Belirtildiği gibi, avcı-toplayıcı atalar dini, en çok müzik ye dans yoluyla uygulanan ritüel üzerine odaklanmıştır.
Modern dinler, aksine, inanç merkezlidirler ve çoğu, müziği denetlemiş ve fiziksel hareketi yasaklamış ya da belirgin bir biçimde azaltmıştır.
Atalar dininde, insanlar kendi ritüellerini uygulardı. Rahipler ya da kilise yoktu: Topluluğun kendisi cemaatti.
Modern dinler, çoğunlukla karmaşık bir dinsel yapıya sahiptirler ve rahiplikle rahip sınıfından olmayanlar arasında keskin bir ayrım yaparlar.
Atalar dininde, insanlar doğaüstü dünyayla, rahiplerin aracılığıyla değil, rüyalar ve translar aracılığıyla doğrudan iletişim kurarlardı. Tanrılarından, iyi avcılık, çocuk ya da sağlık gibi, pratik yardımlar isterlerdi.
Pek çok modern dinde, rahipler, bugünkü yaşamlarını, ölümden sonraki ödülleri güvence altına alacak işlere odaklamaları için talimatlarla, insanların dikkatini, ölümden sonraki yaşama çekmektedirler.
Kısacası, atalar dinine inananlar, gerçek dünyada hayatta kalmayı güvence altına almaya çalışmışlardır; modern dinlere inananlar ise, daha çok, bir sonraki dünyada kurtuluşa odaklanmaktadırlar.