Rivayet ederler ki hadis âlimlerinden, toplayıcılarından bir tanesi duymuş; "Filanca şahıs hadis rivayet ediyormuş." Yanına kadar gidiyor. Evinden soruyor, diyorlar ki;
"Tarlada, istersen oraya git, istersen bekle." Gidiyor, tarlada uzaktan görüyor, işte o adam. Hayvanı elinden kaçmış, eline bir avuç ot almış; "gel, gel, gel, gel…" diye otu böyle tutuyor, hayvan da o otun yeşilliğine, güzelliğine imrenip yavaş yavaş geliyor. Yularından yakalamış, otu da vermemiş. Diyor ki,
"Hadi dönelim, bu adamdan hadis yazmayalım çünkü hayvanı aldattı. "Gel, gel…" dedi, otu verecekmiş gibi yaptı, otu vermedi, bundan hadis almayalım." Dönmüşler gitmişler. Ne kadar uzak yollardan geldikleri halde dönmüşler gitmişler.