(Uzun olduğunu biliyorum fakat zaman harcamaya değecek çok güzel bi hikaye okumanızı tavsiye ediyorum.) İYİLİK VE KÖTÜLÜK Bir varmış bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Günün birinde biri İyilik biri Kötülük diyorlarmış iki kişi varmış. Bunlardan biri sürekli iyilik yapma gayretinde öteki kötülük yapma gayretindeymiş. Bir gün böyle bizim gibi
"Allah, O'na itaat etmediğim için cezalandırdı beni. Cennette bir melek olduğum halde, Allah'ın emrine uymadım. Allah beni, bir kadının ruhunu almam için göndermişti. Yeryüzüne indiğimde tek başına yatan hasta bir kadın gördüm! Kadın daha yeni doğum yapmış ve ikiz kız doğurmuştu. Çocuklar annelerinin yanında zorlukla hareket ediyorlar,
Reklam
Behzat Ç.
Polis kordonunun arkasındaki meraklı kalabalık yılın son cinayetine bakıyordu. Daha doğrusu cinayetten arda kalanlara. Yakası yırtık, üstü başı kan ve çamur içinde kalmış adam, mağazanın önünde, bıçaklandığı yerde sırt üstü yatıyordu. Karnından sızan kan, karın üstünde bir birikinti oluşturmuştu. Behzat Ç. kanı durdurmaya çalışmış ama
Bir Ankara PolisiyesiKitabı okudu
210 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
199 günde okudu
Öğrencilik yıllarımda 'Aysel git başımdan, ben sana göre değilim' şiirinden önce daha çok merak ettiğim bir kültürdü divan edebiyatı. Cihana hükmeden otuz altı Osmanlı padişahının otuz üçünün divan edebiyatı ile haşır neşir olduğunu öğrendiğimden beri böyle bir medeniyetin mensubu olduğumdan onur duydum hep. Ancak divan edebiyatının 'mefulü mefailü failatün failün' den ibaret olmadığını, bilinç altımıza yerleştirilenin aksine aslında her beytin, her mısranın arka yüzünde derin mânâlar ihtiva ettiğini, kelimelerin hayati bir değere sahip olduğunu söyleyen Hayati İnanç, Can Veren Pervaneler kitabında bunu çok güzel ifade etmiş. Kısacası Divan Edebiyatının eğitimde not sistemine dayalı bir şey olmadığını, severek şiiri okumanın lezzetini anekdotlar, manzumeler ve seyrüseferlerle herkesin anlayabileceği bir dil sadeliğiyle, yazarın kendi ifadesiyle 'Türkçenin Türkçeye tercümesiyle akıcı bir şekilde aktarıyor. Diyor ki 127.sayfadaki Ziya Paşa'nın berceste mısrasında; "Geçti gün ferdâyı ko sâat bu sâat dem bu dem" (Dün geçti, yarın gelir mi gelmez mi belli değil, sâat bu sâattir, bu an) Okumak için geç kalmayın, "Dem bu dem" dir.
Can Veren Pervaneler
Can Veren PervanelerHayati İnanç · Babıali Kültür Yayıncılığı · 20213,212 okunma
Mustafa Kemal
- Dağ başını efkar almış, Gümüş dere durmaz akar - Gözyaşından kana kesmiş gözlerim: Ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar. Ağlar ağlar, cihan ağlar Mızıkalar iniler, ırlam ırlam dövülür. Altmış üç ilimiz, altmış üç yetim. Yıllar gelir geçer
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Anna Karenina’yı bir kez daha izledim. Filmin başında açtığım Carmenere üzümü ağırlıklı sek kupajı mideme indirirken şarap olmazsa elimi bile sürmeyeceğim Parmezan peynirinin, her birini yaklaşık birer gram halinde kestiğim parçalarını birer ikişer yoğun sek şaraba katık ediyorum. Filmin sonunda ağzımda Parmezanın buruk tadı, damarlarımda
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,9bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.