254 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ortadoğu'nun yetiştirdiği nadir insanlardan İbn-i Sina. . Babasının engin eğitim anlayışı ve İbni Sina'nin öğrenme merakı bir araya gelince yüzyıllar boyu adı her sağlık alanında gececek bir dahi çıkıyor ortaya. . Harezm'in , Samanoğulları'nin, Gazneli Mahmud'un ve dahi o dönemdeki yöneticilerin bilime ve yeniliklere bakış açısını cok net görebiliyoruz kitabı okurken. . Bilimin halk için oldugunu savunan İbni Sina her seferinde karşısında kendisini satın almak isteyen bir yönetici ile karşılaşıyor. Halkın garibanlık içinde hastalıktan, cehaletten kırıldığını gören gözleri ona vaad edilen ihtişamı ve saltanatı bilim adina reddediyor. . Günümüzde aşıları ürettik diyerek tüm Dünya ülkelerinden para koparıp saltanat süren, halk için değil, üst yönetimler için bilimle uğraşan doktorlarin kesinlikle okumasi gereken bir hayat öyküsü. Kim bilir belki insafa gelirler de insanliğa yaptıkları kötülüğü farkederler? . Ortadoğu'nun din savaşları adına,dini savunmak adina nasil yüzyıllardır cahil bırakıldığını bu hikayede cok net anlayacaksınız. Zamaninda dünyan bilginleri çıkaran topraklar nasil bir savaş alanına dönüştü cok net göreceksiniz. . Sadece tıp alanında değil birçok alanda bilime adanmiş bu hayat öyküsü benim gibi biyografiseverlere mutlak surette tavsiyemdir.
Doğunun Bilim Güneşi - İbni Sina
Doğunun Bilim Güneşi - İbni SinaVera Aleksyevna Smirnova · Etkin Yayınevi · 2005109 okunma
Müslümanca düşünmeyi yeniden keşfetmek
1000kitap.com/yazar/celal-fed... Türkiye’de İslamcılar, Batılıların, Müslümanca düşünme ve yaşamayı siyasî bir proje olarak resmedip insanların ondan uzak durmalarına bir çözüm üretemediler. Bu nedenle de dünya üzerinde hakkını aramak için mücadele eden her Müslüman, ‘cihatçı’ olarak resmedilip yaftalandı. ‘Cihatçı’ dediklerini
Reklam
siz ne sanıyordunuz?
İslam elbette komünizmden farklıdır; dünyayı yöneten insanüstü düzeni kadiri mutlak bir tanrının yarattığına inanır. Oysa Sovyet Komünizmi tanrılara inanmaz. Öte yandan tanrılarla pek alakası olmayan Budizmi ise din olarak sınıflıyoruz. Budistler gibi komünistler de insanın eylemlerini yönlendirmesi gereken, doğal ve engellenemez yasalara dayanan bir insanüstü düzene inanıyorlardı. Budistler bu yasaların Siddhartha Gautama tarafından keşfedildiğine inanırken, komünistler Karl Marx, Friedrich Engels ve Vladimir İlyiç Lenin'in saptadığına inanıyorlardı. Benzerlikler bu kadarla da kalmıyor. Diğer dinler gibi komünizmin de kendi kutsal metinleri ve kitapları vardı. Örneğin Marx'ın yazdığı ve tarihin yakın bir zamanda proletaryanın kaçınılmaz zaferiyle sonuçlanacağını ileri süren Das Kapital. Komünizmin Bir Mayıs İşçi Bayramı ve Ekim Devrimi'nin yıldönümü gibi kutlamaları ve bayramları vardı. Marksist diyalektik uzmanı ilahiyatçıları ve her Sovyet ordusunun komiser adı verilen, askerlerin ve subayların bağlılığını denetleyen görevlileri de vardı. Komünizmin de şehitleri, kutsal savaşları, ayrıca Troçkizm gibi sapkın akımları vardı; Sovyet Komünizmi fanatik ve tebliğci bir dindi, inançlı bir komünist Müslüman veya Budist olamazdı, ve gerekirse hayatı pahasına, Marx ve Lenin'in öğretisini yayması beklenirdi.
