192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok iyi bir edip ve aynı zamanda latif bir sese sahip olan kırkbeşlik bir dostum bir ses kaydı gönderdi bana. Onun sesinin temizliğinden olsa gerek diye düşünerek 'çok hoş' demiştim. Çok hoş bir metindi... İhtiyar ve genç sohbet ediyordu. Düşünsenize! Halihazırda iki akranın yapamadığını iki uç yapıyordu. İyi de kim kimle sohbet etmiyor ki zaten diyecek olursanız, bir durun, demeyin derim. Etimolojik olarak kelimenin kökü tam olarak nereye kadar uzanıyor bilmem mümkün değil. Ancak dostluğu ve sonrasında sevgiye, gerçek bir muhabbete dayanıyor olsa gerek. Görünürde karşılıklı birbirlerine laf atan insanlar hep var ama sohbet var mı? Kaç kişi gerçekten sohbet edebiliyor? Modern dünyanın dikte edilen ve tuhaf ki gönüllüce yaşamak zorunda bırakıldığımız öğretilerine eleştirel bir bakış var bu kitapta. Ben okurken keyif aldım. Sele kapılmış olana balığın karnından gelen bir sesleniş. Taze bir bilgi. Hakikat hep diridir çünkü. İnsan öğrenmekten yorulur ve uyarılmaktan tiksinir. Size öğretiyor,uyarıyor ama yormadan ve sizi mahcup bırakarak. Zaten öğrenmenin temelinde hayret ve mahcubiyetin esrarengiz bir birlikteliği gizli. Okuyun derim bu kitabı. Biri okusun dinleyin de derim. Her ikisinde de kayıplarınızı görecek ama ümitleneceksiniz
Dervişhane
DervişhaneEyyüp Akyüz · Mgv Yayınları · 2014253 okunma
407 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Şiir ve Hakikat
Hafıza, insanın yaşanmışlıklarını sakladığı kişisel deposudur. Bu yaşanmışlıkları geri çağırdığımızda yani hatırlamaya çalıştığımızda bize kimi zaman oyun oynayabilirler. Bazı ayrıntıları daha iyi hatırlarız, bazıları soluktur, bazı detaylar kaybolmuştur, bazen yılı bazen mevsimi karıştırırız, bazen olmayanı, olmuş gibi hatırlayabiliriz. Bu da
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
Kendi Hayatının Şiirini YazanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,178 okunma
Reklam
343 syf.
9/10 puan verdi
·
86 günde okudu
Öğretmen Değil; Prometheus
. [İlk dört paragraf spoiler’dir] Eğitim Enstitisünde öğrenci iken öğrenmiş olsa gerek öğretmen, mitolojik bir öykü öğrenir ve bu onun hayatını değiştirir çünkü görev duygusu bölünmüş, görev alanı genişlemiştir bu öykü sebebiyle. Öykü şöyle bir şeydir : Tanrı Zeus’un yeryüzündeki (yarı tanrı) oğullarından olan Prometheus, Olimpos’taki tanrısal
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,128 okunma
363 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
TALEBE/ JUST EDUCATED
Kitabı sinir krizleri geçirerek okudum. Keske kurgu olsa bunlar dedim. Sanki Tara bendim benim başım klozete sokuluyordu, gece yarısı sokakta nefes nefese uyanan bendim. Yazar kendi yasam hikayesini yazarken anılarıni ve aile bireylerinin anılarını birleştirmış. Ama yaşanılanlar o kadar etkileyici ki yazarın ağdalı bir dil kullanmasına, edebiyat parçalanmasına gerek kalmadan olaylar sizi etkisi altına alıyor. Bitirdiğim halde hala o 16 yaşındaki küçük savunmasız kız çocuğu için üzülüyorum. Ve bize dikte edilen doğduğun ev kaderindir düsturunun değişebilir, değiştirilebilir olduğunu görmek beni içten içe mutlu ediyor. Fark yaratan insanlar, meraklarının ardından gidip, ona sunulana kolayca teslim olabilecekken, doğruyu terk edip kendi doğrusunu seçebilenlerdir . "Tarihi kim yazar?" "Ben yazarım."
