Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muammer

Muammer
@divane86
“Allâh'ım dünyayı elimde, âhireti kalbimde tut." Hz.Ebûbekir
null
null
null
null
573 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Hakikatler gönlünde bir sarsıntı mı oluşturur yoksa uyanmak için hâlâ yerin göğün sarsılmasını mı bekliyorsun?
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Ve sürekli gönlüne fısılda. Aydınlığın uzak olmadığı yarınlarda ümitsizlik balığı seni yutarsa, Yunus Aleyhisselam'ı balığın karnından çıkaranı hatırla...
Sayfa 116Kitabı okudu
Dikkat et! Karanlık, çıkmaz bir sokakta ne kadar kaçarsan kaç vardığın yer geldiğin yer ile aynı olacaktır ve unutma, zindanlar kadar karanlık bu dünyada namazdan başka penceresi yok ömrünün!
Sayfa 108Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
NAMAZ!
Boğulduğun bu dünyadan çıkman için uzanan el... Namaz!
Sayfa 108Kitabı okudu
Dünyalık hangi mesele olursa olsun emek olmadan sonuca ulaşamayacağını bilen insana namazı sorduğumuzda ne değişiyor? Neden insan konu namaz olunca "Yav kaderimde namaz kılmak varda elbet kılarım Mehmet kardeş..." diyerek nefsin o muazzam hilesine kanıp kaçmaya çalışıyor...
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Duvarda asılı tabloyu oluşturan renkler gibidir insanlar. Birbirinden farklı ama birbirine bağlı..
Sayfa 100Kitabı okudu
Yeryüzünü sevmeden gökyüzünü hakkıyla sevemeyeceğimiz bu dünyada insan evvela samimi sevmelere muhtaçtır.
Her şeyin sahibi Zattan bir şey saklanır mı hiç? Biz toprağa ait olan şeyleri biriktirmeye değil toprak olmaya geldik...
İnsan bu dünyaya bir şey getirerek gelmez belki ama dünyadan giderken bir şeyler götüreceği kesindir ve ahirete götürdüklerimiz dünyada biriktirdiklerimizden başkası olmayacaktır.
Bu hayatta kaymasına müsaade ettiğimiz parametrelerin en önemlilerinden birisi de zekâttır. Feda edebilmenin adıdır zekât. Verebilme erdemidir. İslâm'ın en nazik şartıdır. Bu erdemi kazanmanın yolu ise veriş şeklindeki hassasiyettir. Veriş şeklindeki ölçü nezakete yetmiyorsa, o erdem de verene gelmeyecektir. Uzatılan el öyle uzanmalı ki o mahzun gönle, sanki avucunda bir kuş varmış da her an uçacakmışçasına öyle narin, öyle hassas...
Reklam
Manasını bilmediğimiz, hayatımıza nasıl girdiğini anlayamadığımız bir kelime-i şehadet ile idare etmeye çalışıyor ve bu arada da hayatımızdan birçok parametrenin kaymasına müsaade ediyoruz.
HAYIRLI CUMALAR...
Devletin memur alımı için istediği 5 evraktan ikisini,üçünü, hatta dördünü versek bile beşinci tamam olmadığı için asla memur olamayacağını kabul eden ve devlete karşı "ben bu belgelerin dördünü o kadar güzel verdim ki inanın bana benden beşinciyi istemenize gerek yok. Beni memur yapın" itirazında bulunamayan insanın konu İslâm'a gelince Islâm'ın şartlarından belki sadece ve sadece kelime-i şehadeti dili ile zikretmeyi, hatta birçoğunun manasını bile bilmemesine rağmen tek bir belgenin ahiret sınavında bize yeteceğini, kâinatın sahibine iddia edebiliyoruz.
İnsan bu dünyada ardında bıraktıkları ile var olur. Kimi iyilik, kimi merhamet, kimi ilim bırakırken kimi de mal mülk bırakır. İslam'da insan olma standardında ardımızda bırakacağımız çoğu şeyi o kadar eş geçiyoruz ki, bu da ahir zamanın bir getirisi galiba.
Aminn...
Ey gizli açık ne varsa bilen ve haberdar olan Rabbim! Gizlimizi açığımızdan hayırlı, Gecemizi gündüzümüzden aydınlık eyle.
Günlük hayatımızda yaşadığımız birçok vakıadan Allah'a ulaşmak mümkünken bizler dünyaya kafamızı o kadar çevirmişiz ki, gözlerimiz hakikati görmüyor.
968 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.