Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birinci Dünya Savaşı'nın mağlupları içinde galiplerin dikte ettiklerini kabul etmeyen tek devlet Türkiye oldu.
Sağlıklı bir benlik duygusu , başkalarına bakmayı ve onlardan etkilenmeyi yahut etkileri altında kalmayı engellemez . Özgünlüğün dikte ettiği tek şey ,dışarıdan empoze edilen beklentilerin değil kendi yaşamımızın gerçek yazarı ve otoritesi olduğumuzdur.
Sayfa 114 - Hep KitapKitabı okuyor
Reklam
Emirle Gelen İdam Kararı
İlk uygulamaya Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davası ile,Ankara THKO Davası ile başlanıyor.Yerli yerine oturması için,uygulamayı, daha sonra Sıkıyönetim Komutanları na ve Sıkıyönetim Askeri Savcılıkları na gönderilen Genelkurmayın yazılı emrinde madde,TCK’nın 146. madde si dikte edilmesi olayı ile birleştirmek gerekiyor.Sıkıyönetim yasasında yapılan değişiklikle birlikte,hatta daha yasa değişikliğine gidilmeden çeşitli yer ve bölgelerde gözaltına alınan THKO sanıklarının,sıkı yönetim mahkemelerinde yargılanmak üzere Ankara’ya toplanmasına özel bir özen gösteriliyor.Daha önemlisi de,146. maddenin,dava dosyasının Sıkıyöne tim Askeri Savcılığına havale edilme si ile ve Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin kurulması ile birlikte telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Sayfa 39 - AykKitabı okuyor
Ahlakî olmakla ahlakçı olmayı birbirinden ayırmak gerek: Ahlakî olmak, bir ilkeyi savunmak ve o ilkeyi pratiğe dökmektir. Ahlakçı olmak, bir ilkeyi kendi politik çıkarın için kullanmak, eğip bükmek, dikte etmektir; buradaki pratik ahlakîliğiyle değil, politikliğiyle tartışılır.
“Başarıyı amaçlamayın; bunu ne kadar amaçlayıp hedef haline getirirseniz, elinizden o kadar kolay kaçırırsınız. Mutluluk gibi başarı da kovalanamaz: Kendisi ortaya çıkmalı ve bu sadece insanın kendisinden daha büyük bir davaya bağlanmasıyla veya insanın kendisi dışında bir insana tesliminin yan etkisi olarak gerçekleşebilir. Mutluluk kendiliğinden ortaya çıkmalıdır ve aynısı başarı için de geçerlidir; onu önemsemeyerek ortaya çıkmasına izin vermelisiniz. Vicdanınızın size dikte ettiğini dinlemenizi ve bunu bilginizi en yüksek seviyede kullanarak takip etmenizi istiyorum. Bu sayede uzun vadede bunu görebilirsiniz. Uzun vadede başarı sizi takip edecektir çünkü onu düşünmeyi unuttunuz.
Filipin toplumunun yarı-feodal karakteri, esas olarak eski feodal üretim tarzının tabi kılındığı ABD tekelci kapitalizmi tarafından belirlenmiştir. Yabancı tekelci kapitalizm ile iç feodalizmin iç içe geçmesinin somut sonucu, kendi kendine yeten doğal ekonominin erozyona uğraması ve bir meta ekonomisi lehine dağılmasıdır. Yabancı tekelci
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"Alışkanlık" dediğimiz meselenin hayatımıza artık iyice kendisine doğru çekmeye başladığı, bozucu unsurlara dönüştüğü duruma "bağımlılık" diyoruz. Alışkanlıklar aslında normal hayatımızı sürdürmek için gerekli rutinleri otomatik pilotta yapmamızı sağlayan yeteneklerdir ama alışkanlıklar bağımsızlığa dönüşmeye başladığı zaman duygusal dünyamız bize o bağımlı olduğumuz şey ne ise- bir madde yahu davranışı fark etmez -onu elde etmenin dünyadaki en önemli haz ya da rahatlık kaynağı olduğunu dikte etmeye başlar. bu bozulmuş duygusal sinyallerin hayatımıza doğrudan yansıdığı çok yaygın gördüğümüz örneklerden bir tanesidir.
Türk Milleti üzerinde yapılan en yoğun çalışma dil alanındadır. Batı tarafından Müslüman Türk'ün dili hedef alınmıştır. Oysa dil, toplumun tüm değerlerini yüzdüren gemidir. Batı'nın din ve dil projeleri, Türk toplumuna dikte ettirilmektedir. En büyük oyun, Türk kavramının manevi şahsiyetini yok etmek için oynanmaktadır. Dil üzerine, 100 yıldan beri oyun oynanmaktadır.
"Benim dünyanın kiliselerine hitaben kısacık vaazım da şudur: Semboller yanı başınızdaki sunakta, dersler de cebinizde. Ama ne yazık ki bir dogma kalkıp sembolün üzerinizde nasıl bir etki yaratması gerektiğini dikte ettiğinde başınız derde girer. Beni o şekilde etkilemiyor diye günahkâr mı oluyorum ben şimdi?.."
Fark edemesek de, ilerlememiz gerektiğini bize sürekli dikte eden varoluşsal bir gücün egemenliği altında eziliriz.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.