Talebe
TalebeTara Westover · Domingo Yayınevi · 20193,181 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Bence aforizmalar tadında oldukça mottosu olan bir kitap... Okuyun okuttun ki dokunsun kısa 2 saatinizi alınır.Hani deneyimle kazanırız ya bazı şeyleri bilmem sanki bu kitap pek çok pasajında ben düştüm sen düşme bak böyle oluru dikte etmeyecek ama tokat gibi çarpacak bir tadı vardı yaşanmışlıklara yaşam katan... Ha bir de defalarca not edeceğim pek çok durum vardı hemen hemen bütünsel anlamda yaklaşmış ve yorumlamış hayat Halil Cibrana çok söz hakkı vermiş ve otur 0 demiş galiba... Ne mi anlatmış kim ki mi kahraman El Mustafa onunla kesicecek pek çok soru sormuş çocuk, evlilik, aile, özgürlük(cevaplar tüm çıplaklığıyla tabiii...
Ermiş
ErmişHalil Cibran · İndigo Kitap · 201970,9bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Kitaplar ve okumaya dair bu eser, günümüz gençliğinin neden kitap okuyamadığına dair düşünceler içeriyor. Kitap okumanın dikte edilmemesi ve bu alışkanlığın normal hayat akışında şahısla birlikte gelişmesi gereken bir durum olduğunu söylüyor yazar bizlere. Samimi anlatım okuduklarınızdan keyif almanızı sağlıyor. Ve ayrıca yazar kitap okurunun haklarından bahsediyor ki bunlar bence okur olarak içimizi ferahlatacak, bizim sıkılmadan okumamızı sağlayacak haklar; okumama hakkı, sayfa atlama hakkı, bir kitabı bitirmeme hakkı, tekrar okuma hakkı, canının istediğini okuma hakkı, canının istediği yerde okuma hakkı, yüksek sesle okuma hakkı ve susma hakkı. Kendime not, okurken keyif aldım ama çok da mühim bir kitap değildi.
Roman Gibi
Roman GibiDaniel Pennac · Metis Yayınları · 2021749 okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
biz neyiz?!
Halil Cibran'ın
Aforizmalar
Aforizmalar
adlı kitabı olmasına rağmen,
Kum ve Köpük
Kum ve Köpük
de bir nevi o fıtratta yazılmış ve okudukça aydınlanmalar yaşıyorsunuz. Kafka'nın
Aforizmalar
Aforizmalar
kitabı en bilindiklerindendir. Onu okurken
Franz Kafka
Franz Kafka
'nın iç dünyasında ne yaşadı da bu aforizmalar ortaya çıktı diyorsunuz... Fakat Kum ve Köpük de tam bir başucu kitabı havası aldım. Bir günde bile okunulcak olmasına rağmen, zamana yayılarak her bir deyişte bir anlam yüklenmeli hayata, insana ve kendi varlığına dair. İnsanı anlamak onu çözmek zordur, biz ki kendimiz dahi zamanla değişirken bugün ağladığımıza yarın gülme ihtimali ile uyanacakken, bu anlayışın arayışı içinde olmak nedendir?! "Hiç kimseyi onun hakkında bildiklerinin ötesinde yargılayamazsın. " Kitabın tüm insanlığa dair net deyişi budur diye düşünüyorum, ne biliyorsak onu konuşuyoruz ve yahut tahminler üzre yargılıyoruz. Amma lakin bilmediklerini kimseye dikte edemez ve onu yargılayamazsın... Biz tam da bilmediklerimizden ibaretiz aslında.....