Son derece kavgacı yapıdaki bir "savaş tanrısı" olan bir kabile, tanrıları barış ve uyumu teşvik eden ya da herhangi bir tanrıya inanmayan rakip kabilelere karşı olan tüm savaşları kazanır. Savaşta şehit düştüklerinde doğruca cennete gideceğine sarsılmaz biçimde inanan savaşçılar cesurca dövüşürler ve seve seve canlarını feda ederler. O halde bu tür bir dini olan kabilelerin kabileler arası savaş ortamında ayakta kalmaları, yendikleri kabilenin çiftlik hayvanlarını çalmaları ve kadınlarını kendilerine cariye olarak almaları daha olasıdır. Bu gibi başarılı kabileler çarçabuk yavru kabileler üretirler ve bu yavru kabileler daha çok yavru kabilenin doğmasını sağlar ve bunların hepsi aynı kabile tanrısına taparlar. Bu arada, etrafa arı sürüleri saçan bir kovan gibi yavru gruplar türeten grup görüşü mantıksız değildir.
İslamcılar, İslamın kaba kuvvetle, kılıç yoluyla değil, ikna yoluyla, fikir ve sevgi yoluyla yerleşmiş bir din olduğunu söylerler. Yalandır; çünkü İslam, Muhammed'le birlikte ve o tarihten bu yana, esas itibariyle korku, dehşet ve ölüm saçıcı usullerle insanlara kabul ettirilmiş bir dindir. Muhammed, bizzat kendisi, Medine'de bulunduğu
Sayfa 320Kitabı okudu
Geçmiş zulümlerle dolu..Bu din savaşları yetsin gayri:(
"Bogomillere göre Katolik ve Bizans'taki Ortodoks Kilisesi İsa'yı olmadığı bir şekle sokmuş ve aldatmıştı. Katolik Kilisesi ve Bizans bu iddiaları yanıtsız bırakmadılar. Topladıkları ordularla saldırarak yüz binlerce Bogomil'i öldürdüler. Katolik ve Ortodoks Kiliseleri'den nefret eden Bogomiller, 14-15. yüzyıllarda kitlesel olarak İslam dinine geçtiler ve Osmanlı'ya bağlanarak yaşadılar. Günümüzde Bosnalı, Boşnak ve Sancaklı olarak tanınan Müslümanların çoğunun ataları Bogomil inancına bağlı Slavlardı.."
Reklam
Güvensizliği kabul etmeyen saf yürekli bir insan tanıdım. Barışçıydı, özgürlükçüydü, tüm insanlığı ve hayvanları aynı sevgiyle seviyordu. Seçkin bir ruh, evet, bu kesin. Avrupa'da, son din savaşları sırasında köye çekilmişti. Evinin eşiğine şöyle yazmıştı: "Nereden gelirseniz gelin, hoş geldiniz, buyurun içeri." Sizce kim yanıt verir bu güzel davete? Milis askerleri! İçeri girerler evlerine girer gibi ve bağırsaklarını deşerler adamın.
Sayfa 15 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Örneğin Polonya kökenli Amerikalı karım Marie ile Berlin'den Varşova'ya uçarken, Marie uçaktan, Almanya ile Polonya'nın gözle seçilemeyecek şekilde birleştiği düzlüklere bakıp, Polonyalıla- rın tarih boyunca akıl sağlıklarını korumalarını sağlayan kara mizahla, şöyle demişti: "Tank savaşı için bulunmaz bir nimet!"
