Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yarım Ülke
Evlat:- Türkiye nasıl bir ülke baba? Baba: - Yarım bir ülke evlat Evlat:- Nasıl yani baba? Baba: - Eğitimi yarım, İngilizce dersi aldın ama İngilizce konuşamıyorsun evlat. Dini yarım, din eğitimi veriyorlar ama peygamberimizi tam anlamıyla anlatmıyorlar. Ahlakı yarım, okuldaki hocalar, ahlaktan hiç bahsetmiyorlar. Velhasıl kelam evlat, yarım bir ülkede yarım insanlarla kalkınamaz, hep gelişmekte olan ülkenle birlikte gelişemeyerek yarım kalırsın.
Din eğitimi küçük yaşlarda başlaması gereken bir eğitimdir. Ancak çocuklar namaza, oruca ve ibadetlere alıştırılırken beden gelişmelerine, sağlıklarına ve zihin faaliyetlerine dikkat edilmelidir. Amaç çocuğa birtakım bilgi ve davranışların her ne pahasına olursa olsun belletilmemesi değil, çocuğa öğrenme arzusu uyandırmak olmalıdır. Dolayısıyla çocukların dini eğitiminde, eğitim ilke ve prensipleri ışığında "gelişim çağlarına ve sevgiye dayalı, sade ve anlaşılır” bir din eğitimi ve öğretimi verilmeye çalışılmalıdır.
Reklam
Kelam Kültür
Her devirde somut hizmetler değil de sadece değerler üzerinden siyaset ve güç üretenler varlıklarını kalıcı kılmak için ideolojik şartlanmaya maruz bırakılmış aboneler yaratmaya çalışırlar! Din, din eğitimi vb. bu sürece hizmet eden bir kılıftır. Bu kavramlar bu işin daha kısa sürede sonuç alınmasını mümkün kılan en etkili motivasyonudur! Dinin dokusunu, saf yaratıcıya yönelik bir kaygı gütmesi gereken niyetleri, özgür imtihan ortamının en temel fıtri kodlarını imha ederek ne dine ne de dindarlığa hizmet yapılabilir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Din eğitimi ve öğretimi ve dinin siyaset gibi kirli bir alana alet edilerek hedefe konulan Türkler müslüman kimliği ile melez haline getirildi. Ortadoğu'da yahudi sami geleneği ile yaşayan toplumlardan bir farkı kalmadı. Türklük bilinci yerinde ve Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan gidilmesi gerektiğini savunan bir avuç Türk ise önümüzdeki yüzyılın ve sonsuza kadar Anadolu toprakları üzerinde huzur içinde yaşamanın tek umudu ve adresidir. Önder Karaçay
Reklam
Din Eğitimi
"_ Yerin kulağı var" deyimini " Meleklerin kalemi var " sözüyle değiştirseydik, toplumdan değil de Allah'tan korkan bir nesil yetiştirmiş olurduk.
Radikal Yobazlık
Bu platformda öyle bir kitle var ki kendilerini dini konularda otorite sanıp Müslümanlığın koruyucusu, sözcüsü olarak görüyorlar. Allah'ın dinini koruma görevini kendilerine mal etmeleri ne büyük bir zeka... Yıllarca ilahiyat fakültesinde din eğitimi almalarına rağmen ne yazık ki kafalarındaki dogmaları hala yıkamamış insan(lar). Belki
Bir Fikir
İnsanları vahyin aydınlığından küfür ve şirkin karanlıklarına çağıran her kurum tağuti bir kurumdur. İsminin din, diyanet gibi İslami çağrışımlar yapıyor olması bu gerçeği değiştirmez. Bilindiği gibi Türkiye Diyaneti, bir Cumhuriyet projesidir. Kur'ân, Arapça, ezan, medrese eğitimi va hatta İslami kıyafetler gibi, İslam'ı andıran ne varsa hepsinin yasaklandığı bir ortamda Cumhuriyet kadrolarının Diyanet teşkilatını kurması gerçekten düşündürücüdür. İslami olan her şeye savaş açmış bir zihniyet, ne diye dinî bir teşkilat kurar? Laiklik temelleri üzerine kurulu bir sistem, din ile devleti ayırmak yerine nasıl olur da devlete bağlı bir din teşkilatı kurar? İsterseniz bu soruya biz değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu kadrosu ve Diyanet cevap versin: Atatürk'e danışmanlık yapmış olan Ahmet Hamdi Başar, "Atatürkle üç ay ve 1930'dan sonra Türkiye" adlı kitabının 47. Sayfasında der ki: "Bizde dini, cemiyetin (toplumun) dışına atmak değil, bilakis inkılabın emrine vererek yaşatmak lazımdır. Camileri yıkıp, terk edip onların yerine halkevleri yapmak suretiyle hedefimize varamayız. Her zaman camide toplanan halka, oradan sesimizi duyurmak, oraları modern halkevleri hâline koymak; din sınıfını (âlimleri) ortadan kaldırmak, herkesi din ve dünya namına konuşturmak mümkündür." Demek ki neymiş; amaç, dini devletin hizmetine vermek ve camileri halkevi gibi propaganda için kullanmakmış.
Reklam
Risaleyi Nur kuranın Aslı gibidir Diyenlere En güzel cvp
Kur'an'ı İngilizce'ye çeviren Muhammed Marmadük - Eski adıyla Pickthall - "Benim bu tercümeme bakarak Kur'an'ı bu zannetmeyin" diyor. "Kur'an çok sesli ve çok enstrümanla, orkestra ile çalınması gereken muhteşem bir beste gibidir. Benim yaptığım iş tek telli bir sazla muhteva hakkında bir fikir vermekten ibarettir." Bu zat bunu diyor, sen kalkıyor bir tercüme yapıyor ve "Allah'ın söylediği budur" diyorsun. Hayır, bu Allah'ın söylediği değil, tercümeyi yapanın söylediğidir. Doğru olabilir; ama orijinali değildir. Gerçi bu meselee hakkında çok söz söylenmiştir. Mesela Elmalı da "Ak akça kara gün içindir" sözü başka bir dilde bu kadar güzel ifade edilemez" diyor ve tercüme ile mealin ayrı bir muameleye tutulması gerektiğini ifade ediyor. Kur'an'ı Kerim'i ihmal ederek, onun eğitimini ihmal ederek, ne din eğitimi yapılabilir, ne de dindar olunabilir. İkisi de olmaz
Medreseler, şanlı mâzimizde görevini, kâhir ekseriyetle ve zamanının şartlarına göre ifa edip tarih sahnesinden çekilmişler ve şu an muhtelif sebeplerden ötürü de, fonksiyonelliğini kaybetmişler.. Bu fikre katılıyor isek, eğitim sistemimizdeki tercihlerimizi, içinde yaşadığımız çağın şartlarına ve ihtiyaçlarına göre ve millet ruhunun etrafında, metotlu bir şekilde şekillendirmek icap etmez mi?..
878 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.