Issız ve yalnız bir odadayım
Saat 00:00 gösteriyor
Eski bir duvar saatinin ding dongları bölüyor bugünümü ve yarınımı...
Bir dakika öncesine gitsem sensiz geçen bir gün karşılıyor beni,
Bir dakika sonrasına gitsem yalnız ve karanlık hala ruhum...
Ne zaman geleceksin bekleyeyim mi ?
Yoksa kaybolup gideyim mi hiçliğin ortasında ...
Seni dünya gözüyle göremiyorsam eğer
Uyumalıyım anlıyorum.
Seni görebilmek, kalp gözümle sana doyabilmek için,
Uyumalıyım...
Uyumalı...
Nunu♡
Selim ile Tokuç Ali, iki çocukluk arkadaşı, iki can dostu. Dışarıdan görünen böyle, ya görünmeyenler; insanın içinde yaşattıkları, kimseye göstermediği duygular, düşünceler...
Hikayemizde Selim küçükken babasız kalır ve annesiyle birlikte ağanın yanına yanaşma olarak alınır. Fakat köyün ağası, o bildiğimiz, filmlerde bize anlatılan kötülerden
ding ♬ dang ♬ dong ♬
etenşın piliiz… değerli okuyucular, maskeli balomuz başladı başlayacak… -mak üzere yani.. koltuğunuza kurulun ve ve anın tadını çıkarmayı unutmayın.
~~~~
Hak dostum hak.. bizden seneler seneler önce rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki İsa Mesih'ten 1899 yıl sonra, adına Hadleyburg derler, dürüstlüğü ile meşhur bir kent var imiş.
Bu kentin sakinleri, senelerdir dürüstlüğü ile tanınır, hile hurdaya bulaşmadan yaşayıp gidermiş. Nesilden nesile aktardıkları bu namlarını en büyük gurur kaynağı bilirlermiş.
Vakti zamanında şehre yolunu düşüren(!) bir yabancı kuyuya bir taş atıvermiş ve kırk namuslunun taşı çıkarmasını seyre dalmış…
Eh be biraderim! ilk taşı en masumuz atsın diyeni ne çabuk unutuverdiğinizi sormazlar mı sandınız?
sıradaki şarkı, minik serçeden tüm sınanmamışlara gelsin :
♬ masum değiliz ♬