Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Marquis De Sade, kimine göre deli, kimine göre dahi; kimine göre sapık, kimine göre gerçekçi, ama bence en çok bir filozof. Tıpkı diğer filozoflar gibi bir öncü. Bir fark yaratmanın bedelini de ödemiş elbette. Kapatılarak. Her türlü haneye konuk olmuş. Konuklukları bir ölümle sonuçlanmama sebebi elbette zengin nüfuslu aristokrat bir aileye mensup
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)Marquis de Sade · İthaki Yayınları · 202312 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ucuza mal edilmiş her cennet gibi cehennemi andırırlardı.
Çilekli dondurmadan bir kaşık alıyor çocuk, korkunç buluyor. Hemen her şeye, bebek mamalarına, sebzelere, suya sızan, kimi pençesine alacağı belli olmayan bir siyanür sızıntısı var ülkede. Çocuğuna aldığı ilk dondurmanın siyanürlü olduğunu bilmeyen baba, şımarıklık etme diyor, ye şunu! Çocuk tadı berbat dese de zorla ağzına sokuyor dondurmayı. Ta
Nasıl Rahibe Oldum
Nasıl Rahibe OldumCesar Aira · Can Yayınları · 2015155 okunma
Reklam
430 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hazin Suratlı Aslanlar Şövalyesi La Mancha'lı Don Kişot (Spoiler İçerir)
Öncelikle belirtmek isterim ki, ben bu kitabı, bu versiyondan değil, Süleyman Doğru'nun çevirdiği Koridor Yayınları'ndan okudum. Hikaye, La Mancha isimli bir şehirde, ismi belirtilmeyen bir kasabada, Alonso Quijano (İsminin bu olduğu kesin olarak bilinmiyor) adlı bir adamdan bahsederek başlar. Şövalye kitaplarıyla kafayı bozmuş olan bu adam, bir gün gezgin şövalye olmaya karar verir. Sevdiği kadını, kullanacağı atı, mahnazını bulduktan sonra bir sefere çıkmaya karar verir ve olaylar bu şekilde gelişir. Çok fazla detaya girmeye gerek yok ama gerçekten Don Kişot, bugüne kadar gördüğüm en havalı roman karakteri. Gerçekten bir zır deli olması bir yana, çok şiirsel konuşması ve kendinden eminliği ile kitabı sevmemi sağladı. Tabii, kitabı sevmemi sağlayan bir karakter daha var, o da dünyanın en iyi şövalyesinin en sadık yardımcısı Sanço Panço. Delilik konusunda Don Kişot'tan aşağı kalır bir yanı olmadığı gibi, kendisi zekası, komik kişiliği ve keyfine düşkünlüğü ile öne çıkıyor. Hatta kitapta Don Kişot ona bir ada vaat etmişti, ama o vâli oldu ve bu sadece 10 gün sürdü. Bunun nedenini ise 'Beni açlıktan öldüren münasebetsiz bir doktorun insafına kalmaktansa kendimi ekmek kırıntılarıyla doyurmayı yeğlerim' demişti. Kısacası, kitabı sevdim. Karakterler arasındaki diyaloglar, kitapta Şovalyemiz ve yardımcısı ile tanıştığı insanların hikayelerini dinleyip sorunlarına çözüm bulması falan filan derken dolu dolu ve beni tatmin eden bir kitap olmayı başardı.
Don Kişot
Don KişotErich Kästner · Can Yayınları · 20193,343 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hangi Aşkı Tercih Ederdiniz?
“Tek isteğim, olduğum gibi sevilmekti!” Uzun bir aradan sonra Broadway Müzikallerinin benim için en sarsıcısı olan Operadaki Hayalet kitabıyla karşınızdayım. Yıllar önce İngilizcesini okumuş, etkisinde kalmıştım. Ancak dünya turu haberlerinden sonra bir kere de anadilimde okuyup tartmak istedim. Gotik edebiyatını oldum olası sevip aşk hikayelerinden de görür görmez kaçan bir insanım. Bu kitabın başında da biraz sallandım, bitirmek istemedim. Sanırım birçoğumuz için de hayatındaki insanlarla bağdaştırmadığı müddetçe, oldukça karışık anlatılmış bu aşk trajedisinin pek çözülebilirliği yok. Sıkıcı gelirse de şaşırmam. Kitabı bitirmeye yaklaştığımda oldukça sarsıldım. Aşk gerçekten ne? Bir delilik; takıntı hali mi? Veya garantilere göre hareket ettiğimiz tamamen mantık çerçevesinde yaşanabilecek bir duygu mu? Müzikle aşkın bu kadar güzel harmanlandığı; çocuksu Raoul’un ve hayaletimiz Erik’in Christine’e duydukları bu geri dönülemez duyguların ve entrikaların içine tamamen çekileceğinizden eminim. Sizi öldüreceğinizi bildiğiniz tutkulu bir aşkı mı tercih ederdiniz? Yoksa sizi öldürmemek için uğraşacak huzurlu bir aşka mı teslim ederdiniz kendinizi? Müzik ve tutkunun nefis derecede güzel harmanlandığı muazzam bir aşk trajedisi isteyenler için en doğru adres, Operadaki Hayalet. “Bil ki, tepeden tırnağa ölümden ibaretim ben, seni taparcasına seven bir ceset.”