Kum ve Köpük
Kum ve KöpükHalil Cibran · Zeplin Kitap · 201813bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Geç kaldım okumakla. Geç olsun güç olmasın diyelim. Evet romantizmin simgesi sevgili Ay dedemiz.. .Kimimiz için sadece romantik geceleri simgeler Ay ve ışığı. Görevi o kadardır. Hiç bana göre değil bu romantiklik havaları. O yüzden kitaptaki bilimsel kuramlar ,Ay'In hareketlerinin insan psikolojisi üzerine etkisi yahut doğa olaylarına sebebiyet verdiği düşüncesi beni etkileyen durumlar oldu. Hem de yüzyıllar öncesinden… O klasik cümleyi söyleyeceğim ama Jules Verne gerçek bilim kurgunun duhayeni tartışmasız. Yıllar yıllar önceki hayal gücü ile ortaya çıkan eserler gerçekten parmak ısırtan cinsten. Kitabın ilk sayfalarında. çok fazla teknik terim,bilimsel bulgular ve durağanlık yaşayabilir hatta zaman zaman sıkılabilirsiniz ama bu çok normal değil mi? Sonuçta farklı bir şehri ziyarete değil , Ay a yolculuk planlanıyor.Hem de yıllar yıllar önceden. Bu sebeple başarılı bir ön hazırlık durumunu net ve akıcı bir üslup ile yansıtmış sevgili Verne. Kitap yazıldığı yıllar baz alındığında, bilimsel meseleleri tartışmak, tartışmaya açmak ve varsaymak adına da eşsiz bana göre. Zira 2020 de tartışma şöyle dursun, kendi düşüncesini karşı tarafa dikte etmeye çalışmak tek amaç. Tekrarlıyorum sürekli ama kitapları okurken ve eleştirirken yazıldığı dönemi bir ayraç gibi karşımızda tutmakta fayda var. Okuyun . Ne denilebilir ki başka??
Ay'a Yolculuk
Ay'a YolculukJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202110,4bin okunma
214 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
Unuttukları bir şey var !!!
Öncelikle bu incelemeyi yazmadan önce Tuğçe Tatari'nin neden bu kitabı yazmak istediğini açıklayayım.Tuğçe Tatari" Aslında bu kitabı sizlerden uzaklarda dile gelenlerden de haberdar olmanız, biraz da başka taraftan bakabilmeniz amacıyla yazdım.Gelelim benim yolculuğuma. Biliyorum ki benim gibi milyonlar var.Öğretilenler üzerinden görüşleri şekillenmiş, öğretilenlerin dı­şına çıkabilecek fırsatı yakalayamamış birçok insan var.Algılarıyla oynanmış ve kanaatlerini ona göre belirlemiş milyonlar.Aslında hepimize ne çok şey dikte ettiriliyor, çoğu zaman farkına bile varamıyoruz bunun.Bilmediğimiz, görmediğimiz, dokunmadığımız, solumadığımız hayatlarla ilgili nasıl da ahkâm kesebiliyoruz hepimiz. Ne büyük fikirlerimiz, ne zehirli sözcülerimiz var eleştirmek, beğenmemek veya yok saymak için. Bir savaşı izliyoruz yıllardır. Can yakan, korkutan, ağlatan..." Kısaca kürt sorununu araştıran bir gazeteci.Röpörtajlar , millet vekilleriyle görüşerek,hapishanedeki mahkumlarlara ulaşarak ,bir şekilde konuşarak onların yönündende bize sunmuş durumda. Aslında kitabın hepsi tek soruya cevap buluyor . 1) 'Türk halkının büyük bir bölümü terörist diyor, Kürt halkı ise devrimci. Devrimci mücadele ve terörist eylem arasındaki fark nedir?' 2) Kürtler;yasa, kendilerine ait ayrıcalıklar istemiyor asimile olmaktan rahatsız, buna çözüm yolu arıyorlar. Ki çözüm yolu ararken doğdukları topraklardan mahrum kalabiliyorlar çözüm olarakta “Bir daha cezaevinde yatamazdım, kaçtım!” tarzında hitaplar oluyor #95997830 Ama unuttukları bir şey var “Kürt dedeler ve Türk dedeler aynı mevzide şehit düştüler”. Hoş Kalın :)
Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim
Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da DeğildimTuğçe Tatari · Doğan Kitap · 201565 okunma
1.000 öğeden 701 ile 710 arasındakiler gösteriliyor.