On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında, durumunu sağlamlaştıran Alman burjuvazisi, muhafazakâr bir tutum göstermeye başlamıştı. İktidara geçen burjuvazi, durmadan değişip duran gerçekliği görmezlikten gelmek ve kendi varlığının haklı çıkarılışını mutlak bir ide'de aramak zorundaydı.