Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arasıra kendinize küçük yalnızlık deneyimleri yaratın ve bu fırsatı iyi değerlendirin. Birkaç gün evde kendinizle başbaşa kalın, strese girmeyin, korkmayın, paniklemeyin.” of çok sıkıldım kendini başbaşa kalamayacağım, ben de bir sorun var “kaygısına girmeyin. Eskilerin dediği gibi sıkıcan iyidir çabuk çıkmaz. Sıkılmak, sizi yaratıcı olmaya zorlayacak bir motivasyondur aynı zamanda, ondan korkmayın, onu benimseyin ve sizi neye teşvik ettiğine bakın, sıkıntınızın sesini dinleyin.“ Sıkıldığınız da dizilere sarılmayın, televizyonu açmayın, telefonu elinize almayın, sosyal medyaya girmeyin, kitap okumaya kalkışmayın. Bunların hepsi sıkıntınızın sesini bastıracak olan oyalanma araçlarıdır. Kendinizle baş başa kalmaya karar verdiyseniz, gerçekten kendinizle baş başa kalın. Araya ne birini sokun ne de bir başka oyalanma aracı… Hiçbir şey yapmadan durun kendinizle… Sizi ne yönde bir yaratıma yönlendirecek bu minik yalnızlık molaları bir bakın bakalım. Zamanla bu işte ustalaştıkça emin olun daha fazla yalnız kalmak isteyeceksiniz. Çünkü kendi yolunuzu bulmuş olacaksınız. Merkezinize ulaşmayı başaracaksınız. Çoğu insan beş dakika bile bile tahammül edemiyor kendi ile yalnız kalmıyor ama etrafındaki herkesin bu tahammülü göstermesini bekliyor. Kendiyle başbaşa kalmaya çekildikten birkaç dakika sonra ya dizi izlemek istiyor, ya YouTube açıyor, ya sosyal medyaya giriyor, ya birileriyle yazışıyor, ya kitap okuyor, ya uyuyor. Bir arkadaşıyla oturup sohbet eder gibi karşılıklı koltuklara geçip oturamıyor kendisiyle…
Sayfa 116Kitabı okudu
3. Murat Han, rüyasında bir zatın cenazesini kaldırmak için manevi bir emir alır. Sultan, Veziriazam Siyavuş Paşa'yı da yanına alır ve yine tebdil-i kıyafet dışarı çıkarlar. Hala gör­düğü rüyanın tesirinde olan sultan gideceği yeri iyi bilir. Seri, kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa' ya, Zeyrek'ten aşa­ğılara
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Dinleyin beni ey sevgili adalı kardeşlerim; size bu "şey" denenin ne olduğunu anlatayım. Hindistancevizi bir "şey'dir, sineklik, örtü, midye, yüzük, yemek kabı, kafa süsü, bunların hepsi birer "şey'dir. Ama iki türlü "şey" vardır. Birincisi Büyük Ruh'un bizlere hiç göstermeden yaptığı ve bize hiçbir emeğe malolmayan hindistancevizi, midye, muz gibi şeyler. İkincisi ise insanların emek ve çaba harcayarak yaptıkları yüzük, yemek kabı, sineklik gibi şeyler. Beyaz efendi "şey" dediğinde, kendi eliyle yaptıklarını kasteder. Yani bizde pek bulunmayan insan "şeylerini. Beyaz efendinin Büyük Ruh'un yaptığı "şey'leri kastetmesi mümkün değildir çünkü. Haydi bakalım, kim daha varlıklıymış, Büyük Ruh'un yaptığı "şeylerden kimde bizdekinden daha çok var? Şöyle çevrenize bir göz atın. Uzaklara, yerin mavi kubbeyi taşıdığı kenarlarına kadar bakın. Her yer büyük "şey'lerle dolu. Balta girmemiş ormanlar, yaban güvercinleri, sinek kuşları, papağanlar, lagündeki denizhıyarları, midyeler, İstakozlar ve diğer deniz hayvanları. Aydınlık yüzlü kumsal ve kumların yumuşak postu. Bir savaşçı gibi öfkelenen, bir Tapaou gibi gülümseyen büyük deniz, saati saatine uymayan ve bize altın rengi ışıklar saçan çiçeklerle bezeli mavi kubbe. Daha, ne demeye aptallık edip de Büyük Ruh'un bu "şey'lerine başka "şey"ler katmaya çalışalım?
Özellikle İsrail'in son saldırısını anlattıkları ''23''ü mutlaka dinleyin. Bombayla yıkılmış harabelerin arasında çekmişler klibi. Nike yazan tişörtün üzerine sardığı kefiyeyle ''Arapça rap'' söyleyen bu genç bakalım neler anlatacak size.
Sayfa 68
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Ahulgo'da yaşanan felaketten bir yıl sonra 1840'ta Şamil'in tek­rar ortaya çıkmasıyla kıyasıya mücadele yeniden başladı. Ne re­form yapmaktan ve daha merhametli bir yönetimden bahseden Ruslar için ne de daha önce Müritlerle tam anlamıyla ittifaka yanaşmayan dağlılar için artık bir orta yol bulmak mümkündü. Dağlılar, akın akın
Reklam
Ahulgo'da yaşanan felaketten bir yıl sonra 1840'ta Şamil'in tek­rar ortaya çıkmasıyla kıyasıya mücadele yeniden başladı. Ne re­form yapmaktan ve daha merhametli bir yönetimden bahseden Ruslar için ne de daha önce Müritlerle tam anlamıyla ittifaka yanaşmayan dağlılar için artık bir orta yol bulmak mümkündü. Dağlılar, akın akın
Allah'ın suret verdiği Her güzel varlığı severim, Lüzumundan dolayı insanoğlunu severim, Hiç kimseye kin beslemem, nefretimi kazansa da; Halk kitlesinde mevcut olan nefret duygusundan Sırf bu yüzden ikrah ederim. İster misin, o insan kitlesini biraz daha yakından tanımak! Bir bak şu baştaki idarecilere, dur gitme, bak. Bir de inim inim
Bilinmeyen Jung
Jung'un eski Gnostiklerin öğretilerine normalin üstünde bir ilgi­ si var, bu yüzden bu özel durumda bir nom de plume (takma ad ç.n.) olarak Basilides'in adını kullanmış."(*) "Gnostiklere yönelik büyük merakı olan yalnızca o değil," diye gülümsedi Profesör J."Genç Baron da oldukça aykırı. Gelin şimdi kitaba biraz daha
106 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.