Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Anlayamadığım" diyor Nermin Hanım, "Bir ölüyü neden çalarlar ki?" "Kadavra olarak hastanelerde satmak için." diyorum. "Aman Allahım!" diyor kadıncağız. "Merak etmeyin" diyorum, "Buna izin vermeyeceğiz."
Sayfa 52 - Çalınan Ceset / Başkomiser NevzatKitabı okudu
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Reklam
Beni kötü yetiştirdiler. Annem de, babam da bana gerekli eğitimi vermediler. Yaşamak için demek istiyorum. Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım.
Sayfa 611 - 613Kitabı okudu
"Ben iyiyim!" ve "Sorun yok... beni merak etmeyin!" diyorum her defasında. Ama gerçek şu ki bir sorun var ve iyi olmanın çok uzağındayım. Neden kimsenin hayatıma girmesine izin vermediğimi bilmiyorum. Neden yardım istemediğimi bilmiyorum.
Nizamiye Fentezisi
Nizamiyede bir kulübe kulübenin önünde bir nöbetçi er vardır FERİŞTAH - (ses) Eşim olacak budaklı insandan izinsiz kaçmış yollara düşmüştüm. Dikkat ederseniz eşim olacak diyorum çünkü hiçbir zaman olmadı... Nizamiyeye geldiğimde bir mehmetçik nöbet tutuyordu. Kendisine sordum. FERİŞTAH - Af edersiniz bir şey soracağım. ASKER - Buyrun. FERİŞTAH
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardir. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de, buldukları ilk fırsatta başlarını delikle rinden çıkarırlar. Anlattım: Halkevleri'ni, Halkodalanı'nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni... Rahmetli mail Hakkı Tonguç'u
Reklam
_İsa havarilerine, öleceğini ve 3 gün sonra dirileceğini söyledi. Onlar inanmadı. Bir bulut yaklaştı ve Tanrı: Oğlumu dinleyin dedi. _İsa, 2 körü iyileştirdi. Sonra isa'ya içine cin girmiş birisini getirdiler. İsa cini kovunca adam sevinçten göbek attı. _İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. _Kim
Öfkelisiniz, geleneğiniz, kültürünüz diyor ki: "Onu bastır, kontrol et, ondan kaç ve onu mantığa bürü." Ben de diyorum ki, bunları yapmak enerjinizi boşa harcar, tek gerçeği, öfkeyi gözlemlemenize engel olur. Şu halde öfkenin zıddı yok, sadece öfke var ve sizin de onu halledecek enerjiniz var.Sonraki adıma gelelim. Neden onu öfke diye adlandırıyorsunuz? Çünkü daha önce öfkelenmiştiniz, onu öfke diye adlandırarak önceki deneyiminizi vurgulamış oldunuz. Demek ki şimdiki gerçeği önceki deneyimle gözlemliyorsunuz, dolayısıyla şimdiki gerçeği koşullandırıyorsunuz. Anlıyor musunuz? Sonuçta isimlendirmek enerji kaybıdır, öyleyse isimlendirmeyin, kontrol etmeyin, bastırmayın, kaçmayın; o zaman enerjiye sahip olursunuz. O zaman öfke olur mu?
Sayfa 131 - Omega
Siz hiç duvarı saatlerce seyreden adam gördünüz mü? Hayret etmeyin; doğru söylüyorum. Siz bir duvara saatlerce bakıp duran bir adam gördünüz mü diyorum. Velev ki görseniz hayret edecek "Deli mi bu adam, ne yapıyor böyle?" diye şaşkınlığınızı belirten bir iki cümle sarf edeceksiniz. Peki dostum. Evlerin ufkunu daracık mahallelere sıkıştıran; her evi birbirine baktıran, ağacı, yeşili, ufku, maviyi, genişliği, yüksekliği, derinliği, çeşitliliği kovup yerine yeknesaklığı getiren... Yâni sefertası bölmelerine sıkıştırdığı yetmiyormuş gibi insanın bir de ufkuna duvarlar çekip, bir ömür boyu duvar seyrettiren insanlığa ne demeli?..
Şaşkın polislerin tartışması...
Öğle vaktiydi. Alışılmışın dışında ortalık huzurlu görünüyordu. Birkaç dakika önce ilk ezanın okunmasının ardından ikinci ezan okunmaya başlandı. İnsanların çoğu, iki farklı ezanın arka arkaya okunmasının saçmalığına alışmış gibiydi. Bu sırada insanlar De-mokrasi Meydanı’nda bir yerden bir yere giderek geziniyordu. Bir adam, dakikalarca Cumhuriyet
Sayfa 146 - Beşinci bölüm
Reklam
İsa: "Zina etmeyin, dendiğini önceden duydunuz. Fakat ben de diyorum ki bir kadına şehvetle bakan adam zaten onunla kalbinde zina etmiştir. Eğer sağ gözün tuzak kurar seni günaha sokarsa onu sök, at! Çünkü tüm vücudunun cehenneme atılmasındansa azalarından birini kaybetmen daha iyidir." Matta:5/27-29 Kuran'da da der ki "Zinaya yaklaşmayın." zina etmeyin demez, yaklaşmayin, der. Yani bahçesinden bile geçmeyin.
Her şey mümkünken şükredin Rabbinize. Şu an bu yazıyı okuyabiliyorsan, demek ki gerçekten bazı şeyler gerçekten şu an mümkün. Korkun ama belli etmeyin. Zayıf yanlarınızı kendinizden başka kimseler bilmesin. Korktuğu ne varsa insanın başına geliyor. Gelmese bile getirtiyorlar. Sağ olsunlar, çok düşünceliler. Mutlu olacağınız şeyleri değil de
Sayfa 159Kitabı okudu
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.