Operadaki Hayalet
Operadaki HayaletGaston Leroux · İthaki Yayınları · 20212,841 okunma
90 syf.
6/10 puan verdi
"Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir." Kitaplar mı insanların kaderini değiştirir yoksa insanlar mı kitapların kaderini değiştirir? Bana göre her ikisi de doğru. Bu kitapta da sonucun bu noktaya vardığını görüyoruz. Kâğıt Ev orjinal adıyla La Casa De Papel, (Bu bilgi hayli dikkatimi çekti. Kitabın aynı isimdeki şu meşhur diziyle
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,1bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Jules Verne'in Balonla Beş Hafta eserinde Doktor Ferguson'ın arkadaşları ile o zaman çok nadir bilinen balon ile Nil Nehrinin kaynaklarına doğru yapılan yolculuğunu anlatmaktadır. 1892 yılında 14 Ocak gününde Londra'nın Kraliyet Coğrafya Cemiyetinin toplantısında büyük bir kalabalık vardır. Sir Francis M... meslektaşlarına Dr.
Balonla Beş Hafta
Balonla Beş HaftaJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,5bin okunma
Reklam
237 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Açlık Duygusunu İşleyen İlk Nitelikli Roman
Otobiyografik öğeler taşıyan Açlık, Knut Hamsun'un en önemli romanlarından biri. Yazarak hayata tutunmaya çalışan roman karakteri yaşadığı açlıkla maluldur. Her şeyini kaybeden karakter, yaşadığı pansiyondan da atılır, ormanda, mezarlıkta sağda solda yatar. Açlık bedensel insanî ihtiyaçların en önde geleni olduğu için sık sık tanrıyla tartışır ve delilik nöbetleri geçirir. Gazeteye yazdığı yazılardan aldığı üç beş kuruş bitince yine açlık yaşar. Eline para geçince har vurup harman savurur. Yoksullara yardım eder, yine açlığa düşer. Psikolojik yönü güçlü, tanrıyı ve insanları sorgulayan, insanlığa olan inancını kâh yitirip kâh geri kazanan bir tiptir roman karakteri. Romanın sonunda bir gemide iş bulur ve yeni bir yaşama doğru yola çıkar. Varoluşçu ve psikolojik yönü güçlü bir roman Açlık. Açlık konusunu başka bir yazar yazdı mı bilmiyorum ama roman doyurucu olduğu kadar sıradandı da. 19. Yüzyıl romanlarının tipik yönlerini temsil ediyor ve hatta Dostoyevski izleri bile görülüyordu. Mutlaka okunması gereken bir roman olduğunu düşünmüyorum ama merak edenleri tatmin edecek bir roman.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Can Yayınları · 198427,7bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Bastan sona doğru ilerleyen bir metin Kireç Ocağı. Kitabı okumaya başladığınızda kitabın sonunu da çözmüş oluyorsunuz . Karakterimiz Konrad, doğa bilimlerini seven, işitme deneylerine özel ilgisi olan, takıntılı, mükemmeliyetçi, öfke ve delilik eşiğinde gidip gelen bir adam. Konrad işitme deneylerini yapmak ve bu konuda bir başyapıt yazmak icin beş yıl boyunca kendini ve yürüme engelli eşini toplumdan yalıtılmış Kireç Ocagi'na hapseder. Kireç Ocagi'nda bu başyapıtını yazmaya çalışır ve başarılı olamaz. Bu yazma daha doğrusu yazamama süresi boyunca okuyucu Konrad'nin buhranlarına da tanık olur. Bu buhranlar ayni zamanda Thomas Bernhard 'ın öfkesinin yansımasıdır. Yazarın otobiyografisini okuyanlar bunu net bir şekilde görebilir. Kahramanımızın, Kropotkin'e olan hayranlığı da, Thomas Bernhard'in dedesinin dünya görüşünün etkisidir. Metin değişik bir anlatıma sahip ve anlatıcı icinde anlatıcı var. Mis'li gecmis zaman metne hakim. Paragrafın olmadığı ve cümlelerin tekrar edildiği dikkat isteyen bir kitap Kireç Ocağı. Beni zorlayan Bernhard metinlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Kitabın icinde varlığa , topluma, yaşama dair sert eleştiriler var. Vurucu cümleler okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Herkesin sevebileceği bir metin mi bilemem. Ama benim gibi Thomas Bernhard hayranları kesin sever:) "Insan insanlarla sadece kirlenir " cümlesi icin bile okunur Kireç Ocağı. Okuyun tavsiye ederim.
