pek kitap okuyan biri olmadığını söylüyor yahu. Cesur Yeni Dünya hazmı zor bir kitaptır okuyanlar bilir. Okumaya yeni başlayan biri için resmen birinci basamağa basmadan onuncuya atlamaya çalışmak gibi bir şey bu. Muhtemelen ne oldu biliyor musunuz? O çocuk ikinci sayfaya zor geldi ve "kitap okumak hakikaten sıkıcı bir eylemmiş" diyerek bir kenara fırlattı o nadide eseri. Yazık. Halbuki yeni başlayan kişiler için daha yalın dille yazılmış kitaplar önerilmeli... Bir tek bu değil. Bunun gibi bir çok örneğe şahit oldum o kitapçıda. Bir günde bir anne çocuğu için kitap tavsiyesi istedi. Satıcı çıkarıp Harry Potter'ı verdi. E çok güzel kardeşimde neden Melez Prensi veriyorsun Allah aşkına. Serinin altıncı kitabı o yahu. Versene Felsefe Taşını...
“İnternetin icadı ve sosyal medyadan ötürü, tarihte bir ilk yaşandı: Aptallık aktive oldu. Günümüze dek cahil, budala ve nobran kimseler "Büyüklerimiz bilir, kitapta yazıyormuş, haberlerde izledim..." filan derlerdi. Şimdi, dijital çağda, sosyal medya marifetiyle aptallar yayın yapmaktalar. Hayatlarını mesuliyet bilinciyle yaşamadıkları ve değersizlik duygularını pratik biçimde bastırmaya eğilimli oldukları için de parlak (!) fikirlerini uluorta söylüyor, yayıyorlar. Birbirlerini bulup gruplaşıyor, kümeleniyor, çoğalıyorlar. Cahil cesaretiyle başlayan süreç, yobaz öz güveniyle taçlanıyor. Sayılarının çokluğu, denyoların haklılık duygusunu pekiştiriyor. Aktif aptallık böylece dominant hale geliyor. Bir zırva, milyonlarca insan tarafından benimsenip tekrarlanınca, onun iyi, doğru ve güzel olduğu kesinlik (!) kazanıyor. Fârâbi, Leonardo, İbn Rüşd, Darwin, Beethowen, Freud, Hawking... cehennemlik veyahut çöp, ha? Çünkü sen Twitter kullanıyorsun artık! Dehaya, hünere, esere saygı göstermene gerek kalmadı!?”
Sayfa 167Kitabı okudu
Doğanın güzeli, dijital güzelin zıddıdır. Dijital güzelde ötekinin negatifliği tamamen kaldırılmıştır. Bu yüzden tamamıyla pürüzsüzdür. Dijital güzel hiçbir çatlağı, aralığı içermemelidir. Alameti negatiflikten arındırılmış hazdır, yani beni beğendir. Dijital güzel içinde hiçbir yabancılığa, başkalığa izin vermeyen aynının pürüzsüz alanını oluşturur. Herhangi bir dışsallığın olmadığı saf içsel olması onun belirme tarzıdır. Doğayı bile kendisine bir pencere yapar. Varlığın bütünüyle dijitalleşmesi sayesinde insanın sadece kendisiyle karşılaşabileceği bütün bir insancıllaştırmaya, mutlak öznelleştirmeye erişilir
270 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.