dilek sipahi

Sana bir şey söyleyeyim mi; kalmadı o eski her derde deva doktorlar... şimdi yalnız uzmanlar var, gazeteler ilanlarıyla dolu. Burnun kanasa Paris'e yollarlar seni... bunun tedavisini Avrupalı uzmanlar yapar diye... Paris'e gelirsin, herif burnunu muayene eder: ''Sağ burun deliğinize bakarım, ihtisasımdır; ama sol burun deliğinizin tedavisi için Viyana'ya gidin, bunun uzmanı Viyana'dadır.'' Ne yaparsın?
Sayfa 838Kitabı okudu
Reklam
Yüzyılımızda Tanrı'ya inanmak gerilik sayılır, ama ben şeytanım, bana inanilabilir.
Sayfa 839Kitabı okudu
Aptallar, bana sormuyorlar! Bence hiç bir şeyi yıkmamalı, sadece insanların kafasındaki Tanrı hayalini yok etmeli; işe bundan başlamalı. Ah, anlayışı kıt körler! İnsanlık, tüm olarak tanrısızlığı kabul ederse ( bu devrin aynen ideolojik devirler gibi geleceğine inancım var); kendiliğinden, yamyamlığa başvurmadan çözülür bu dava. Eski görüşler, özellikle bütün eski ahlak kuralları yıkılacak, her şey yenilenecek, insanlar hayattan, sadece bu dünyada alabilecekleri mutluluk ve zevkleri tatmak için birleşecekler. İnsan ruhu tanrısal devliğe ulaşmış bir gururla yücelecek, tanrısal bir insan doğacak.
Sayfa 849Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
1025 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Bu kitabı kalbiyle okuyor insan.. kendinizden bile gizlediğiniz duygularınızı, düşüncelerinizi, yıllardır bizim bildiginiz şarkılarınızı, bizim âdetlerimiz sandıklarınızı, kendinize sorularınızı, sorgulamalarınızı... vs..sayfalarında çok şey buluyorsunuz.. size ayna tutuyor.. hakkında zaten çok neredeyse her şey söylenmiş.. o muhteşem bir yazar..
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334.7k okunma
1025 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski
9/10 · 34.7k reads
Reklam
Hiç. Tanrı, birinci gün ışığı, dördüncü gün de güneşi, ayı ve yıldızları yarattı. O zaman ışık birinci gün nereden geldi
Sayfa 159Kitabı okudu
Dış dünyada Hıristiyanlığı yönetenlere bakın, İsa’nın simgesi ile tanrısal gerçeği çarpıtmadılar mı? Ellerinde bilim var; ama maddeden başka bir şey tanımayan bilim… İnsan varlığının en soylu yanı maneviyat inkâr ediliyor; zaferle, hatta nefretle reddediliyor. İnsanlar, hele şu son zamanlarda bir özgürlük teranesi tutturdular; neymiş bu peşinde koştukları özgürlük! Yalnızca esirlik ve kendine kıymadan ibaret! Çünkü insanlar, “ihtiyaçlarını tatmin etmeye bak, sen de en yüksek, en zengin kişilerle aynı haklara sahipsin” inancına saplandı. “İhtiyaçların giderilmesi konusunda hiç çekinme, hatta isteklerini alabildiğine artır!” Bugün herkesin dilinde bu var, özgürlük böyle anlaşılıyor. İhtiyaçları alabildiğine genişletmek hakkı ne doğurur? Zenginleri yalnızlığa ve manevi çöküntüye, yoksulları kıskançlığa, suç işlemeye götürür. Çünkü hak bağışlanırken ihtiyaçların giderilme yolları gösterilmiş değildir. Güya mesafeler kısaltılmakla, düşüncelerin havadan iletilmesiyle insanlar birbirine yakınlaşır. Kardeşlik için kendini geliştirmeye çalışan insan, bu çabalamanın sonunda ruhsal bir yalnızlığa düşer. Böylece dolgun, dört başı mamur bir hayat yerine manevi bir intiharla yüz yüze gelir.
Sayfa 410Kitabı okudu
416 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
Kitabı biraz zor okudum nedense. Kendime sebebini sordum.. bulamadım.. desem yeridir. Konu ilgi alanım içinde..dili güzel, akıcı.. Üstelik İskender Pala, dipnotlara önem veren bir yazar. Benim için belki konunun bile önündedir bu dipnotlar. Sebep sonuç ilişkisini onlarla kurabiliyorsunuz çünkü. Bilemedim belki fâil kitap olduğu için.. biraz zorlama gibiydi sanki aşkı..neyse.. ezoterizm polülaritesini koruyor..bunu güzel anlatıyor ve hiç bir şey dün'de kalmıyor..
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 200420.2k okunma
Reklam
O günlerde yaşadığım şeyin 'eşyanın ruhu' demek olduğunu ve Doğulu uluslarda bunun için 'eşyaya bakma'nın gerçeği görmekle eşdeğer tutulduğunu sonradan öğrenecektim. Buna göre varlığa bürünmüş her şeyin bir ruhu, bir hayatı vardı. Tıpkı insanlar veya hayvanlar gibi bitkiler de, cansız varlıklar da birer hayat sürüyor, yerküre topyekûn nefes alıyor, yaşıyor ve yaşatıyordu. Toprak'ta hayat vardı, suda hayat vardı, ateşte ve havada hayat vardı. Hatta hayat bunlardan ibaretti. Ben ki, toprağın ve suyun çocuğu, ateşte nefes almış, serin esintilerden gıdalanmıştım. Varlığım bilgiyle yoğurulmuş gibiydi. Biliyordum, bildiğimi bilmenin bilinciyle biliyordum.''
Siz devleti, hükümeti birbirine karıştıran, siz , neyle mücadele ettiğini bilmeyen teröristlersiniz..
Sayfa 137Kitabı okudu
Lise öğrenimi gören, baba parasıyla karnını zor doyuran adamın faşisti, komünisti olur mu? Bunların mürşidleri nerede? Bunları mürid yapanlar nerede?
Sayfa 132Kitabı okudu
282 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.