Kireç Ocağı
Kireç OcağıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021308 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Taşlara hayat veren kadın..Camille Claudel. Yetenekli ve aşık bir adam.. Rodin. Sanat, tutku, aşk , delilik , dahilik bu kitabı en iyi anlatan cümleler bence. Küçük bir kız coçuğunun toprağa , çamura olan merakı , bu tutkusunu heykel sanatina taşıması ve bu yolculukta On'a aşkın eşlik etmesi. Yetenekli olmasına rağmen bir erkeğin
Camille Claudel
Camille ClaudelAnne Delbée · Agora Kitaplığı · 20218 okunma
284 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kendini iyi hissetmeyenlere...
8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum... Başlığı okurken "evet ben de" diyorsunuz. Sonra sayfaları çer dikme
Feyyaz Yiğit
Feyyaz Yiğit
in kalemi içine girdap gibi çekiyor sizi. Tabi Gibi dizisini de izlediyseniz bir süre sonra ordaki seslerle devam ediyor kafanızın içindeki film. Kitap tam bir yazarın da dediği gibi üç günlük dünya edebiyatı örneği. Kendimizi o kadar önemli zannediyoruz ki tüm dünyanın derdi bizmişiz ve çözmeliymiş gibi hissettiğimiz hayatın bazı gerçeklerini yüzümüze vuruyor. İsmet Amcanın delilik ve akıllılık arasında gidip gelen ama nerdeyse her sözüne hak verdiğimiz hikayeleri, Ekrem'in, Mustafa'nın ve Sezer'in küçük dünyaları absürt bir mizansen oluşturuyor. #spoiler Ah o Gültenin hikayesi... Ta kii son sayfalara kadar sonlarda neden nasıl oldu diyerek kan donduran bir sona imza atıyor yazarımız.
Feyyaz Yiğit
Feyyaz Yiğit
ın okuduğum ilk kitabıydı bu, kitap adıyla içine çekti. Şimdi sırada diğer kitaplarında. Merak uyandıran, düşündüren, bazen gülümseten absürt bir dünya okumak isterseniz doğru kitap bu olabilir...
8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum
8-9 Senedir Kendimi İyi HissetmiyorumFeyyaz Yiğit · Okuyan Us Yayınları · 2015501 okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Esrarengiz Bir Ailenin Parçalanışının Öyküsü
Trevanian’ın geniş bir yelpazede karakter yaratmada usta yazarlardan biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. “Şibumi”de Nicholai Hel, “İnfazcı”da Jonathan Hemlock ve en son okuduğum “Katya’nın Yazı”nda Paul, Katya ve Montjean Trevanian’ın ne kadar derin bir yazar olduğunu kanıtlıyor. Bütün bu karakterler birbirlerine benzeseler de
Katya'nın Yazı
Katya'nın YazıTrevanian · E Yayınları - Yabancı Romanlar Dizisi · 20171,754 okunma
798 syf.
9/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Delirmek Üzereydim!
Michel Foucault
Michel Foucault
, yakın dönemdeki en önemli filozoflardan birisidir. Post yapısalcı, kıta felsefesini benimseyen ateist bir kalemdir. Kendi adına bir felsefi bakış bile mevcuttur. Fransız kalem, başta psikiyatri , tıp , hapishane sistemi olmak üzere toplumsal kurumlara yönelik eleştirileri ve cinselliğin tarihi, deliliğin tarihi, genel iktidar teorileri ve
Deliliğin Tarihi
Deliliğin TarihiMichel Foucault · İmge Yayınevi · 2020905 okunma
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,3bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba sevgili okur arkadaşlarım; şimdi ben bu kitabı alırken bu kitaba dair hiçbir beklentim yoktu. Kapağının güzelliğine vurulup almıştım. Ama sanırım hiçbir beklentim olmadığı için daha çok sevdim. Evet biliyorum kitapları kapaklarına göre almak pek doğru bir şey değil ama ne yapayım. Görür görmez adeta beni kalbime saplanan bir okla
Denizin Altına Düşen Kız
Denizin Altına Düşen KızAxie Oh · Yabancı Yayınları · 2023204 okunma
572 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.