Sayfa 265Kitabı okudu
...insanların birbirlerine yaptıkları en kötü şeylerin ideoloji güdümünde gerçekleştiğini görüyoruz. Haçlı Seferleri, Avrupa Din Savaşları, Fransız Devrimi ve Napoléon Savaşları, Rus ve Çin iç savaşlar, Vietnam Savaşı, Holokost ve Stalin, Mao ve Pol Pot'un soykırımları bunlar arasında yer alıyor. İdeoloji birkaç nedenle tehlikeli olabiliyor. Vadettiği sonsuz iyilik ona inananların uzlaşıp anlaşmalarını önlüyor. Ütopik bir omletin yapımı için sınırsız sayıda yumurta kırılmasını kabul edebiliyor. Ve karşıtlarının baştan sona kötü olduğunu, bu nedenle de her türlü cezayı hak ettiklerini varsayıyor.
Sayfa 614Kitabı okudu
Din savaşları,soykırımlar, gezegeni hiçe saymalar, ekonomik krizler , buhranlar, yoksulluk kol geziyor.
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Faşizm tohumu eker, savaş hasadı biçer.
#Karabağ "Dünyayı sevgisiz büyüyen insanların savaşları mahfetti." “Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür.” “Binlerce yıldır evriliyorum ve geldiğim noktaya bak: Sırt ağrıları ve kafa karışıklığı... İnsanın insana zulmüne tanıklık edip duruyorum. Bilseydim, o ağaçtan nah inerdim!” Ruh kirliliği, beden kirliliğinden
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası Öldü
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası ÖldüFerit Abuaf · Ares Kitap Yayınları · 202327 okunma
Bireyleri ahlakileştirilmiş kategorilere gömen ütopyacı öğretilerin kökeninde güçlü rejimler olabiliyor ve bunlar bütün yıkıcı güçlerini uygulayabiliyorlar. Bu nedenle, soykırımlardaki ölümlerin aşırı sayılara ulaşmasını ideolojiler sağlıyor. Bölücü ideolojiler arasında Haçlı Seferleri ve Din Savaşları (ve Çin'de aynı kaynaktan beslenen Taiping Ayaklanması) sırasında Hıristiyanlık, Fransız Devrimindeki siyasi katliamlar sırasında devrimci romantizm, Osmanlı Türkiye'si ve Balkanlardaki soykırımlarda milliyetçilik, Holokost'ta Nazizm, Stalin'in Sovyetler Birliği, Mao'nun Çin'i ve Pol Pot'un Kamboçya'sındaki temizlikler, sürgünler ve açlık terörü sırasında da Marksizm var.
Sayfa 364Kitabı okudu
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
"(Allah'ın istediği ve Resûlullah'ın bizzat örnek olarak yaşadığı İslam dininden yüz çeviren) insanlığın kendi elleriyle yaptıkları yüzünden, (hem toplumsal hem de doğal denge bozularak) karada ve denizde (haksızlık, adaletsizlik, kan, gözyaşı, dünya savaşları, nükleer felaketler, uyuşturucu, alkol, cinsel sapıklıklar, terör ve anarşi gibi her türden fesat ve) bozgunculuk ortaya çıktı. İşte Allah yaptıklarının bir kısmını onlara (daha bu dünyada) böylece tattırıyor ki, (bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp yeniden İslam'a) dönsünler."
Rum Suresi/41
Dreamer, çenesiyle onu işaret ederek, merhametsiz bir ifadeyle, "O kendi ölümüne ağlayan bir hayalet" diye açıkladı. "Korku, ıstırap ve üzüntü, onun bütün sıkıntılarının sonucu değil, asıl nedenidir." Dreamer, bana bütün kötülüklerin en kötüsünü; sosyal, bireysel, yerel ve dünya çapındaki tüm felaketlerin kaynağını gösteriyordu ! "İnsanların, yüreklerinde taşıdıkları kaos, kendini dünyaya husumetlerin ve ayrımcılıkların yanı sıra, ırk, ideoloji, inanç ve din savaşları görünümlerinde yansıtır."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.