“Sonuna kadar acı çekmek lazım, ta ki acıya inanmaktan vazgeçinceye kadar.” (s.78)
E M Cioran, Doğmuş Olmanın Sakıncası Üzerine
Herkes ilk anının kefaretini öder...
E.M.Cioran
(Doğmuş olmanın sakıncası üzerine)
Doğum günü pastası ve Cioran;
Bugün benim doğum günüm. Hediye almak yahut sevdiğim insanların tebriklerini karşılamak yerine kafamda bir plan vardı. Kendime doğum günü pastası alacaktım ve Cioran'ın "Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne" kitabından çok sevdiğim bir alıntıyı pastanın üzerine yazdıracaktım: " Doğmuş olmamı bağışlayamıyorum."
Sonra dedim yok. Doğmuş olmak, arkanda bıraktığın güzel anılarla değerli oluyorsa eğer, bağışlayamayacağım bir yaşam sürmedim. Aksine her yaşımda daha da güzelleştim. Hoş geldin 27. yaşım. Hoş gel, güzellikle gel...
"Ne önüne bak ne arkana; kendine bak, korku da duyma, pişmanlık da... Geçmişin ya da geleceğin kölesi olduğu sürece kimse kendine ulaşamaz."
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üzerine
- Emil Michel Cioran
Hız çağında yaşamak ve filozof kırlangıcın sor(g)usu
Sabahattin Ali, kitap yazma âdetleri olsaymış “yazacakları kitaplar muhakkak ki üniversitelerde okutulur” olacağını düşündüğü kırlangıçlardan ikisinin, söğüt dalındaki konuşmalarıyla özünde aşk olan bir ‘yaşam felsefesi’ kurguladığı “Kırlangıçlar” (Varlık, 1.3.1935) başlıklı öyküsünde, karşı